'Bayram geldi çocuklarımıza elbise bile alamıyoruz'

img

VAN- Van'da bayram alışverişine çıkan yurttaşlar, hiçbir şey alamadan döndüklerini dile getirdi. Çocuklarına bayramlık bile alamadıklarını belirten yurttaşlar, "Biz bayramın barış ve huzur içerisinde olmasını isterdik ama ne huzur, ne barış ne para var" dedi. 

 
Van'da bayram alışverişine çıkan yurttaşlar fiyatların pahalılığından ve yaşanan ekonomik krizden yakındı. Mezopotamya Ajans'ı (MA) mikrofonlarına konuşan yurttaşlar, çocuklarına bayramlık bile alamamaktan yakındı. 
 
'TIRAŞ OLMAK İÇİN BİLE BORÇ PARA ALDIM'
 
Ailesiyle birlikte alışverişe çıkan yurttaşlardan İnşaat işçisi Veysel Şingar, bayram alışverişi için borç para aldığını söyledi. Şingar, "Biz 5 kişilik bir aileyiz. Ailemizin geçimini sağlamak için kardeşimle birlikte evimizin geçimini sağlıyoruz. Ama ikimiz de işsiz olduğumuz için çocuklarımıza bayramlık bile alamadık. Bayramdan sonra umarım her şey daha güzel olur. Sadece biz değil zenginler dahi bu krizden etkilendi. Kaldı ki fakirin elinde avucunda zaten bir şey yok. Halk bu yoksullukla ne yapabilir ki? Ailem için bayram alışverişi bile yapamadık. Şeker ve elbise alamadık. Tıraş olmak için bile arkadaşlarımdan borç aldım" dedi. 
 
'MECLİS’TEN BAKINCA HERŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIK’
 
Alışverişe çıkanlardan Vahdettin Temizaltın de, hükümetin sürekli "Türkiye iyiye gidiyor" açıklamalarının yersiz ve yalan olduğunun altını çizdi. Temizaltın, "Bu ülkede ekonominin en iyi olduğu yer Meclis’tir. Orada keyifler gıcır. Peki, hiç halkın arasına girip ne çektiklerini biliyorlar mı? Bugün bir torba un 100 TL olmuş. Biz çalıştığımız halde geçimimizi sağlayamıyoruz. Biz çalıştığımız halde geçinemiyorsak işsiz bir insan nasıl geçinsin? Yaşım 40'ı geçti ama böyle bir ekonomik kriz görmedim. 1999 yılındaki krizini de gördüm ama böyle bir krizle ilk defa karşılaştım. Türkiye'de işsizlik ve pahalılık almış başını gidiyor. Bırakın lüks yaşamayı insanlar günlük ev ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Tabii Meclis’ten bakınca her şey güllük gülistanlık görünüyor" diye konuştu. 
 
'HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ'
 
Bayramda çocuklarına bir elbise bile alamadığını vurgulayan Temizaltın, "Çocuklarımla çarşıya çıktım ama onlara bayramlık alamıyorum. Bu durumu yaratanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Onlara verilen oylar zehir zıkkım olsun. Yani bu ülkeye her şey dışarıdan geliyor. Türkiye'de artık hiçbir şey üretilmiyor. Üretim, yatırım, para her şey bitti. Hükümet destek vermiyor ki insanlar çiftçilik yapsın. Köyler bu politikalar sonucu boşaldı. Bizim köy eskiden 250 haneydi ama şimdi 80 hane kaldı. Ama ben burayı gördükten sonra köyden şehre geldiğim için pişmanlık duyuyorum. En azında köyde yoğurdum, peynirim vardı. Şehirde geçinemiyoruz, çocuklarımızı okutamıyoruz" diye konuştu. 
 
'NE HUZUR NE BARIŞ NE DE PARA VAR'
 
Bayram alışverişine gelen Alaattin Işık adlı yurttaş da, çarşıda bir canlılığın olduğunu ancak her şeyin ateş pahası olduğunu söyledi. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çarşıda kiminle konuşsak herkes geçim sıkıntısı yaşıyor. Dükkanlar hepsi dolu ama kimse bir şey alamıyor. Ekonomik anlamda çok büyük bir sıkıntı var.  Ekonomik kriz bizi çok etkiledi. İstediğim gibi çocuklarıma alışveriş yapamadım. Onların gönlüne göre alışveriş yapmadığım için kendimi eksik hissediyorum. İnsan çocukları için her şeyi almak ister ama ne yapalım yok işte yok. Bir asgari ücretli çocuklarına nasıl bakabilsin? Asgari ücret alan birisi akşam eve gittiğinde çocuklarına karşı nasıl mahcup oluyor biliyor musunuz? Her yıl 4-5 kilo şeker alırdım ama bu yıl 1 kilo aldım. Biz de bayramların güzel olmasını isterdik ama böyle ortamda olmuyor. Biz bayramın barış ve huzur içerisinde olmasını isterdik ama ne huzur, ne barış ne para var. Eskiden ev ev bayramlara giderdik. 10 kilo şeker alsak ancak bize yeterdi ama şimdi kimse gezmiyor. Huzur yok ki bayramın da tadı tuzu olsun" dedi. 
 
'BU DURUMUN SORUMLU DEVLETİN BAŞIDIR'
 
Pazarda çocukları için elbise bakan Kibar Dara adlı kadın ise, şunları söyledi: "Eşim asgari ücretle çalışıyor. 6 kızım, 2 erkek oğlum var. Ekonomik durumumuz çok kötü. Çocuklarıma elbise alacaktım ama param yetmediği için alamadım. 40 TL'lik bir parça elbise bile alamadım. Eskiden 15-10 kilo şeker alırdım şimdi 5 kilo alamıyoruz. İki yıldır durumumuz budur. Ama bunun sorumlusu da devletin başıdır. Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum fakirlere bunu yapmasınlar. Fakir insan mazlumdur. Bize bunu yapmasınlar. Bir peçeteyi bile 3 TL'ye alıyoruz. Evinde yiyecek yemeği olmayanlar insanlar var. Artık bu durum son bulsun."