İşçi ve emekçiler kıdem tazminatı için kavgaya hazır 2020-07-18 09:06:14 İSTANBUL – Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Arıkan, iktidarın fona devretmek istediği "kıdem tazminatı" haklarını her şartta koruyacaklarını ve bu hakları için kavgaya hazır olduklarını ifade etti.   İşçi ve emekçilerin en temel kazanımı ve güvencesi olan kıdem tazminatı, iktidara geldiği 2002'den bu yana AKP’nin ajandasında yer alan konuların başında geldi. Bu konuyu zaman zaman farklı şekillerde gündeme getiren iktidar, açıklanan “İstihdam Kalkanı Paketi” kapsamından gündeme getirilen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile kıdem tazminatını fona devretme arayışına girdi.    Fakat muhalefet partileri, sendikalar ve işçilerin gösterdiği tepkiler üzerine iktidar konuyu şimdilik gündeminden çıkardığı görüntüsünde. İşçiler ve sendikalar, kıdem tazminatına yönelik herhangi bir adımın “genel grev” sebebi olacağı uyarısında bulunurken, Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Arıkan, bu konuda tartışmalara dair konuştu.    ‘KIDEM HAKKI KOLAY ELDE EDİLMEDİ’   Kıdem tazminatının 80 yıldır işçinin güvencesi olduğunu söyleyen Ahmet Arıkan, işçilerin bu hakkı kolay elde etmediğini, yıllarca verilen sınıfsal mücadelenin eseri olduğunun altını çizdi.    Arıkan, “Bu kazanımı patronlar kendi lehine çevirmeye çalışıyorlar. Buldukları her fırsatta bunu yasalaştırmaya çalışıyorlar. Salgın sürecini de fırsata çevirdiler. İşçinin birçok hakkını gasp ettiler. Salgın sürecinde biz belediye işçileri de sağlık çalışanları gibi hayatlarımızı tehlikeye atarak çalıştık. Bu durumu görerek işimizin hakkını verecekken haklarımızın neresinden kırpacaklarının hesabını yapıyorlar” dedi.   KEYFİ İŞTEN ÇIKARMALARIN ÖNÜNDE ENGEL   Kıdem tazminatının basite indirgenmeyecek bir hak, işçilerin keyfi olarak işten çıkarılmalarının önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Arıkan, “İş mahkemeleri genelde kıdem tazminatıyla ilgili davalarda işçinin lehine kararlar veriyor. Bu durumdan kaynaklı kıdem patronların korkulu rüyası haline geldi. Bu durumun önüne geçmek için iki yol izliyorlar. Birincisi, hukuku kendilerine göre dizayn etmek. Bunun için adımlar atılıyor. İkincisi ise, yasalarla patronların korkusu olmaktan çıkarmak ve patronun elini güçlendirmek” ifadelerini kullandı.   KAPALI KAPILAR ARDINDA PLANLAR YAPILIYOR   Arıkan, işverenler ve hükümetin kapalı kapılar ardında ‘bu hakkı işçinin elinden nasıl alırız’ diye planlar yaptığını dile getirdi. Defalarca ellerinden alınmak istenen bu hak için ‘grev sebebidir’ diyerek alanlarda mücadele ettiklerini söyleyen Arıkan, emekten gelen güçleri ile alanlara çıkıp, haklarını yasal çerçeveler içerisinde savunacaklarını kaydetti. Arıkan, bu hakkı ellerinden Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) alacağını sananların da yanılacağını dile getirdi.   Yapılması gerekenin net olduğunu belirterek, kıdemin aynı şekilde kalarak iyileştirilmeler yapılması gerektiğinin altını çizen Arıkan, “İşçi bir gün bile çalışsa, kıdemi alabilmesi gerekir. İşçi istifa etse bile kıdem hakkının korunması ve devletin kıdemin ödenmesini kontrol etmesi gerekir. Aksi halde fona devretmekle sorunlar çözülmez” diye belirtti.   ‘KAVGAYA HAZIRIZ!’   “Bizim devlet güvenceli emeklilik sistemi ve kıdem tazminatı konusunda geri adım atmak gibi bir lüksümüz yok” diyen Arıkan, şöyle devam etti: “Bu hakların geliştirilmesi ve korunması için atılacak her türlü çabada yer alırız. Sadece basın açıklamaları yaparak bu işi savuşturmayacağımızı herkes bilmelidir. Uygun zamanı bekliyorlar, biz de kavgaya hazırız. Onların ne yapmak istediklerini biliyoruz, yaptırmayacağız. Emekten doğan gücümüzü nasıl ve nerede gerekiyorsa genel greve kadar ülkede hayatı durdurarak, bu hakları savunmaya ve korumaya devam edeceğiz.”    ‘KRİZİN FATURASINI İŞÇİ ÖDEMEYECEK’   Bu güne kadar ki hükümetlerin emekten yana adımlar atmadığını söyleyen Arıkan, işçilerin kazanımları hakkında kimsenin tasarruf yapamayacağını vurguladı. Arıkan, iktidarın kriz dönemlerinde faturayı işçiye çıkardığını belirterek, “Biz artık bunu kabul etmiyoruz. Hükümet aklını başına almalıdır. Emekten, sınıftan yana dengeleyici, koruyucu, kollayıcı yasalar çıkarmalıdırlar. Üreten bizleriz. Üreten bizsek yönetimde de söz sahibi olmak en doğal hakkımız” şeklinde konuştu.   İşçi ve emekçileri sendikaların çatısı altında birleşmeye davet eden Arıkan "Ancak böyle güçlü oluruz. Patronlar kendi örgütlülüklerini sağlamış durumdalar, bizim elimizdeki tek güç ise bir arada olmaktır” dedi.   MA / Kadir Güney