KESK’li kadınlar: Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni uygulayın

img
HABER MERKEZİ - KESK Kadın Meclisleri, ILO’nun Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısı yaptı. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Kadın Meclisi, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 25 Haziran 2021 yılında yürürlüğe koyduğu "İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması" sayılı sözleşmenin uygulanması talebiyle Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube binasında açıklama yaptı. “ILO 190 sayılı şiddet ve taciz sözleşmesi uygulansın” pankartının yer aldığı açıklamaya çok sayıda sendikalı kadın katıldı. 
 
Eğitim Sen 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Ezgi Çelik, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin ardından kadın kazanımlarına dönük saldırıların arttığını belirtti. Çelik, “Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmiyoruz” dedi. Kadınların işyerlerinde şiddete ve tacize maruz kaldığına dikkati çeken Çelik, “Kamusal alanın OHAL rejimi kararnameleri ve geçici 35. madde aracılığıyla tasfiye edildiği bir süreçte emekçilerin iş güvencesi ve örgütlenme hakkı üzerinde baskılar artıyor. Özellikle kadın emekçilere dönük iş yaşamında cinsiyetçi, ayrımcı uygulamalar, taciz ve mobbing kadınları daha fazla istihdamın dışına itiyor. Zaten kırılgan olan çalışma hayatımız pamuk ipliğine bağlı hale geliyor” dedi. 
 
Kadınların iş yerlerinde kendilerini özgürce ifade edemediği, idareciler tarafından baskı altına alındığını kaydeden Çelik, iktidarın şiddet ve tacizi önlemeye dair bütüncül bir politika izlemesi gerektiğini ifade etti. ILO’nun 2021 yılında yürürlüğe geçirdiği 190 sayılı yasanın uluslararası bağlayıcılığına değinen Çelik, şunları söyledi: “Sözleşme iş yaşamında şiddet ve tacizin tanımını yapmış, şiddet ve taciz sayılan tüm davranışları yasaklanmıştır. Koruma kapsamında bağımlı çalışanlarla sınırlı olmayıp, bağımsız çalışanları, stajyer ve çıraklar dahil mesleki eğitim alan kişileri, işten çıkarılanları, gönüllüleri, iş arayanları, iş başvurusunda bulunanları kapsamaktadır. Sözleşme ayrımcılığı, fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik zararı amaçlayan, bunlarla neticelenen veya neticelenmesi muhtemel olan her türlü şiddet ve taciz oluşturan davranış ve uygulamaları veya tehditleri ve misillemeyi yasaklamaktadır. Aynı zamanda ev içi şiddete maruz kalanların istihdamını, verimliliğini, sağlık ve güvenliğini etkileyebileceğini vurgulamaktadır. Taraf devletlere, işverenlere ev içi şiddetin etkilerini tanıma ve makul şekilde uygulanabilir olduğu ölçüde iş yaşamında etkisini hafifletme yükümlülüğü getirmektedir.” Çelik, son olarak sözleşmenin Türkiye’de de uygulanmasını talep etti. 
 
Kadınlar, taleplerini içeren dilekçeleri faks yoluyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gönderdi. 
 
MERSİN 
 
KESK Mersin Kadın Meclisi, iş yaşamında şiddete ve tacize karşı olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün  (İLO) 190 sayılı maddesinin Türkiye tarafından imzalanması için, Mersin Merkez Postanesi önünde açıklama yaptı.
 
KESK Kadın Meclisi adına Nasibe Keskin, kapitalist ataerkil sistemin yapısı ve sebep olduğu güç eşitsizliklerinin iş yaşamında da sürdüğünü belirtti. Keskin,  “Kadınlar neoliberal politikaların yarattığı rekabetçi, esnek, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam koşullarında çalışmaya mecbur bırakılıyor, sadece çalışan oldukları için değil kadın olmalarından dolayı da şiddete, tacize,  ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla maruz kalıyor” diye konuştu. 
 
ANTALYA
 
KESK Antalya Kadın Meclisi, iş yaşamında şiddete ve tacize karşı olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün  (İLO) 190 sayılı maddesinin Türkiye tarafından imzalanması talebiyle Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi'nde açıklama yaptı. KESK Antalya Kadın Meclisi adına açıklama yapan BES Antalya Şube Kadın Sekreteri Selma Ulaşkın, ILO tarafından 2019 yılında "190 sayılı İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ve 206 sayılı Tavsiye Kararına" değinerek, kararın iktidar tarafından bir an önce onaylanıp, etkin bir şekilde uygulanmasını talep etti.
 
Açıklamanın ardından talepleri içeren faks metni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gönderildi.
 
ANKARA  
 
KESK Ankara Şubeleri Kadın Platformu da, Eğitim Sen 5 No’lu Şube önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Eğitim Sen 1 nolu Şube Kadın Sekreteri Hatice Beydilli Kahraman, emekçilerin iş güvencesi ve örgütlenme hakkı üzerinde baskılar arttığını belirtti. Beydilli, “Özellikle kadın emekçilere dönük iş yaşamında cinsiyetçi, ayrımcı uygulamalar kadınları daha fazla istihdamın dışına itiyor. Kapitalist ataerkil sistemin yapısı ve sebep olduğu güç eşitsizlikleri iş yaşamında da sürüyor. Kadınlar neoliberal politikaların yarattığı rekabetçi, esnek, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam koşullarında çalışmaya mecbur bırakılıyor. Sadece çalışan oldukları için değil kadın olmalarından dolayı da şiddete, tacize, ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla maruz kalıyor” ifadelerinde bulundu.
 
Beydilli, ILO'nun şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasını içeren sözleşmesinin bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşme olduğuna dikkati çekerek, “Başta kadınlar ve LGBTİQ+ lar olmak üzere şiddetten ve tacizden arınmış çalışma yaşamı için bu sözleşmesinin ülkemiz tarafından da bir an önce onaylanmasını ve etkin bir şekilde uygulanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
 
Basın açıklaması "Jin, jiyan, azadi", "İstanbul sözleşmesi yaşatır", "Her gün 8 Mart her gün direniş" sloganları ile sona erdi.