Sera yetiştiricisi borç batağında, kazanan özel şirketler

img

ANTALYA - Antalyalı seracılar, ağır maliyetlere rağmen hasadı istedikleri fiyata satamadıklarını, borç batağına sürüklendiklerini belirterek, fiyat belirleyen özel şirketlerin insafına terk edildiklerini söyledi. 

Ekonominin bir bölümü seracılığa dayalı olan Antalya'nın Finike ve Aksu ilçesinde yetiştiriciler, zor günler geçiriyor. Maliyetlerin artmasına rağmen alım fiyatı düşük tutulan sebzede zarar ediyorlar. Finike’de salatalık ve domates yetiştiren seracılar, fiyatın bir liraya kadar düştüğüne dikkati çekerek, borçlu olmayan çiftçinin kalmadığını ifade etti. 
 
KAZANAN TÜCCARLAR 
 
Yaklaşık 10 yıldır ilçede çiftçilik yapan Keziban Şat, (25)  bu yıl 10 dönüm salatalık ektiklerini, sezon başından ekim için bir adet salatalık fidesini 1,60 TL aldıklarını ancak halde ise kilosunu 1 TL’ye satıldığını söyledi. Aşılı domatesin fidesini 4,50 TL'den alınırken, tüccarların çiftçiden 3 TL’ye aldığını dile getiren Şat, pazar satışının ise 8 TL’ye kadar çıktığına işaret etti. Yetiştirici ile tüketici arasında ciddi uçuruma vurgu lapan Şat, bir dönüm serasının kirası 15 bin TL, ilaç ve gübre masrafı 6 bin TL,  fidan masrafı 6 bin TL ve komisyoncunun kestiği 3 bin TL olduğunu kaydetti. Şat, toplamda bir dönüm seranın masrafının 30 bin TL olduğunu vurgulayarak, "Bir dönüm seradan 40 bin üzerinde para kazanmamız gerekiyor ki kar edelim. Şu an kazanmıyoruz. Kazandığımız maliyetimizi bile karşılamıyor.  Kazananlar aracılar ve şirketlerdir biz zarardayız” diye konuştu.
 
İKTİDARIN TARIM POLİTİKALARI 
 
Yetiştiricinin para kazanmamasının en önemli nedeninin iktidarın tarım politikaları olduğunu ifade eden Şat, borç batağında olup, üretimi bu şekilde yaptıklarını söyledi. Hükümetin iç ve dış politikasının çiftçiyi etkilediğini belirten Şat, "Hükümetin doğru dürüst bir tarım politikası olmayışı her yıl birçok üreticinin bu işi bırakmasına neden oluyor. Üreticinin tüketiciye ulaşana kadar birçok aracından geçmesi de fiyatlar arasındaki makası artmaktadır. Bunun çözümü üretici kooperatifleri kurularak ürünlerin makul fiyata alınıp tüketiciye direk makul fiyata sunmasıdır. Bu şekilde gereksiz aracılarla da ortadan kalkar" dedi.
 
FİYAT BELİRLENSİN
 
Urfa’dan 18 yıl önce ailesiyle birlikte Antalya'nın Aksu ilçesinde yerleşip, karanfil üretimi yapan Berfin Kaya, son dört yıldır zararına çalıştığını anlattı. Bu sene karanfil dalını 40 kuruşa aldıklarını aracıların ise çiftçiden 30 ila 35 kuruşa aldığını belirten Kaya, tüccarların kendilerinden 30 ila 35 kuruşa aldığı karanfil dalını 70 kuruş ile 1 TL arasında sattıklarını söyledi. Bütün emeği çiftçinin vermesine rağmen fiyatları özel şirketlerin belirlediğini dile getiren Kaya, şöyle devam etti: “Sabit fiyat ve taban fiyat yok. Tüccarla istediği paraya alıyor, sürünüyoruz. Şuan buralarda boş arazilerin kirası bile çok yüksek. Biz senede dönüm başı 3 bin TL, ödüyoruz. Eskiden masrafını kurtarıyordu. Ama son dört beş yıldır zararına çalışıyoruz, gübre torbası 200 TL, naylonların fiyatı 4 ayda 13 TL’den 35 TL’ye ilaç 300 TL, elektrik ve yakıt giderleri arttı. Bu sene borçlarımızı ancak kapatabildik. Hiçbir yerden de destek almadık. Devlet bu işe bir çözüm bulsun şuan üreticide tüketici de kazanmıyor. Arada karanlık güçler kazanıyor. Devlet üreticilerle şirketler arasında bir fiyat belirlesin. Çiftçi özel şirketlerin insafına bırakılmış durumda. Stok edecek bir ürünümüz yok karanfili kestikten iki gün sonra vermek zorundayız vermesek üçüncü gün çöp olur. Bu yüzden şirketlerin belirlediği fiyata satmak zorunda kalıyoruz.” 
 
MA / Esra Solin Dal