Xisor bölgesinde taş ocağına karşı direniş

img
ADIYAMAN - Xisor bölgesinde 4 köyün ortasına kurulmak istenen taş ocağına karşı çıkan köylüler, ocaklarla canlı hayatının tehlikeye gireceğini belirtti.
 
Adıyaman merkeze bağlı Xisor Bölgesi’nde bulunan Faxrikan (Kayaönlü), Dardagan (Dardağan), Qırxılı (Kırıklı) ve Şexler (Kuşakkaya) köyleri ile Kistan, Berpireh ve Tarık mezraları arasında 2016 yılında Taşocağı ve kırma-eleme tesisi açılmasına karar verildi. Tesise ilişkin o süreçte Adıyaman Valiliği “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)  raporu gerekli değildir” kararı çıkardı. Valiliğin kararına karşı Kîstan, Dardagan, Qırxılı ve Şexler’deki köylüler, “Yapılacak faaliyetin çevreye zarar vereceği, ekolojik dengeyi bozacağı ve hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal davası açtı. Adıyaman İdare Mahkemesi 2017’de “Süre aşımı” gerekçesiyle davayı reddetti. Köylüler Danıştay’a başvurarak kararın iptalini istedi. Danıştay 2018’de köylülerin başvurusunu reddederek, taş ocağının açılmasının önünü açtı. Davayı kazanan Raba Otomotiv Gıda Kuyumculuk İnşaat Emlak Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, bölgede taş ocağı yapmak için birçok girişimde bulundu ancak köylülerin direnişiyle taş ocakları kurulmadı. Bölgede hala taş ocağının kurulması riskine karşı köylüler, tedirgin. 
 
4 KÖYÜN SU KUYULARI BÖLGEDE  
 
Taş ocağının kurulmak istenen bölgeye yakın Kistan köyünde yaşayan Kemal Alagöz, ocağın açılmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Taş ocağının arazilerinin ortasında yer aldığını belirten Alagöz, “Ocağın yakınında 4 köyün yararlandığı su kuyuları var. Kuyularda bir patlama olması halinde çok büyük zarar göreceğiz. Patlıcan, biber gibi temel ihtiyaçlarımızı bu arazilerden ve oradan gelen sudan faydalanarak yetiştiriyoruz. Ocak açılırsa bölge toz içerisinde kalacak. Bu hem bitkilere hem ürünlere hem de bize ciddi zararlar verecektir” dedi.
 
‘DİRENECEĞİZ’
 
Bölgede hayvancılığın da yapıldığını dile getiren Alagöz, ocağın açılması durumunda hayvanlarını otlatacakları yerlerin de büyük zarar göreceğini sözlerine ekledi. Bölgede arazisi olan her köyün zarar göreceğini ifade eden Alagöz, “Taş ocağının yapılmaması için suç duyurusunda da bulunduk. Ama bir sonuç elde edemedik. Taş ocağını kesinlikle istemiyoruz. Bu taş ocağının açılmaması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
 
‘ÜRÜNLER ZARAR GÖRÜR’
 
Ocağın yapılmaması için ilk günden beri direnen Dardaxan köyü muhtarı Aziz Taştan, bütün ısrarlarına ve çabalarına rağmen ocağın kurulmak istendiğini dile getirdi. Ocağın açılması halinde çevredeki bütün köylerin zarar göreceğini belirten Taştan, “Buralarda bağ, fıstık, bostan gibi ürünlerimiz var. Ocağın açılması durumunda hepsi zarar görecek. Ocak açılırsa oluşacak toz nedeniyle köyü terk etmek zorunda kalırız” ifadelerini kullandı. 
 
‘İZİN VERMEYECEĞİZ’
 
Tütün ekiminin yanında hayvancılık yaparak geçimlerini sağladığını sözlerine ekleyen Taştan, “Böyle yapılırsa bölgedeki hayvancılık biter. Çünkü her taraf toz içerisinde kalır. Bundan kaynaklı ne hayvanları dışarı çıkarabiliriz ne de kendimiz dışarı çıkarız. Oluşacak olan tozdan dolayı özellikle astım hastalığı çoğalır. Onun için elimizden geleni yapıyoruz. Ocağın açılmaması için hukuki mücadelemize devam edeceğiz. Ama açılması durumunda da elimizden ne geliyorsa yapacağız ve ocağın kurulmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
 
MA / Ferhat Çelik - Müjdat Can