İzmir’deki özelleştirmeye karşı dava açılıyor 2022-07-29 14:10:59   İZMİR- TMMOB’ye bağlı odalar, DEÜ’ye ait Seferihisar’da bulunan dinlenme tesisinin özelleştirilmesine ilişkin dava açacağını duyurarak, yurttaşları ve diğer kurumları da müdahil olmaya çağırdı.    Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait Seferihisar ilçesinde bulunan tesislerin Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılmasına Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMOOB) bağlı odalar tarafından itirazda bulunuldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tesislerin statüsü "Ticaret Turizm Alanı" ve "Günübirlik Tesis Alanı" olarak değiştirilen imar planlarına TMMOB Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İzmir şubeleri dava açma kararı aldı.    Odalar kararlarına ilişkin ortak yazılı açıklama yayınladı. Kamusal alanların yok edilerek geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara yol vereceği belirtilen açıklamada, “4264 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 18 eğitim kampı ve sosyal tesis özelleştirme kapsamına alındı. Bu karar ile Ege ve Akdeniz kıyılarında kamu personelleri, üniversite bileşenleri vb. kesimlerin yararlandığı alanların 31 Aralık 2025’e kadar parsel parsel satılacağı ilan edildi. Peki kimin için? Seferihisar ve Kuşadası’nda plan değişikliği yapılan iki kamu arazisinin konumu, özellikleri bu işlemin kimin için yapıldığını ortaya çıkarıyor. Sosyal Güvenlik Kurumuna ait Kuşadası’nda emeklilerle, memur ve işçilerin 4-5 yılda bir gelen sırayla tatil yaptığı, Seferihisar’da üniversite öğrencileri ve akademik personellerinin en temel ihtiyaçlarını karşıladığı mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci ve Eğitim Dinlenme Tesisleri özelleştiriliyor” denildi.    MÜDAHİLLİK ÇAĞRISI   Denize sıfır olan 51 dönümlük kamu kampı ile üniversite bileşenlerine ait 14 dönümlük üniversite alanının sermayeye altın tepside sunulduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Vatandaşlarımızın uygun imkânlarla yararlanabildiği bir tesis iken özelleştirme sonrasında sadece parası olanın tatil yapabileceği bir kullanıma çevrilmesi kamu yararı açısından kabul edilmesi mümkün değildir. Kamu yararının hiçe sayıldığı, mevcuttaki kullanımına eşdeğer öneri bir alan sunulmayarak kamu mülkiyetlerine yönelik onaylanan imar planı değişiklikleri aracılığıyla kentin omurgasını oluşturan kamusal alanların yok edilmesi geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacaktır. Halkın elinde olanın da elinden alındığı yıkıma sessiz kalmayacağız. Meslek Odaları olarak, söz konusu alanların kamusal kullanımda kalması gerektiğinden kaynakla hukuki işlemlere başlayacağız. Başta halkımız olmak üzere ilgili meslek odalarını, sendikaları ve yerel yönetimleri müdahil olmaya davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı.