İzmir’de ihraçlara karşı eylem 134. haftasında 2020-02-05 19:05:05   İZMİR- İzmir'de ihraçlara karşı 134 haftadır oturma eylemi düzenleyen KESK'li emekçiler OHAL hukuksuzluğuna son verilmesini isteyerek işe iadelerini istedi. Kitle açıklamanın ardından dayanışmak amacıyla Yeni Yaşam, Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri dağıttı.   İzmir'de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerine son verilen Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) üyesi emekçilerin her hafta düzenledikleri eylemin 134’ncü haftasında da bir araya geldi.   Karşıyaka İZBAN önünde bir araya gelen KESK'li emekçiler adına açıklamayı Kamu emekçileri Sendikası İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç okudu. ‘KOMİSYONA 122 BİN KİŞİ BAŞVURDU’ OHAL Komisyonu’nun 3 gün önce KHK ile ihraç edilenler hakkında yayınladığı raporu eleştiren Kılıç,  “OHAL Komisyonu övüne övüne hukuksuz KHK’ler ile ilgili nasıl iktidarın noterliğini yaptığını, insanlığın vicdanında kabul görmeyen bu utanç durumunu 3 gün önce bir raporla açıkladı.  İhraç edilen arkadaşlarımız yaşadıkları hukuksuzluğun bir an önce son bulmasını beklerken OHAL komisyonu yaşatılan hukuksuz süreçlerini vicdani ve insani hiçbir duygu yaşamadan tekrar tekrar yayınlamaya devam ediyor” dedi. OHAL Komisyonu’na ihraç edilen 122 bin 715 kişinin başvurduğunu belirten Kılıç, komisyonun sonuçlandırılan başvurulardan 10 bin 200'ünü kabul ettiğini 91 bin 300'ü hakkında ise ret kararı verdiğini aktardı. Komisyonu 24 bin 800 dosyayı bu yıl içinde tamamlayacağını açıklayan Kılıç, “ Arkadaşlarımız bir an önce işlerine başlamayı bekliyorken OHAL Komisyonunun süslü rapor kitapçıklarıyla raporlar yayınlaması kamuoyu vicdanında asla aklanmayacaktır. İhraç arkadaşlarımızın yaşadıkları İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır” diye konuştu. ‘MESELE SADECE İSTİHDAM DEĞİL’ 7 Şubat’ta 686 No’lu KHK’nin üçüncü yıla gireceğini vurgulayan Kılıç devamla “Üç yıldır bizler öğrencilerimizden, okullarımızdan ve iş yerlerimizden hukuk yok sayılarak uzaklaştırıldık. Bu süre zarfında arkadaşlarımızın yaşadıkları bize gösterdi ki bu mesele sadece bir istihdam meselesi değildi. Arkadaşlarımız resmen sivil ölüme maruz bırakıldı. İhraç arkadaşlarımızın oy verme hakları tartışmaya açıldı, seçilen arkadaşlarımızın seçilme hakları gasp edildi. Kamu hizmetinde çalışmaları engellendi. Yanı sıra pasaportlarına el konuldu, eğitim hakları engellendi, bankaların hesap dahi açtırmak istememesi, çalışma ruhsatlarının ve diplomalarının kısıtlanması, sigorta şirketlerinin ihraç edilenlere ödeme yapmaması, tapu dairelerinde ihraçlara ait mülklerin satılmasının engellenmesi, gibi örnekler Nazi uygulamasını bizlere hatırlattı” ifadelerini kullandı. ‘YOLSUZLUK ÇARKINI AKP DÖNDÜRÜYOR’ Başkentgaz-Kızılay-Ensar üçgeninin ortaya çıkan yolsuzluk haberlerine de değinen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede yandaşa nasıl kaynak aktarıldığını, yolsuzlukların nasıl yapıldığını, bu yaşananlara itiraz edenlerin de hukuksuz bir şekilde nasıl ihraç edildiğini, Elazığ depremiyle Başkentgaz-Kızılay-Ensar üçgenin yolsuzluğu ile biraz daha açığa çıktığını gördük.  Çarkın bir ucunda Ensar Vakfı, diğer ucunda ise 10 işçinin iş cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdiği Torunlar İnşaat’ın da sahibi olan, TOKİ ve AKP’li yetkililer eliyle ucuza kapattığı arsalar üzerine AVM’ler diken, özelleştirme sonucu Başkent Gaz’ın sahibi olan Torunlar Gıda AŞ! Çarkı yıllardır döndüren AKP iktidarıdır.” ‘OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLSİN’ Halktan alınan vergilerin eğitime, sağlığa, alt yapıya, üretime dayalı kamu yatırımlarına depremlere karşı alınacak önlemlere harcanması gerektiğini söyleyen Kılıç, “Bu yolsuzluklara, ranta, talana ve ayrımcı politikalara, yandaşa kaynak aktarmaya karşı itirazlarımızı her zeminde sürdürmeye devam edeceğiz. Hukuksuzlukta sınır tanımayan OHAL İnceleme Komisyonunu lağvedilsin. 41 aydır işleri ile birlikte yaşamlarına müdahale ettiğiniz arkadaşlarımızı bir an önce işlerine başlatın” dedi. ‘SESİMİZİN KISILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ’ Kılıç açıklamasının sonunda, Türkiye’de emekten, barıştan, özgürlüklerden yana olan özgür basının üzerindeki hukuk dışı baskılara dikkat çekerek, “Biz emek demokrasi güçleri olarak tüm bu saldırılara karşı her zaman sesimiz olan Evrensel, Birgün, Yeni Yaşam ve Cumhuriyet gazetelerini daha fazla alarak okuyarak, okutarak, abone olarak, ilan vererek sahipleneceğiz ve dayanışmayı büyüteceğimizi ilan ediyoruz” dedi. Yapılan açıklama ardından Yeni Yaşam, Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet gazetesi dağıtıldı.