'Şimdi de JES’lerle halk göçertiliyor' 2018-07-23 09:06:08   VAN – Çaldıran’da kurulmak istenen JES’lere tepki gösteren Ekolojist Fatih Şahin, "Eskiden ıslahat planlarıyla bölge halkı sürgün ediliyordu, şimdi de HES ve JES’lerle. Tarım ve hayvancılık yapamayacak olan insanlar metropollere göç etmek zorunda kalacak" dedi.    2017 yılı içerisinde Van’ın Çaldıran ilçesi Ayrancılar bölgesinde jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda domates üretilmeye başlandı. 34 bin metrekare alan üzerine kurulan ve jeotermal kaynakla ısıtılan seralarda domates üretimi sürüyor. İlçede, seracılıkta kullanılan jeotermal kaynağın, elektrik üretiminde de kullanılması için çalışmalara başlandı. Çaldıran’da yapılan fizibilite çalışmalarında 2 bin metre ile 4 bin metre derinlik aralığında ve 140 derece santigrat sıcaklıkta, elektrik üretimine uygun bir potansiyel olduğu belirtildi. İlçede Jeotermal Enerji Santrali (JES) kurulması için çalışmalara başlanması tepkilere neden oldu.    Yapılan araştırmalara göre, Van'ın güneş enerjisinden yıllık 9 bin megavat elektrik üretimi kapasitesi bulunuyor. Bu da Türkiye'nin şu anki elektrik üretiminin yüzde 8'ine denk geliyor. Fakat kentte Güneş Enerjisi Santrali (GES) yerine Hidroelektrik Santrali (HES) ve JES’ler yapılıyor. Oysa dünyanın birçok yerinde GES’ler alternatif enerji kaynağı olarak kullanılıyor.    ‘JES’LER DOĞAYI TALAN EDİYOR’   JES’lerin bir doğa talanı olduğuna dikkat çeken Ekolojist Fatih Şahin, “Devlet eliyle yapılacak ve rantçılara peşkeş çekilecek JES ile elektrik üretilecek ve bu da yeraltındaki suları, borular vasıtasıyla yeryüzüne çıkaracak. Yeraltındaki su kaynar su olduğu için beraberinde kükürt, karbondioksit, tuz, sülfür, arsenik, bor, cıva gibi minareleri de getirecek. Bu mineraller tekrar toprağa gönderileceği için bu da kaynak sularının kirlenmesine neden olacak. Ya da bir nehre gelişigüzel deşarj edilecek. Eğer böyle bir şey yapılırsa tam bir doğa katliamı ve talanı yaşanır. Çünkü bu su Van İnci Kefali balığının yumurtalarını bıraktığı Bend-i Mahi çayına karışacaktır. Bu da balıkların neslini tehlikeye atar. Yine bu çayın suladığı alanlar da zarar görecektir. Dolayısıyla insanlar da zarar görecektir. Bu nehirden beslenen her şey bu kimyasal minarelerle zehirlenecektir” şeklinde konuştu.    'TARIM VE HAYVANCILIK BİTECEK'   Bölge halkının tarım ve hayvancılıkla geçimini sağladığına dikkat çeken Şahin, “Kirli su gelişigüzel doğaya bırakılırsa doğada bulunan otlar zarar görecek. Bu otları yiyen hayvanlar hastalanacaktır. Böylece bu hastalıklar insanlara da bulaşacaktır. Yine arseniğin birçok zararı var. Arsenik, insanı yavaş yavaş öldüren bir kimyasaldır. Yıllar içerisinde birçok mesane, boğaz ve gırtlak kanseri ortaya çıkacaktır. Bunların hepsi arsenikten kaynaklanacaktır. Bu tesisin yapılması hem bölge halkını hayvancılıktan edecek hem de büyük bir ekolojik tahribata neden olacaktır” diye belirtti.   ‘GES’LER ALTERNATEF OLABİLİR’   Van’ın Türkiye’nin en çok güneş alan kentlerinden birisi olduğunu hatırlatan Şahin, “JES’e alternatif olarak Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulabilir. Bölgenin coğrafyasını, havasını, suyunu, toprağını kirletmek için elinden geleni yapanlar, hiçbir zararı olmayan bir GES için kılını bile kıpırdatmıyor. Artık dünyanın birçok ülkesinde GES’ler enerji üretimi için HES’lere, RES’lere ve JES’lere alternatiftir. Ama burada ne yazık ki hangisi zararlıyla ona başvuruluyor. Eskiden ıslahat planları ile bölge halkı sürgün ediliyordu. Şimdi de bu HES ve JES’lerle yapılmaya çalışıyor. İnsanlar bu nedenlerden dolayı hayvancılık yapamayacak ve metropollere göç etmek zorunda kalacak. Çünkü JES’le birlikte yeryüzüne borularla çıkarılacak zehirli su ya gelişigüzel doğaya bırakılacak, ya nehre ya da yine borular vasıtasıyla yer altına deşarj edilecek. Bu da bölgenin tek geçim kaynağı olan hayvancılığın bitmesi demektir. Bu JES Çaldıran ve Muradiye’de de hayvancılığı bitirecektir” ifadelerini kullandı.   MA / Mahmut Ruvanas