İş yok, para yok: Nasıl geçinelim?

img
MERSİN - Ekonomik kriz ve pandemiden etkilenen yurttaşlar, “İş güç yok. Perişan olmuşuz. Nasıl geçinelim?” diye soruyor.
 
Mersin’de yaşayan yurttaşlar, koronavirük (Kovid-19) salgını ve ekonomik kriz koşullarından geçinemediklerini dile getirdi. Yardıma muhtaçlar ise devletin sağladığı sosyal yardımların yetersiz olduğunu söyledi. 
 
Pandemiden önce Hal Komplesi’nde günlük yevmiyeyle çalıştığını ifade eden Emrullah Güneş (30), şimdi işsiz olduğunu ve geçinemediğini söyledi. Güneş, “İş güç yok. Perişan olmuşuz. Nasıl geçinelim? Geçim sıkıntılı. Boş boş evde duruyoruz. İdareten kendime kokoreç tezgâhı açtım onunla geçinmeye çalışıyorum. Günde 3 ekmek satsak şükür ediyoruz. Eskiden 100 ekmeği satabiliyorduk. Şimdi insanlar hem salgından dolayı hem de parası olmadığı için alamıyor” diye konuştu. Akşam tezgahında satmak için kokoreç almaya geldiğini aktaran Güneş, parası çıkışmadığı için malzemesini alamadığını dile getirdi. “Bu durum ne olacak böyle?” diye soran Güneş, devletin bir seferliğe mahsus 1000 TL’lik yardımda bulunduğunu onunda yetersiz olduğunu belirtti. “Devletin bize faydası mı var?” diyen Güneş, her ay elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödemesi gerektiğini aksi takdirde sayaçlarına mühür vurulduğunu hatırlattı. 
 
EMEKLİ AMA ÇALIŞIYOR
 
Tarım sigortası üzerinden emekli olan ve bin 900 TL emekli maaşı alan Şeref Dalkılıç (57) geçinemediği için başka bir işte çalışmak zorunda olduğunu dile getirdi. Yıllarca elinde mala ile çalıştığını anlatan Dalkılıç, “Ekonomik refah iyi denilmesi yukardaki tabaka içindir. Yukarıdan denilen ile alttaki hiçbir zaman birbirini tutmaz. Maaşı aldığım zaman evimin temel ihtiyaçlarını alıyorum, pazara gidince maaş bitiyor. Geçen sene 100 lirayla pazara çıkıyordum bu sene aynı pazar alışverişi 200- 250 lira olmuş. Bir senede Türkiye mahvoldu. Dolar, euro, altın aldı başını gitti” diye konuştu. 
 
BAŞI EĞİK GEZİYORUZ 
 
Esnaf Zülküf Kaya (45) ise, pandemiden dolayı işinin durduğunu belirterek geçimini sağlamak için akşamları çöp toplamaya çıktığını söyledi. Mutfağının durumunun topladığı çöpe bağlı olduğunu söyleyen Kaya, “Çocuğumun rızkını çıkarmak için çöp topluyorum. Ekonominin iyi olduğu söyleniyor. Herkes günlük gülistanlık yaşıyor diyorlar. Zengini zengin yapıyorlar. Fakir yerin dibine girdi. Orta sınıf kalmadı. Çay ocağı işletiyorum. Günlük 120 lira alırken şimdi 40-50 lira alıyorum. Akşam eve gittiğimde çocuğum benden bir şey istiyor. Oğlum-kızım yok alamam diyorum. Eve zor gidiyoruz. Çoluğumuz çocuğumuzun yanına başı eğik gidiyoruz. Sabahta onlar görmeden evden çıkıyoruz” diye belirtti.
 
REFAH ZENGİNİN MUTFAĞINDA
 
Refahın zenginin mutfağında olduğunu vurgulayan Kaya, şunları söyledi: “Devlet 8 aydan beri sadece bin TL hesabıma yatırdı. Bu verdikleri para 5 kişilik ailenin 5 günlük masrafıdır. Eskiden 30- 40 liraya çıkıp pazar alışverişini yapıyorduk şimdi 120-130 liraya alıyoruz. Ülkenin durumu çok kötü. İyi diyorlar ya iyi olan onların durumu. Uçaklarda geziyorlar. Zırhlı araçlarda geziyorlar. Vatandaşı durumu hiç iyi değil. Biraz fakir fukaraya baksınlar. Çarşı pazarı gezip görsünler durum nedir ona göre ekonomi yapsınlar.” 
 
ALIM GÜCÜ SIFIR
 
Hediyelik eşya dükkanı işleten Ahmet Budak (55), çarşının 4 buçuk aydır boş olduğunu vurgulayarak, insanların salgın ve ekonomiden dolayı dışarıya çıkamadığını ifade etti. Sağdan soldan aldıkları borç ve kredi kartlarıyla geçinmeye çalıştıklarını anlatan Budak, şöyle devam etti: “İnsanların alım gücü sıfır. Bizi kartlara bankalara bağladılar. Onlarla ayı kurtarmaya çalışıyoruz. Son bir buçuk sene iki senedir eskiden dükkana 100 kişi giriyorsa şimdi 20-30 kişi giriyor. Bunun iki üç kişisi alışveriş yaparsa seviniyoruz. Şu anki durum virüsten ziyade ekonomik alım gücü ile alakalıdır. İnsanlar temel ihtiyaçlarını zar zor karşılayabiliyor.” 
 
Balık Pazarı’nda 30 yıldır esnaflık yapan Hüseyin İzol (57) da “Şuan gördüğünüz gibi salgından dolayı kimse dışarı çıkamıyor. Balık fiyatları perakende toptan fiyatına satmak zorundayız. Sardalye balığını bütün masrafıyla kilosunu 10 TL’ye satıyoruz ama insanların sardalye bile alacak gücü yok. İnsanlar geliyor 2 kilo 15 olmaz mı diyor. Lüks yerlere bakıyorum cıvıl cıvıl. Lüks mekânlarda boş masa bulamıyorsun. Ama bizim buralar orta halli ve fakir insanların bulunduğu yerlerdir. Bu sene bu hastalıktan dolayı ayrı bir kriz var. İnsanların alım gücü zayıfladı” dedi. 
 
İŞLER YÜZDE 70 DÜŞTÜ
 
Balıkçı Erkan Şimşek ise, insanların aldığı 2 bin 300 TL’lik asgari ücretle geçimlerinin imkansız olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “30 yıldır burada esnafım. Bir insanın evi yoksa bu parayla geçim yapılmaz. Elektrik ve su faturaları çok fazla geliyor. Elektrik faturam 8 ay önce 150 lira gelirken şimdi 300 lira geliyor. Eskiden Cuma cumartesi Pazar günleri bizler için satış günüydü. Ama şuan insanlar bunu yapamıyor. Şimdi nadiren müşteriler buraya geliyor. Bazen de biz siparişi evlerine götürüyoruz. Bu korona çıktı çıkalı Mersin balık pazarında işler yüzde 70 düştü. İster istemez etkilendik. Bir dükkânda 5 işçi çalışıyorsan 3’e düşürdük. Devletimiz insanlara kredi 5 bin, 10 bin TL kredi verdi. Ama şuan kimse iş yapamıyor. Şuan balık pazarında 21 dükkân var ama şuanda açık olan 6 tanedir. Bu borçların geri ödemesi nasıl olacak?”
 
MA / Ömer Akın