Almanya’nın Köln kentinde bulunan 12 bin yıllık Hambach Ormanlarına, kurulmak istenen linyit madenine karşı mücadele örgütleyen Hambach Orman Direnişi Hareketi’nden Robin Vogel, kendi mücadeleleri ve Rojava devrimi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Alman maden şirketlerine karşı yürütülen mücadelenin savaşa karşı da durmak anlamına geldiğini belirten Vogel, Rojava’da yaşanan dönüşümün tüm dünyada yapmak istenilen dönüşümün sembolü olduğunu ifade etti.

 

‘ALMANYA’DA BÜYÜK BİR EKOLOJİK YIKIM VAR’

 

12 bin yıllık Hambach Ormanlarının devlet tarafından yok edildiğini ifade eden Vogel, “Hambach Ormanlarında yapılmak istenen linyit madenlerine karşı mücadelemiz bir yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Daha önce böyle bir eyleme katılmanın yasaları delmek olacağını düşünen kitleler eylemlere katılmaya başladı. Baskıyla beraber bir mahkeme süreci oluştu ve caydırıcı yasalar getirildi. Fakat buna rağmen devlet bir yolunu bulup ağaçları kesti” dedi. Almanya’da, doğanın korunduğuna dair yanlış bir bilgi olduğunu dile getiren Vogel, “Almanya’nın arka planında büyük bir madencilik faaliyeti var. Bunun yanı sıra Almanya, Avrupa’da iklim krizinin en çok hisseden ülkelerinden biri. Attığımız her adımda şunu anlıyoruz ki ekonomik sistemde köklü bir değişim olmadığı sürece, her şey devamlı başa sarıyor” diye belirtti. 

 

‘BİRLEŞİK MÜCADELE ETMELİYİZ’

 

Alman madencilik şirketlerinin dünyanın her yanında faaliyet yürüttüğünü vurgulayan Vogel, “Alman şirketleri kar ettiği sürece dünyanın her tarafını tarumar etmeye devam edecekler. Artık kaçınılmaz şekilde doğa mücadelesini uluslararası bağlar ile gerçekleştirmeliyiz. Aksi takdirde sadece kendi ülkelerimizde ki mücadelelerin hiçbir şeye faydası olmayacak. Çünkü Türkiye’de ormanlar kaybolduğunda Almanya’daki ormanın bir önemi olmuyor” diye konuştu. 

 

‘IRKÇILIK YÜKSELİŞTE’

 

Almanya maden şirketlerinin gelişiminin silah sanayisiyle bağlantılı olduğunu dile getiren Vogel, “Silahlar için gereksinilen madenler dünyanın dört bir tarafından toplanıp silah sanayisinde kullanılıyor. Alman madenciliğine karşı olmak Alman silah endüstrisine karşı olmak demektir” dedi. Avrupa’daki ırkçılığın tekrar yükselişe geçtiğini belirten Vogel, şöyle devam etti: “Avrupalılar kendi ırkçılıkları yüzünden Suriyelilerin Türkiye’de kalmasını, savaşın sadece Ortadoğu da sürmesini istiyor. Diğer taraftan da süren savaşa silah desteği yaparak ticarette yapıyor.” 

 

‘ALMANYA SEMBOLİK KARARLAR ALIYOR’

 

Alman hükümetinin Türkiye’nin Rojava’ya karşı saldırılarından sonra kısmi silah ambargosu uyguladığını sözlerine ekleyen Vogel, şunları ifade etti: “Almanya’nın bu kararı almasının arkasında Rojava’ya karşı duyduğu sempati yatmıyor. Fakat Alman halkının Rojava’daki mücadeleye karşı bir hassasiyeti var, insanlar sokağa çıkıp saldırıların durması için eylem yapıyor. Dolayısıyla bu tepkiler Almanya hükümetini bir takım sembolik tepkiler vermek zorunda bırakıyor. Fakat, Almanya’nın Türkiye ile olan silah anlaşmaları bozulmadı, aynen devam ediyor.” 

 

‘ROJAVA SOMUT BİR ÖRNEK’

 

Almanya’daki Rojava saldırısına karşı ekoloji hareketlerinin gösterdiği tepkiye işaret eden Vogel, “Biz biliyoruz ki Almanya’da madenlere karşı mücadele vermek savaşa karşı mücadele etmektir. Çünkü Rojava’yı bir çeşit olanak olarak görüyoruz. Rojava’daki üretim geleneklerinin değiştirilmesi, komünler oluşturulması çok etkileyici ve ilham verici bir deneyim. Rojava ekolojik ve diğer demokratik alanlarda tüm dünyada yapmak istediklerimizi gösteren somut bir örnek” diye konuştu. 

 

MA / Erdoğan Alayumat - Tolga Güney