Kriz spotçuları da vurdu: Cepten harcıyoruz

AGIRÎ - Krizin ikinci el eşyaya yönelimi attıracağı beklentisine giren, ancak fiyatların da krizden etkilenmesiyle umduğunu bulamayan Agirî'deki spotçular, geçimlerini sağlamak için kendi ceplerinden harcama yaptıklarını söyledi. 

Ekonomik kriz nedeniyle tüketicilerin ikinci el eşyaya yönelmesi beklenirken, Agirî'deki spotçular, işsizlik ve kriz nedeniyle satış yapamadıklarını belirterek, zor günler yaşadıklarını ifade etti. Agirî'de yaklaşık 20 yıldır ikinci el ev eşyası alım satımını yapan İsmail Okaygün, 20 yıllık çalışma hayatının en kötü dönemini yaşadığını ifade etti. İşlerinin eskisi gibi olmadığını, kışın gelmesiyle birlikte işlerinin durma noktasına geldiğini ifade eden Okaygün, "Kentte, ekonomik anlamda bir destekte yok. Geçim kaynağı zor. Geçmiş yıllarda bir gün çalışıp 10 gün çalışmasam beni ekonomik olarak etkilemezdi. Ama şuan günün bir saatinde bile çalışmadığımız zaman geçime etki ediyor. Halkın alım gücü çok düştü. İnsanlar artık ucuz ekmek almak için fırınlardan bayat ekmek arayışına giriyor. Ekonomi kötü ve gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor" ifadelerini kullandı. 
 
 
Pahalılığın giderlerini arttırdığına dair rakamları sıralayan Okaygün, "İş yerimizin yıllık kira fiyatı geçen yıl 60 bin TL iken bu yıl 120 bin TL'ye çıktı. Mazot 45 TL'ye dayandı. 100 TL verdiğim nakliye parası bu yıl 200 TL'ye yükseldi. Her şeyin fiyatı iki katı arttı. Kısacası gider maliyetine karşı bir gelir kazancı yok" dedi. 
 
'ELEKTRİK FATURAMI ÖDEYEMİYORUM'
 
Evini yenilemek isteyenlerin ve yeni evlenen çiftlerin geçen ikinci el ürünlere yöneldiğini ifade eden Okaygün, "Sıfır en iyi bir Buzdolabı şuan 50-60 bin, temiz ikinci el buzdolabı 5 ila 10 bin TL fiyat aralığında. Mevcut şartlarda ve verilen ücretlerle kim nasıl sıfır ürün alsın? İnsanlar, sıfır ürün almak yerine, ikinci el ürünleri tercih ediyor. İnsanlar yeni bir buzdolabı parasıyla evlerini geçindiriyorlar. Sadece sıfır üründe değil, ikinci el ürünlerde de fiyat artışı yaşanıyor. Geçen yıl bin TL olan çalışma masası, bu yıl fiyatı 3 bin TL, tek kişilik yatak, 750 TL'den kalitesine göre, 2-3 bin TL fiyat aralığında. Tüm bu krizin temel nedeni ülkeyi yönetenlerdir. Asgari ücretin bu yıl 30 bin TL olması bile çare değil. Çünkü asgari ücrete henüz artış yapılmadan tüm ürünler zamlanıyor. Asgari ücret 30 bin TL olsa bile, nasıl buzdolabı alacak? Bu yüzden asgari ücret alan kişi, ancak ikinci el ev eşyası alabiliyor. Elektrik faturam gelmiş, iş olmadığı için ödeyemiyorum. Ülkeyi yönetenler halkın parasını 5'li çete şirketlere peşkeş çektiği sürece ekonomi düzelmez" diye konuştu.
 
GELİR YOK GİDER ÇOK
 
 
İkinci el eşya alım-satım işinde 7 yılını dolduran Mehmet Emin, son üç yıl içerisinde işlerin gün geçtikçe daha da kötüye gittiğini belirtti. Dükkan kirasından, ürün alım, satımına kadar sıfır ve ikinci el de fiyat artışı nedeniyle işlerin durma noktasına geldiğini söyleyen Emin, "İşler eskisi gibi değil, hatta iş yok diyebilirim. Erzirom'dan ürün alıp satıyorum. Henüz ürünleri dükkana getirmeden yolda zam haberini alıyorum. İnsanlar sıfır üründeki pahalılık nedeniyle ikinci el ürüne yöneldi. Şimdi de ikinci el üründe fiyat artışı yaşanıyor. İki yıl önceye kadar işlerimiz gayet iyi ve rahatlıkla ürünleri alıp satabiliyorduk. Bu yıl ise ne alabiliyoruz ne de satabiliyoruz. İşler durgun ve fiyatlar çok arttı. Aylık giderimiz 30 bin TL'dir gelir ise yok derecede. Bu ay cebimizden harcama yaptık. Bu gidişatla ekonominin düzeleceğine inanmıyorum" şeklinde konuştu. 
 
'SORUNLARIN NEDENİ DEVLET'
 
Aynı sektörde 16 yıldır ticaret yapan Emrah Alptekin ise son iki yılda işlerin kötüye gittiğini, satış yapamadan günü kapattıkları belirterek, şöyle devam etti: "Geçen yıllarda evlerden ikinci el eşyasını alabiliyorduk. Çünkü herkes elindeki ürünü satıp yenisini alıyordu. Şuan bu durum tam aksidir. İnsanlar zorunlu olmadıkça ürünlerini satmıyor, yenisini almıyor. Çünkü halkta alım gücü yok. Bu nedenle işler durma noktasına geliyor. İş yerimizin aylık sigorta, kira, elektrik gibi giderler 20 bin TL'yi buluyor. İş olsa da olmasa da bunu ödemek zorundayım. Tüm gün yemek yiyemiyoruz. Bir poğaça ile karnımızı doyurup akşam eve gidip yemek yiyoruz. Bir poğaça, bir çay 25 TL olmuş. 8 kişilik aileye sadece ben ve oğlum geçindiriyoruz. Kışın elektrik 700 TL, doğalgaz 3 bin TL üzerinde geliyor. Evi bu iş yeriyle geçindiriyorum. İşleri durma noktasına gelmesinden kaynaklı artık eşimde 8 ay önce tekstilde çalışmaya başladı. Eğer eşim işe başlamasaydı, geçimimizi sağlayamazdık. Tüm bu hayat pahalılığın ve sorunların nedeni devlet ve serbest piyasasıdır."
 
MA / Mehmet Güleş