TOKİ işçilerine şantiye de sokak da yasak

img

ANKARA - Mamak TOKİ işçileri, 22 Kasım’dan bu yana alacakları verilmediği için eylem yapıyor. Sürekli gözaltına alınan ve eylem yapmalarına izin verilmeyen işçiler, mağduriyetlerini anlatırken, “Sadece şantiye değil Gülseren Sokak da işçilere yasak” diyor.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) Mamak’taki bin 312 konutluk projesinde çalışan 225 işçiden 15’i yaklaşık 2 yıldır maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylem başlatmıştı. İşçilerin şantiye önündeki eylemine polis müdahale etmiş ve 11 işçiyi gözaltına alarak para cezası vermişti. Şuana kadar haklarında 7 kez gözaltı işlemi yapılan işçilerin, eylemlerinin 11’inci gününden sonra şantiye önüne gelmeleri engellendi.
 
GÜLSEREN SOKAĞI TOKİ İŞÇİLERİNE YASAK
 
İşçiler, eylemlerini yaptıkları Gülseren Sokak’a girmelerinin polisler tarafından “Emir büyük yerden, bu sokağa giremezsiniz” denilerek engellendiğini belirtti. Durumu “trajikomik” olarak yorumlayan işçiler, “Sadece şantiye değil Gülseren Sokak da TOKİ işçilerine yasak” dedi. Maaşlarını alamayan işçiler, konuyu siyasi parti, sendika ve emek örgütlerine taşıyarak girişimlerde bulunmaya ve maaşlarını alana kadar eylemlerini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
 
MAAŞLARI 4 BİN 500 TL, ALDIKLARI BİN 404 TL
 
Şubat 2017’den beri ana firma olan Çınar Altyapı ve Üst Yapı İnşaat Anonim Şirketi & Etken Gayrimenkul Yatırım İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’n sahibi olduğu inşaatta çalışan işçiler, 2017 yılının Aralık ayına kadar sadece asgari ücret aldı. İşçiler, kabası biten inşatta “ince iş” ustası olarak çalışıyor. Yani almaları gereken aylık ücretleri 4 bin 500 TL. Oysa işçiler 9 ay boyunca sadece bin 404 TL olan asgari ücret alabildi. İşçiler, ücretlerinin geri kalanının ise çek ve senetlerle ödeneceğinin ana firma tarafından kendilerine söylendiğini aktardı. Çek ve senetlerden sadece birkaç kez para alabildiklerini söyleyen işçiler, 2017’nin Aralık ayından itibaren ise ana firmanın iflas erteleme vermesi nedeniyle çek ve senet üzerinden hem aylık ücretlerinden geri kalanı hem de birikmiş alacaklarını alamadıklarını kaydetti.
 
TOKİ İLE SÖZLEŞMELERİ VAR
 
Aralık ayında işin durduğunu belirten işçiler, 2018’in Ocak ayında TOKİ’nin devreye girdiğini, TOKİ uzmanlarının kendilerine, ana firmanın TOKİ’den alacaklı olduğunu, bu alacağı 7 firmaya temlik olarak vereceğini, işçilere hem birikmiş alacaklarının hem de iş bitene kadar ücretlerini düzenli olarak bu firmalar üzerinden 5 aylık bir süre içerisinde vereceklerini söylediğini ve bu yönde TOKİ ile işçiler arasında sözleşme imzalandığı bilgilerini paylaştı.  
 
TOKİ İŞÇİLERDEN ALIP PATRONA VERMİŞ
 
TOKİ ile sözleşme üzerine Ocak 2018 tarihinde çalışmayı kabul eden işçiler, o günden bugüne birikmiş maaşlarını alamadıklarını, SSK’lerinin yatırılmadığını ve daha önce yatırılan asgari ücretlerinin bile yatırılmadığını söyledi. Durumu TOKİ ile paylaştıklarında ise TOKİ uzmanlarının kendilerine, ana firma sahibi Gökhan Saral’ın 2017 Aralık ayında TOKİ’den 2 milyon lira avans çektiğini, işçilerin TOKİ’den alacakları 1 milyon TL’nin Saral’a verilen avanstan kesildiği bilgisine ulaştıklarını aktardı.
 
TOKİ İKİNCİ KEZ KANDIRDI
 
2018’in Nisan ayından itibaren işi yine durduran işçiler, TOKİ uzmanlarının Ağustos ayında işçileri paralarını 15 Eylül’e kadar verecekleri konusunda ikna etmeleri üzerine işçiler, yeniden inşaatta çalışmaya başladıklarını belirtti. Ancak paralarının hala verilmemesi üzerine işçiler 22 Kasım’dan bu yana eylemde. 
 
ALACAKLARINA ‘DEVLET’ ENGELİ
 
17 yıldır inşaat sektöründe çalışan 33 yaşındaki 4 çocuk babası Kerem Özkaya, hakkını almak için eylemde olduğunu söyledi. Van’dan çalışmaya gelen Özkaya, gittikleri tüm kurumların kendilerini haklı bulduklarını ancak bir çözüm üretmediklerini belirterek, eyleme başladıkları zaman firma sahipleri tarafından tehdit edildiklerini vurguladı. Özkaya, “Bu tehditlere kulak asmadık ve hakkımızı aramaya, emeğimizin karşılığını alana kadar eylemimize devam edeceğiz” dedi. Özkaya, eylemlerine izin verilmemesi gerekçesini ise “Bizim alacağımız TOKİ’den yani devletten olduğu için bizi engellemeye çalışıyorlar” şeklinde açıkladı. Özkaya, ellerinde çek, senet, sözleşme, işin yüzde 99’unu bitirdiklerine dair bilirkişi raporu olduğunu ekledi. Ayrıca Özkaya, 20-30 arası Afganlının kaçak çalıştırıldığını, paralarının verilmediğini ve tehdit edildiklerini de paylaştı.
 
ÇOCUĞUNU TEDAVİ ETTİREMİYOR
 
Ankara’ya 2 yıl önce Hakkari’den gelen Nazım Ertuş, mağdur olduklarını söylerken, Van’dan gelen Doğan Özkaya ise, emeğinin karşılığını alamadıklarını ve eve ekmek götürebilecek durumda olmadıklarını dile getirdi. İki çocuğu olan Doğan Özkaya, bir buçuk yaşındaki kızı Arin’in hasta olduğunu ve yaşadıkları mağduriyetten dolayı tedavisinin yapılamadığını ifade etti. Özkaya, “Ne istenilen tahlilleri yapacak ne de hastaneye götürecek yol param var. Kızımı evde bıraktım ve burada hakkımı aramak zorunda kaldım” dedi. 
 
‘DİPLOMASINI ALAMIYOR’
 
İşçilerden Doğukan Özkaya da, bir özel üniversitede yüzde 50 burslu inşaat mühendisliğini okuyor. Özkaya, okulunu bitirmesine rağmen 13 bin TL veremediği için diplomasını alamadığını belirtti. Özkaya, “Eyleme başladığımızda bizi tehdit ettiler, silah doğrulttular. Ama biz işçiler geri adım atmadık. Ya hakkımızı alacağız ya da canımızdan olacağız. Her işçi bir tehditle emeğinden vazgeçerse, Türkiye’de zaten çalışılmaz, yaşanmaz da” şeklinde konuştu.
 
‘İŞ GÜVENLİĞİ YOK’
 
İşçiler, çalıştıkları inşaata herhangi bir iş güvenliğinin olmadığı bilgisini de paylaşarak, “Çalışma koşullarımız berbat. Yemekhanelerde, banyolarda, tuvaletlerde hijyen yok. Denetleyen firmadan 3-4 mühendis olması gerekirken sadece bir tane var. O da 4-5 günde bir gelip bakıp gidiyor. İşçilere baret, yelek ve ayakkabı verilmiyor. İş güvenliği uzmanı ve doktor da yok” dedi. 
 
MA / Diren Yurtsever