‘Cudi yürüyüşü savaşa, talana karşı isyandır’

img
DİYARBAKIR - Ağaç kıyımına karşı Cudi’ye yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı yapan DBP MYK Üyesi Faruk Tatlı, yürüyüşün savaşa ve talana karşı bir isyan olduğunu belirterek, “Ekolojinin CHP’lisi, HDP’lisi olmaz” dedi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi, “Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz” şiarıyla ayın 17’sinde Cudi Dağı’na yürüyüş gerçekleştirecek. DBP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Faruk Tatlı, yürüyüşün önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tatlı, özellikle son 8 yıldır süren savaş ve savaş bağlantılı doğa katliamına dikkati çekmek istediklerini dile getirdi. 
 
TALANA VE RANTA KARŞI
 
Yürüyüşün sadece Kürt kentlerindeki yıkıma karşı olmadığını, AKP-MHP ittifakının yürüttüğü kapitalist moderniteye, savaşa ve sermaye talanına karşı bir yürüyüş olduğunu belirten Tatlı, "Özellikle Kürdistan'da, Cudi'de gözümüzün içine baka baka günde yüzlerce, binlerce TIR ile ağaç kıyımı yapılıp bu ağaçlar batıya götürülüyor. Bu nedenle yürüyüşü çok önemli. Hem doğaya, hem talana, hem savaşa karşı yürüyüş düzenleyeceğiz. Doğanın katledilmesi aynı zamanda özel savaş politikasıdır. Bu yürüyüşümüz talana, ranta karşı bir isyandır" dedi.  
 
'BATI YÜZÜNÜ DÖNSÜN'
 
Ekolojide ulusçuluğun olamayacağına dikkat çeken Tatlı, Brezilya'daki Amazon Ormanlarının Kürdistan'daki doğaya etkisinin olduğu gibi, Kürdistan'daki, Cudi'deki ormanlarının da Brezilya’ya etkisinin olduğunu söyledi. Batı'da gelişen doğa talanı ile bölge kentlerinde gelişen doğa talanına farklı tepkilerin geliştirildiğine vurgu yapan Tatlı, Greenspace'nin ağaç kesimine ilişkin Şırnak Barosu'na verdiği yanıtı hatırlatarak, "Söz konusu Kürdistan olunca yaşanan ikiyüzlülük böylece görüşülüyor" diye belirtti. 
 
‘ÇÖKTÜRME PLANI’
 
Tatlı, Cudi Dağı’ndaki ağaç kıyımının İzmir'e, Samsun'a, Trabzon'a da zarar verdiğini sözlerine ekleyerek, Kazdağları'ndan Brezilya'ya kadar tüm doğa talanına karşı ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü paradigma doğrultusunda karşı durduklarını dile getirdi. Türkiye'de faşist bir düşünce yapısının olmasından kaynaklı tepkilerin bölgesel tepkilere döndüğünü vurgulayan Tatlı, şunları söyledi: "Ekolojistlerle oturup konuşalım bu sessizliğin başka tanımı var mı? Bu sorun Kürt düşmanlığı ile sermaye ile kendi iktidarını güçlendirme, kendi şirketlerine sermaye yaratmayla alakalı ve özel savaş konseptidir. 2014 MGK kararında, ‘Çöktürme Planı'nda sosyal, siyasal, askeri, toplumsal, doğal bir proje ortada var. Bu projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar. Biz bu projeye, bu talana her zaman karşı çıkacağız ve güçlü bir şekilde de 17 Eylül'de bunu Cudi'de deklere edeceğiz.”
 
KÜRT TARİHİNİ DARALTMA PROJESİ 
 
Tatlı, “AKP-MHP'nin kendi iktidarını ayakta tutmak için bütün argümanlarla toplumu ezmeye çalışıyor. Bugün Karadeniz'deki HES'ler, Kazdağları'ndaki yıkım, Hasankeyf'in sular altında bırakılması, Cudi Dağı'ndaki kesimler. Bunların tamamıyla iktidarın hem kendi sermayesini güçlendirme, iktidarda kalma savaşı hem de Kürt tarihinin, kültürünü, yaşamını daraltma projesidir" dedi. 
 
TOPYEKÛN EKOLOJİK MÜCADELE 
 
Doğa kırımına karşı Türkiye ve Kürdistan’daki tüm ekolojik örgütlerin birleşerek mücadele etmeleri gerektiğini ifade eden Tatlı, şöyle devam etti: “Kürdistan’daki doğa yıkımının Kürdistan'da ve Türkiye'deki bazı ekolojistlerin umurunda olmaması ile bu sorun çözülecek bir sorun değildir. Yaşamı sürdürebilmek için ekolojik tahribatın önüne geçmeliyiz. Bunun içinde birleşik mücadele olmazsa olmaz. Ekolojinin CHP'lisi, HDP'lisi olmaz. Atom bombasının, Çernobil'in etkisinden halen bahsediyorsak bu savaşlara da karşı çıkmalıyız. Kürdistan'da 40 yıldır savaş var. 40 yıldır belki milyonlarca ağaç kesilmiştir. Bugün halen Güney'de yürütülen savaşta kimyasal kullanıldığı söyleniyor. Bu kimyasalın etkisi sadece bugün için geçerli değil. İleri de ne tahrip yaratacağını kimse bilemez. Bu mücadeleye bu nedenle topyekûn bakmalıyız. Bunun için birleşik bir mücadeleyle bunu karşılamalıyız.” 
 
YÜRÜYÜŞE KATILIM ÇAĞRISI
 
Yürüyüşün çağrıcılarının her ne kadar DTK, TJA, DBP, HDP ve MEH olsa da herkesin katılması gerektiğini vurgulayan Tatlı, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yürüyüş savaşa, ekolojik talana karşı isyandır. Dolayısıyla burada tüm dost kurumlara, dost oluşumlara, ekolojistlere, savaşa karşı olanlara, kendine demokratım, insanım diyen Kürdistan'ı, Türkiye'yi seven insanlara çağrıda bulunuyorum; 17 Eylül'de Cudi'de savaşa, ekolojik kırıma dur dememiz lazım.” 
 
MA / Müjdat Can - Mehmet Şah Oruç