Ekolojistlerden iktidara: Bari bu süreçte durun!

img
İSTANBUL - İktidarın, salgın bahanesiyle Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı'nda yapımı devam eden sahra hastaneleriyle yandaşlarına rant alanı oluşturduğunu söyleyen ekolojistler, “Bari bu süreçte durun” diyerek tepki gösterdi.
 
Pandemi salgınına karşı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dillendirilen Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı’nda yapılması planlanan sahra hastanelerinin inşasına başlandı. Sancaktepe ilçesine bağlı Samandıra’da ormanlık alanında ve Atatürk Havalimanı’nda 45 günde yapımı tamamlanması beklenen projelerin yapıldığı alanlara ilişkin ise tepkiler gelmeye devam ediyor. Ekolojistler, salgın göz önünde bulundurulduğunda sahra hastanelerinin yapımının mecburiyet olduğunu ancak hastanelerin yapıldığı alanları ve zamanlamasını eleştirdi. 
 
ATATÜRK HAVALİMANI 
 
Atatürk Havalimanı'na yapılması planlanan sahra hastanesinin inşaatına ilk olarak Florya tarafında bulunan Devlet Havalimanı İşletmesi'ne ait bir arazide başlatıldığını anımsatan Bakırköy Kent Savunması Yönetim Kurulu Üyesi Oya Erakıncı, itirazlarının sonucunda burada başlatılan inşaat yapımının durdurulduğunu söyledi. Bunun üzerine inşaat makinelerinin Atatürk Havalimanı'na aktarıldığını ifade eden Erakıncı, "Pistlerin olduğu yerlerde bir çalışma başlatıldı. Bu çalışmayla birlikte pist kullanılamaz hale geldi” dedi. Bakırköy Kent Savunması olarak Atatürk Havalimanı içerisinde bulunan boş terminal binaları ve hangarların hastaneye çevrilmesi yönünde öneri yaptıklarını kaydeden Erakıncı, “Bu yerler daha kısa bir sürede sahra hastanesine dönüştürülebilirdi" diye konuştu. 
 
KRİZ FIRSATÇILIĞI
 
Yapılması planlanan hastanelerin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarının aksine devlete değil, Rönesans Şirketi'ne verildiğini iddia eden Erakıncı, “Özellikle pandemi sürecinde yap-işlet-devret ile sağlık sisteminin özelleştirilmesi kabul edilemez. Bu tamamen kriz fırsatçılığıdır. Bu süreçte bile doğa katlediliyor. Hani bir söz vardır ya ‘Bu vakitte yılan bile sokmaz’ diye. Böyle bir süreçte bile birilerini halen rant ve para kazanma derdinde olması çok üzücü" ifadelerini kullandı. 
 
HAVALİMANINI MAHVETTİLER
 
Bakırköy Kent Savunması Yürütme Kurulu Üyesi ve Bakırköy Mimarlar Odası Şube Başkanı Mustafa Fazlıoğlu da, Atatürk Havalimanı'nda bulanan konaklama tesislerini ve havalimanının yanında bulanan fuar alanını çok kısa bir sürede sahra hastanesine dönüştürülebileceğini söyledi. Fazlıoğlu, "Fakat yapılmak istenen geçici bir hastane değil, kalıcı bir hastane. Bunu yaparken de o güzelim havalimanını mahvettiklerini görüyoruz" diye belirtti.
 
AMAÇ SALGINLA MÜCADELE DEĞİL
 
"Burada amaç salgınla mücadele mi, yoksa daha önce mevcut olan bir projeyi hayata geçirmek midir?” diye soran Fazlıoğlu, şöyle devam etti: "İktidarın salgını bahane ederek, daha önce hazırlanmış mevcut bir projeyi hayata geçirme gayretinde. İktidar maalesef salgın sürecini fırsat olarak görüyor. Salgın bahanesiyle yandaşa bir rant üretme çabasında. Bari bu süreçte durun! Halk sağlığı daha önemli, çabanızı buraya verin."
 
‘SALGINI BİLE FIRSAT BİLDİLER’
 
Kuzey Ormanları Savunması aktivistlerinden Ayşe Yıkıcı ise, iktidarın ekolojik katliamlarına alışık olduklarını söyledi. Yıkıcı, "İktidar, her şeyi fırsat bildikleri gibi pandemi salgınını da fırsat bildiler. Biz o nedenle buna 'korona fırsatçığı' diyoruz" dedi. Yıkıcı, eko-sistemin öneminin tartışıldığı böylesi bir dönemde iktidarın, yapmayı planladığı sahra hastaneleriyle doğayı katletmeye çalıştığını dile getirdi. 
 
İKTİDARA SORULAR
 
"Samandıra’da sahra hastanesi ormanlık alanda yapılması planlandığı için ağaç kesimi yapılıyor" diyen Yıkıcı, iktidara şu soruları yöneltti: “Maltepe dolgu alanı bomboş bir şekilde orada dururken, neden bu hastane oraya inşa edilmedi? Neden inşaat faaliyet yapmadan, prefabrik ya da konteyner şeklinde daha maliyetsiz ve çok daha hızlı bir şekilde bu sahra hastaneleri yapılmıyor? Neden hazır halde bulunan kapalı ve geniş alanlar bu süreçte hastaneye dönüştürülmüyor da, ormanlık alana inşa ediliyor bu hastaneler? Tüm bunlar bir kenara, Samandıra'da hiç mi boş bir alan yoktu?"
 
MA / Naci Kaya