Çalışkan: Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı

img

İSTANBUL - Asgari ücret görüşmelerinin demokratik olmadığını belirten GENEL-İŞ Genel Başkanı Remzi Çalışkan, asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiğini belirterek, “İnsanca yaşanacak ücret talep ediyoruz” dedi.

İşçi sendikaları, milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücret zammına ilişkin taleplerini açıklarken, Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çarşamba günü ilk toplantısını gerçekleştirdi. Komisyonun ikinci toplantısı 7 Aralık’ta, üçüncü toplantı ise 9 Aralık’ta yapılacak. 
 
Devrimci İş Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (GENEL-İŞ) Genel Başkanı Remzi Çalışkan, asgari ücret görüşmelerine dair değerlendirmelerde bulundu. Çalışkan, Asgari Ücret Komisyonu’nda işveren ve hükümet temsilcilerinin ağırlıklı olduğunu ifade ederek, “Diğer Konfederasyonların yer almamasından dolayı, komisyon görüşmelerinin demokratik olmadığını düşünüyoruz. İşçi lehine bir karşılığın olacağını düşünmüyoruz” dedi.
 
EKONOMİK KRİZDE ASGARİ ÜCRET
 
Ülkede ekonomik krizin olduğunu belirten Çalışkan, asgari ücretin bu kriz sürecinde belirleneceğine dikkat çekti. Çalışkan, “Döviz kurlarındaki artışların, hayat pahalılığının, her şeye yansıyan fiyatların, dayanılmaz bir hal aldığı bir dönemde, asgari ücret belirlemesine gidiyoruz. Birde bunun öncesi var. Ülkede sadece ekonomik kriz yok, aynı zamanda siyasi bir kriz de var. Hem siyasi hem de ekonomik krizin üzerine bir de salgın süreci var. Katlanan bu krizler sonucunda, ağır bir şekilde gelen ekonomik bir kriz yaşanırken, Asgari Ücret Komisyonu, asgari ücreti belirleyecek” diye belirtti.
 
ÇOĞUNLUK ASGARİ ÜCRETLİ  
 
Zor bir süreçten geçildiğini aktaran Çalışkan, bu zor ve ağır koşullarda çalışan ve alın teri döken işçilerin, insanca yaşayacak bir ücreti talep ettiklerini kaydetti. Çalışkan, şöyle konuştu: “Asgari ücretin tespiti yapılırken, asgari ücret bir minimum olarak değerlendiriliyor. Ancak bu tanımın değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkede çoğunluk asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretli olanları bir ortalama olarak değerlendirmek lazım. Ücret belirlendiği zaman da ona göre belirlenmeli. Bu ekonomik kriz sürecinde, ücretlerin eridiği ve asgari ücret dövizle değerlendirildiğinde, 2020 yılında 383 Euro iken, bugün 197 Euro’ya düştü. Böyle bir dönemde, işçinin hak ettiği ücreti tespit ettikten sonra asgari ücretin belirlenmesi gerekiyor.” 
 
UCUZ İŞ GÜCÜ CENNETİ
 
Açlık sınırının 3 bin TL, yoksulluk sınırının ise 10 bin TL olduğuna dikkat çeken Çalışkan, “Asgari ücret 2 bin 825 TL. Bu rakamları göz önünde bulundurmayarak bir belirleme yapmak mümkün değil. Avrupa’nın en düşük asgari ücreti Arnavutluk’ta, Türkiye de ondan sonra geliyor. En sonda bir yarış halindeyiz. Ülke bir ucuz iş gücü cennetine adım adım sürükleniyor” dedi.
 
KAYIPLAR YAŞADI
 
DİSK olarak yaptıkları araştırmaya değinen Çalışkan, “Ekonomik krizin olduğu 10 ay içerisinde asgari ücretli; 56 litre benzin, 269 ekmek, 26 litre su, 835 adet yumurta kaybetmiş. Asgari ücretli, bunlarla besleniyor. 2021 yılında asgari ücretli ne alabilirdi, bu gün ne alabilirdi? Asgari ücretle Ocak ayında bin 873 ekmek alınırken, bugün maalesef bin 614 ekmek alınıyor. Bin 80 litre süt alınırken, bugün, 882 litre alabiliyor. Asgari ücretle çalışanlar, çok büyük kayıplar yaşadı” şeklinde konuştu.
 
ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI OLMALI
 
Asgari ücret taleplerinin 5 bin 200 TL olduğunu dile getiren Çalışkan, asgari ücretin yoksulluk ve açlık sınırının göz ardı edilmeden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Çalışkan, “İşçinin 4 kişilik ailesiyle insanca,  onurluca, yaşayabileceği bir ücret talep ediyoruz. Asgari ücret brüt değil net olarak belirlenmeli. Vergide adalet istiyoruz.  Vergi adaletsizliğinin yükünü çalışanlar ve emekçiler çekmekte. Talebimiz asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretin vergi dışı olması kesinlikle kaçınılmaz olmalıdır. Bu ülkede çalışan bütün ücretlilerin maaşı maalesef eridi.  Asgari ücretin sıfırlanmasını talebimizdir” dedi.
 
‘HAZİNEDEN KARŞILANSIN’
 
Emeklilerin de asgari ücret kadar bir ücret alması gerektiğini belirten Çalışkan, “Salgın döneminde işverenler bir destek vardı.  İşverenlere sağlanan bu desteğin işçilere de yapılmasını talep ediyoruz. İşverenlere sosyal destek primi sunulduğu gibi, işçilere de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’dan yüzde 5 puan düşürülsün istiyoruz. Vergi yükü hazineden karşılansın diye talebimiz var” diye belirtti.
 
‘DEMOKRASİ İŞÇİNİN EKMEĞİDİR’
 
Meselenin sadece ekonomideki bozukluk olmadığını söyleyen Çalışkan, DİSK ve GENEL-İŞ olarak emek ve demokrasi mücadelesi verdiklerini belirterek, “Bu ülkede birçok sorunun demokrasinin, hukukun, adaletin olmadığından kaynaklandığını biliyoruz. O yüzden biz, ’demokrasi işçinin ekmeğidir’ diyoruz. Ekmeğimizden olmak istemiyoruz. Bu yüzden hem emek hem de demokrasi mücadelesi veriyoruz” dedi.
 
ENFLASYON
 
Enflasyonun belirtildiği gibi yüzde 20’lerde değil, yüzde 50’lerde olduğunu belirten Çalışkan, enflasyonun manavda, bakkalda, yüzde yüze ulaştığını söyledi.  
 
DEMOKRATİK BİR SİSTEM
 
Ülkede tarımın dış politikanın ve birçok şeyin bittiğini ifade eden Çalışkan, "Halkı, işçiyi düşünen demokratik bir sistemin oluşması gerekiyor” dedi. Çalışkan, “Doğusu, Batısı, Kuzeyi ile Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap demeden herkesi kucaklayan bir anlayış ve bir ülke oluşturmamız lazım. Barışla, kardeşlikle, birbirimizi kucaklamamız lazım. O zaman hukuk, adalet olur ve güven veren bir ortam oluşur. O zaman yatırımın, istihdamın olduğu,  işsizliğin azaldığı  bir ortam oluşur. Mücadelemizi bu yönde sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
‘MEYDANLARDA OLACAĞIZ’
 
Çalışkan, toplumsal muhalefete öncülük etme bilinciyle meydanlarda olacaklarını söyledi.