Talabani hayatını kaybetti

img

HABER MERKEZİ - Eski Irak Cumhurbaşkanı ve YNK Lideri Celal Talabani, tedavi gördüğü Almanya'da hayatını kaybetti. 

Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Genel Sekreteri ve kurucusu Celal Talabani 83 yaşında yaşamını yitirdi. Irak Cumhurbaşkanlığını da yapan Talabani'nin Almanya'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği belirtildi. YNK Sözcüsü Sadî Ehmed Pîrê haberleri doğruladı.
 
CELAL TALABANİ KİMDİR?
 
Kürtlerin önemli siyasetçilerinden olan Celal Talabani 1933 yılında Federe Kürdistan Bölgesi’nin Kelkan şehrinde doğdu. Lise eğitimini Hewler (Erbil) ve Kerkük’te tamamlayan Talabani, Bağdat Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden mezun oldu. Celal Talabani, siyasi kariyerine KDP'ye bağlı Kürdistan Öğrenci Birliğinin kurucu üyesi ve lideri olarak 1950'li yılların başında başladı. KDP'nin üst düzey üyelerinden biri hâline geldi. 1961 yılında, Abdülkerim Kasım hükümetine karşı Kürt ayaklanmasına katıldı. Kasım'ı iktidardan uzaklaştıran darbenin ardından, 1963 yılında Cumhurbaşkanı Abdüsselam Arif'in hükümetiyle yürütülen görüşmelerde Kürt delegasyonunun liderliğini yaptı.
 
1975 yılında KDP Lideri Mustafa Barzani'yle aralarında derin görüş ayrılıkları oluşmaya başladı ve KDP'den ayrılanların kurduğu ve gelecekte kayınpederi olacak olan İbrahim Ehmed'in önderliğindeki KDP Siyasi Bürosu'na katıldı. Grup, 1966 yılında merkezi hükümetle bir ittifak kurdu ve KDP karşıtı askerî kampanyada yer aldı. 1970 yılının Mart ayında KDP ve hükümet arasında bir barış anlaşması imzalandığında, grubun siyasi hayatına son verildi.
 
KDP-YNK MÜCADELESİ 
 
Talabani ve Barzani uzun yıllar birbirleriyle mücadele etti. Bunun üzerine Celal Talabani ve kendisini destekleyenler, 1975 yılında Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni kurdu. Talabani, YNK'nin sosyalist bir parti olacağını ve KDP'nin aşiret çizgisinden uzak duracağını söyledi. Bir yıl sonra, merkezi hükümete karşı silahlı mücadele başlattı. 1988 yılında Irak hükümeti Kürtlere karşı kimyasal silahlar kullandığında (Halepçe Katliamı), YNK ağır bir darbe aldı. Türkiye bu dönemde Barzani'yi destekledi, İran ise Talabani'nin tarafını tutup güç dengesi sağlamaya çalıştı. Bu yüzden Talabani de, Federe Kürdistan’ı terk edince İran'a sığınmak zorunda kaldı. Talabani-Barzani ya da diğer bir deyişle YNK-KDP mücadelesi, Federe Kürdistan’daki Kürt siyasi hayatının yaklaşık son 30 yılına damgasını vurdu. Turgut Özal döneminde Türk pasaportu taşıdı.
 
KÖRFEZ SAVAŞI SONRASI 
 
Saddam Hüseyin'in devrilmesi, Talabani'nin siyasi kariyerinde yeni bir dönem açtı. Talabani'nin siyasi hayatı, 1991 Körfez Savaşı'ndan ve Kürtlerin Irak hükümetine karşı ayaklanmasından sonra yeni bir döneme girdi. Batı ittifakının uçuşa kapalı bölge ilan etmesi KDP ile kısa süren bir balayı döneminin başlamasına yol açtı. Federe Kürdistan’da seçimler yapıldı ve 1992 yılında YNK-KDP ortak yönetimi kuruldu. İki parti arasındaki gerilim, 1994 yılında silahlı çatışmalara ve iç savaşa neden oldu. ABD ve kısmen İngiltere'nin çabalarıyla, iki parti heyetleri arasında yapılan çok sayıda toplantının ardından, Talabani ve KDP Lideri Mesut Barzani 1998 yılında Washington'da bir barış anlaşması imzaladı.
 
Eski Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1991 yılında barış için attığı en önemli ilk adımda süreç, Celal Talabani üzerinden yürümüştü. 2005-2006 yılları arasında atılan ve “Oslo süreci” olarak bilinen diğer adımda da, Talabani’nin rolü belirleyici olmuştu. 2012 yılında son barış süreci başlamadan önce de MİT Müsteşarı Hakan Fidan, o sırada Berlin’de tedavi gören Talabani’yi ziyaret ederek sürecin başlaması üzerine görüşmüştü.
 
Anlaşma, 4 Ekim 2002'de iki partiden milletvekillerinin katılımıyla bölgesel parlamentonun toplanması sonucu bir kez daha pekişti. Parlamentonun bu oturumunda, Talabani Kürtler arasındaki çatışmaların yasaklanmasını öngören bir yasanın çıkarılmasını önerdi. ABD öncülüğündeki güçlerin Irak'ı işgale başladığı 2003 yılının Mart ayı öncesinde iki parti, aralarındaki anlaşmazlıkları bir yana iterek Talabani-Barzani liderliğini oluşturdu. Her iki lider de daha sonra Irak Yönetim Konseyine atandı. Hem Talabani hem de Barzani, birleşik bir Irak içinde sadece özerklik talep edeceklerini belirtti. 
 
BEYİN KANAMASI VE ALMANYA’DA TEDAVİ 
 
Mart 2012’de Amerika’dayken beyin kanaması teşhisiyle hastaneye kaldırılan Talabani, oradan Almanya’daki bir hastaneye sevk edilmiş, iyileşmesinin ardından Süleymaniye’ye geri dönmüştü.
 
Irak’ta 2012 yılı sonlarında Kürdistan Özerk Bölgesi ve Bağdat’taki merkezi yönetim arasında çıkan sorunları çözmek için yoğun çaba gösteren Cumhurbaşkanı Talabani, 18 Aralık 2012’de KDP Lideri Mesut Barzani ile görüşmek üzere Bağdat’tayken bir beyin kanaması daha geçirdi.
 
Talabani’nin, Federe Kürdistan Bölgesi Washington’daki temsilcisi olan oğlu Kubat Talabani, beyin kanamasının ardından babasının hasta yatağından kalkarak Bağdat’a gittiğini, son gelişmelerin kendisini çok yorduğunu söyledi.
 
20 Aralık 2012’de Almanya’nın başkenti Berlin’de bir hastaneye sevk edilen Talabani, yoğun bir vizyoterapi tedavisinden geçiyor. Ara ara basında fotoğrafları çıkan Talabani’nin durumunda ilerleme olduğu ifade ediliyordu.