İZMİR – Kaz Dağları’nda kurulmasına izin verilen altın madenine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması talebiyle soru önergesi veren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, siyanür tehlikesine dikkat çekip, “Yaygın ölümcül hastalıklara sebep olabileceğinizin farkında mısınız?” diye sordu.

Kaz Dağları yakınlarındaki Çanakkale'nin Kirazlı köyü, son günlerde Kanada merkezli altın madeni şirketlerinden Alamos Gold'un taşeronu olan Doğu Biga Madencilik tarafından yürütülen altın arama faaliyetleri sonucunda 14 bin ağacın kesilmesiyle yol açılan çevre katliamı ile gündemde. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, doğal yaşam savunucularının protestolarının hedefindeki altın madenin yol açtığı yıkım ve barındırdığı tehlikeleri Meclis gündemine taşıdı.

HDP’li Kemalbay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle konuya dair soru önergesi verdi.

Kemalbay, önergesinde, son derece kıymetli doğal, kültürel, tarihsel varlıklar, hayati su havzaları üzerinde bulunan Türkiye’nin oksijen deposuna devlet-uluslararası şirket ve taşeron eliyle büyük saldırganlık gerçekleştirilmesinin karı ve rantı en yüce değer olarak gören anlayıştan beslendiğini belirtti.

Kemalbay, “Milyon yılda oluşan ormanı ve ekosistemi sorumsuzca berhava edilmesinin,  eşsiz bir doğanın suyuna, toprağına siyanür ve ağır metallerle zehir saçılmasına, hayatın öldürülmesine, 10-15 yıl içinde parayı bulup çekip gidecek bir sermaye grubunun çıkarlarını halkın hayatı ve haklarından üstünde görmekten kaynaklandığını” vurguladı.

Kanadalı şirketin taşeronu olan Doğu Biga Madenciliğe çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile yine sigorta primi desteklerini içeren 865 milyon lira bedelli yatırım teşvik belgesi verilmesiyle bir yıldır ağaç katliamları yapıldığını kaydeden Kemalbay, “Altını işleme sırasında kullanılacak siyanürün Çanakkale’yi, Çanakkalelileri ve gelecek nesilleri tehdit altında bırakacağına yönelik protestolara kulaklar tıkanması endişeleri büyütmektedir" diye belirtti.

HDP’li vekil, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a şu soruları yöneltti:

*Ormanları neye dayanarak yok ediyorsunuz? Ormanlar milyonlarca yıl içinde bitki ve hayvan varlığıyla oluşmuş eko sistemler olduklarından üzerinde madencilik yapılmış ya da boş bir araziye ağaç dikilerek kaybedilen ormanın telafisinin mümkün olmadığının farkında mısınız?

*Eşsiz jeolojik-jeomorfolojik özelliği, peyzajı, biyolojik çeşitliliği, geleneksel tarımı, Troya ve onun kültür coğrafyası dikkate alınarak, bütüncül bir yaklaşımla ve istisnasız korunması gereken varlıklarımızı maden ocaklarına, yerli ve yabancı şirketler eliyle yıkıma uğratmakta, kirletmekte ve tahrip ettirmedeki hedefiniz nedir?

*Neredeyse tamamı ormanlık içinde kalan Kirazlı Maden Ocağı’nın kurulmasına Bakanlığınızca izin verilme gerekçesi nedir?

*Kirazlı Maden Ocağı’nın Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Havzası’nda kurulmasına hangi gerekçelerle izin verilmiştir?

*Mermer ocaklarının, maden ocaklarının ormanlara verdiği tahribata neden göz yumuyorsunuz, tarım alanlarına binlerce yıllık bitki örtüsü ve doğal varlıkları yok edilmesinin, geri dönülmez kirlilik, hastalık ve çevresel felaketin faturasını kim ödeyecek?

*Asit maden drenajı sebebiyle siyanürün kullanılmaması durumunda dahi yapılan işlemler sonucu topraktaki elementlerin yeraltı sularına karışmasıyla oluşacak zehirli maddeler ve ağır metal kirliliklerinin doğa ve insan sağlığında yaratacağı ağır risklerin farkında mısınız?

*Verimli tarım arazilerini maden ocaklarına sunarak tarım ve hayvancılık yapmakta olan ya da yapacak olan yurttaşların geçim kaynaklarını elinden almıyor musunuz? Tarımda dışa bağımlılık yaratmıyor musunuz?

*Maden şirketlerinin, HES’lerin vb. işletmelerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarına aykırı hareket etmelerine göz yumduğunuz doğru mudur?

*Siyanür havuzunun deprem ya da sel vb. nedenlerle çökmesi, yıkılması, aşırı yağışlarla hasar görmesi sonucunda Romanya’daki gibi bir ekolojik felaket yaşanacağının ve kilometrelerce genişlikteki bir alanda (Romanya’da 50 km olarak gerçekleşmiştir) doğal hayatın sona ereceğinin farkında mısınız?

*Siyanür havuzundan fark edilmeyecek boyutta sızmalar gerçekleşebileceği ve bu sızma miktarının trajik sonuçlarının yaşanabileceği, siyanüre bağlı olup, tıpkı meslek hastalıklarının gizlendiği gibi sadece otopsiyle anlaşılabileceği için örtbas edilebilecek yaygın ölümcül hastalıklara sebep olabileceğinizin farkında mısınız?

*195 bin ağaç (orman) keserek doğayı katleden Kanadalı şirket Alamos Gold'un taşeronu Doğu Biga Madenciliğe çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile sigorta primi desteklerini içeren 865 milyon lira bedelli yatırım teşvik belgesi verildiği iddialarına yönelik bir açıklamanız olacak mıdır?

*Maden havzasının yer aldığı alanda yaşayan birbirinden farklı 283 bitki ve 186 hayvan türünün ve bu türlerle beraber bölge ekosisteminin işleyişini sağlayan ağaçların korunmasına yönelik Bakanlığınızca ne tür önlemler alınması düşünülmektedir?

*AKP Hükümetleri boyunca uygulanan, ekolojik bir bakış açısından yoksun, halkın sağlığını ve ekosistemin geleceğini görmezden gelen, sadece ve sadece sermayeyi destekleyen politikalarınızda bir değişikliğe gitme planlamanız mevcut mudur?