'Çanakkale'nin geleceği Kaz Dağları'na sahip çıkalım'

img
ÇANAKKALE - Kaz Dağları’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenine ve ağaç kıyımlarına tepki gösteren yurttaşların başlatmış olduğu nöbet eylemi devam ediyor. Kaz Dağları'nın Çanakkale'nin geleceği olduğunu belirten yurttaşlar, herkesi geleceğine sahip çıkmaya davet etti.
 
Kaz Dağları eteklerinde bulunan Kirazlı köyü civarında siyanürle altın arama faaliyetinde bulunmak üzere maden inşasına başlayan Kanada merkezli Alamos Gold’un yerli taşeron şirketi Doğu Biga Madencilik, maden sahasının kullanıma açılması için çalışmalarına hız verdi. Türkiye'nin akciğerleri olarak nitelendirilen Kaz Dağları’nda bugüne kadar 200 bine yakın ağacın kesildiği ifade edilirken,  Çanakkale merkeze bağlı Kirazlı köyünde bulunan Balaban mevkiinde kentin yaşam savunucuları tarafından başlatılan nöbet eylemi devam ediyor. Ayrıca kentin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasının üzerinde bulunması ve kullanma suyunu tehdit eden siyanürlü altın madenine karşı kent sakinleri ve Kaz Dağları çevresinde yaşayan yurttaşlar doğa katliamının bir an önce durdurulmasını talep ediyor.
 
‘OYULMADIK YER KALMAYACAK’
 
Yapılmak istenen siyanürlü altın madenine karşı eylemin ilk gününden itibaren alanda bulunarak doğa katliamına karşı duran İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, Türkiye’de altın madenciliği konusunda ilkel yöntemlerin kullanıldığını söyledi. İçinde cevher bulunan bir ton kayanın maddesine ulaşana kadar içinde cevher bulunmayan 2 ton kayanın hafriyat olarak kullanıldığını aktaran Akgül, “Yani toplamda 3 ton kaya elden geçirildiğinde yarım gram altın elde ediliyor. Bu şekilde yapılan çalışmalar ile buralarda oyulmadık, deşilmedik hiçbir yer kalmaz. Bunun adına da madencilik denmez. Bu daha başlangıçtır. Bu bölgede ruhsat alınmak istenen yerlerin sadece çeyreğidir burası. Buradan çıkan sonuçla Çanakkale’nin kaderi tayin edilecek” dedi. 
 
‘MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
 
Her yerin bilinçsizce kazıldığını ve gayri ciddi bir rahatlıkla dağlarda patlatmalar yapıldığına işaret eden Akgül, “Burada insanların yaşayacağı bir ortam var ve bu ortamın korunması gerekiyor. Yapılan bu çalışmalarla burada yaşayan insanların ileride göç etmesine sebebiyet verecek durumlar yaşanabilir. Bizler sonuna kadar burada olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm halkımızı da doğasına sahip çıkmaya, yanımıza bekliyoruz” diyerek çağrıda bulundu. 
 
‘BURADA BÜYÜK BİR KATLİAM VAR’
 
Kaz Dağları eteklerinde bulunan Akçakoyun köyünde yaşayan İlhan Genç de, Kaz Dağlarında kurulmasına başlanan siyanürlü altın madeni ocağının doğa katliamları gerçekleştirerek faaliyetlerine başlayacağına vurgu yaptı. Genç, “Biz doğayla, hayvanlarla, çileğimizle, tütünümüzle, tarımımızla iç içe yaşamak istiyoruz. Ben buradan tüm Kaz Dağları halkları adına konuşuyorum. Doğa adına konuşuyorum, biz madenleri ne Kirazlı’da ne de Çanakkale’nin herhangi bir yerinde istemiyoruz” diyerek tepki gösterdi. 
 
‘BİNLERCE İNSAN BU DAĞDAN BESLENİYOR’
 
Yapılacak altın madeni sonucunda hem insanların hem de doğal yaşamın uğrayacağı tahribatın büyük olacağını dile getiren Genç, “Buradaki tarım arazileri çok verimlidir. Binlerce insan uzun yıllardır hayatlarını devam ettiriyorlar. Yani Kaz Dağları sayesinde ekmek yiyorlar, geçiniyorlar. Şimdi bu madenler olursa eğer, hiçbir tarım faaliyetinden verim alınmayacak. Kaz Dağları için direnirsek ancak kazanırız. Herkesi direnişe davet ediyorum” dedi.
 
‘DAĞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
 
Emekli sağlık çalışanı Mümine Emeklioğlu da yıllardır Çanakkale’de yaşadıklarını, kentin doğasının ve suyunun kendilerini bugünlere getirdiğini belirterek, “Dağlarımıza, ovalarımıza suyumuza elbette sahip çıkacağız. Yabancıların gelip, topraklarımızda ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına izin mi vereceğiz? İleride torunlarıma daha temiz bir dünya ve doğa bırakmak görevimdir” diyerek kararlı bir şekilde mücadele edeceğini belirtiyor.
 
‘DİRENİŞ SOSYAL MEDYA DIŞINA TAŞIRILMALI’
 
Ege Üniversitesi’nde okuyan 19 yaşındaki Ecem Kaplan da ekolojik katliamların gün geçtikçe arttığını söyleyerek, “Herkes buraya gelip, doğasına sahip çıksın. Dirensin. Evet bugün burada bir direniş oluyor. Ancak bu direniş sosyal medya dışına da taşırılmalı, ben elimden geldiği kadar bu mücadeleye devam edeceğim. Evde oturarak, ayaklarını uzatıp televizyon izleyerek direnmek olmaz. Buraya gelmek gerek” diye ifade etti. 
 
‘KAZ DAĞLARI ÇANAKKALE’NİN GELECEĞİDİR’
 
Kaz Dağlarının Çanakkale kentinin geçmişi ve geleceği olduğunu aktaran Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan ise, 26 Temmuz'da başlattıkları nöbet eyleminin Kaz Dağları kurtarılıncaya dek süreceğini vurgulayarak, herkesi Kaz dağlarına sahip çıkmaya çağırdı. Güneşhan, “Biz önce hukuki yollarla bu çalışmaların sona erdirilmesini bekledik. Baktık hukuk yoluyla çözülmüyor burada eylem yapma kararı aldık. Şimdi biz Çanakkale halkı olarak, bu bölgede yaşayan yurttaşlar olarak, tüm Türkiye olarak Kaz Dağlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu. 
 
MA / Barış Ceyhan - İrfan Tuncçelik