SYKP: Ne kadar mücadele o kadar insanca yaşama olanağı

img
ANKARA - Asgari ücrete dair açıklama yapan SYKP MYK üyesi Halit Elçi, “Ne kadar mücadele, o kadar insanca yaşama olanağı” diye belirtti. 
 
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), asgari ücrete ilişkin partinin genel merkezinde açıklama yaptı. “Sefalet ücreti değil, insanca yaşanacak asgari ücret” yazılı pankartın asıldığı toplantıda, açıklamayı SYKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Halit Elçi yaptı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenecek olan asgari ücretin milyonlarca insana “bu parayla yaşa” anlamına geldiğini vurgulayan Elçi, “Hepimiz, bütün emekçiler biliyoruz ki, belirlenecek asgari ücret tutarı bizim ihtiyaçlarımızı karşılamayacak, yoksulluğumuza çare olmayacak. O asgari ücret, karnımız tok, başımız dik yaşayacağımız bir ücret değil, açlıktan öldürmeyecek ama süründürecek bir ücret olacak” dedi.
 
HAYAT PAHALILIĞI YÜZDE 50 ARTTI
 
Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybetmesiyle beraber yapılan zamlara değinen Elçi, “Neredeyse iğneden ipliğe halkın kullandığı bütün ürünlere ve hizmetlere yağmur gibi zamlar yağarken; bu zamlar yüzde 30’lardan başlayıp yüzde 100’lere, 200’lere uzanıyorken asgari ücrete ne kadar zam yapacaklar? Yüzde 20, 25 zam bizi sefalete düşmekten kurtarabilir mi? Ama daha fazlasını yapmayacaklarını da biliyoruz. Saray’ın propagandasının basit bir aracı haline gelen TÜİK, Kasım ayı enflasyonunu yüzde 3,1; yıllık enflasyonu yüzde 21,3 olarak açıkladı. Bizler hayat pahalılığının en az yüzde 50 arttığını ve bir o kadar yoksullaştığımızı kendi soframızdan, günlük hayatımızdan gayet açık görüyoruz” diye belirtti.
 
ASGARİ ÜCRET ORTAK SORUN
 
İnsanca yaşayabilecek bir asgari ücrete sahip olmanın hak olduğunu belirten Elçi, “Türkiye’de dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu ihtiyaçları içeren yoksulluk sınırı 10 bin liranın üzerindedir. Tüm diğer ihtiyaçları yok sayıp sadece aylık yiyecek-içecek masraflarımızı gösteren açlık sınırı ise 3 bin lirayı çok aşıyor. Bu hesapların içinde son aylarda yağmur gibi gelen zamlar da yok. Çalışanların ücretlerinin asgari ücretin çok daha üstünde olması gerekir. Örneğin Avrupa ülkelerinde tüm çalışanların yalnızca yüzde 3’ü, 5’i asgari ücret alır. Asgari ücretin altında çalışanlar, asgari ücretliler ve onun biraz üzerinde ücret alanların sayısı, tüm ücretli çalışanların yarısıdır. Diğer ücretler de asgari ücrete göre oluşuyor. Bu nedenle asgari ücret biz çalışanların, işçi sınıfının ortak sorunudur” ifadelerini kullandı.
 
‘GELECEĞİMİZİ SAVUNMALIYIZ’
 
Türk-İş temsilcilerinin “insanca yaşanabilir” bir asgari ücret için gereğince mücadele etmediğini söyleyen Elçi, “O masada bir oyun oynanıyor. Saray’dan gelen karar, masadaki taraflarca tartışılır gibi yapılıp, üç aşağı beş yukarı kabul edilecek. O masadan biz emekçiler için olumlu bir asgari ücret kararı çıkması bu nedenle imkansızdır. Hem asgari ücreti hem de hepimizin ücretlerini arttırmanın tek bir yolu var; bütün emekçiler olarak, kendi işyerlerimizden, mahallelerimizden başlayarak işçi sınıfının ve halkın çıkarlarını savunan yerel meclislerimizde, sendikalarda, derneklerde, siyasi partilerde örgütlenmeli haklarımızı, yaşamlarımızı, geleceğimizi kendimiz savunmalıyız. Formülümüz basittir; Ne kadar mücadele, o kadar insanca yaşama olanağı” şeklinde konuştu.
 
Elçi, “Bu sömürü düzeninde elde edeceğimiz tüm kazanımları korumak için de sürekli mücadele etmek zorundayız. Ta ki sömürü düzeninin kendisini yıkana, ezenin ve ezilenin olmadığı, sınıfsız bir toplumu kurana kadar” dedi.