Urfa’da Olağanüstü Hal (OHAL) dönemi boyunca çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile 93’ü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçisi Sendikası (SES) üyesi olmak üzere bini aşkın sağlık emekçisi kamudaki görevlerinden ihraç edildi. Yapılan bu ihraçların ardından sağlık alanında ciddi boşluklar yaşanması nedeniyle diğer sağlık emekçilerinin iş yükü arttı.

 

İş yoğunluğu ile birlikte çalışanlar üzerinde gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse de hastane yönetimlerince mobing uyguladığını söyleyen SES Urfa Şubesi Hukuk ve TİS Sekreteri Müslüm Saraçoğlu, ağır çalışma şartlarını kaldıramayan kimi sağlık çalışanlarının iş bırakmanın eşiğine geldiğini belirtti.

 

‘BİN SAĞLIK ÇALIŞANI İHRAÇ EDİLDİ’

 

Urfa’da bulunan devlet hastaneleri ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ile Toplum Sağlığı Merkezleri'nde (TSM) çalışan binlerce sağlık çalışanından bir çoğunun ağır iş yükü ve uğradığı mobingden kaynaklı psikolojik tedavi gördüğünü dile getiren Saraçoğlu, son 3 yıldır sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının çok kötü olduğunu ve her geçen gün iş yüklerinin biraz daha arttığını kaydetti.Kamuda başlayan ihraç sürecinde Urfa yerelinde sendikalarına üye 93 sağlık çalışanı ile birlikte diğer sendikalara üye bine yakın sağlık çalışanının ihraç edildiği bilgisini veren Saraçoğlu, ihraçlardan sonra sağlık çalışanlarına dönük yoğun mobing uygulandığını ifade etti.

 

SAĞLIK ÇALIANI YETERSİZ

 

Özellikle OHAL sürecinde hastane yönetimlerinin meslekten ihraç tehditleri ile sağlık çalışanlarını sorumluluk alanlarında olmayan işleri yaptırdığını söyleyen Saraçoğlu, baskıyla sindirilen çalışanların her türlü kuralsız çalışmaya zorlandığını ifade etti. Saraçoğlu, darbe girişiminden sonra kadrolu alımların olmamasının, çalışanlarının görev tanımının yapılmamasının da iş yükünü arttıran etkenlerden biri olduğunu ekledi.

Saraçoğlu, “Urfa bölge itibariyle nüfusun çok kalabalık olduğu bir şehir. Nüfus ortalamasına bakıldığında sağlık çalışanları çok yetersiz. Son dönem il dışı atamalar yoğun. Urfa’ya atamalar ise çok az” diye belirtti.

 

İŞ YÜKÜ ÇOK FAZLA 

 

Hastanelerdeki iş yükünün gün geçtikçe arttığını aktaran Saraçoğlu, özellikle acil, yoğun bakım ve ameliyathane gibi birimlerde çalışan sağlık emekçilerinin ciddi anlamda mobinge maruz kaldığını söyledi. Eskiden 24 saat nöbet sistemi uygulandığını, ancak son yıllarda daha çok 32 saat nöbet sisteminin uygulandığını belirten Saraçoğlu, “Bu kötü çalışma koşullarının üstüne sağlık çalışanlarının örgütsüzlüğü de buna eklenince sağlık politikaları daha da kötüye gitti. 2010’lu yıllarda sağlık alanında yaşanan en ufak bir haksızlığa ses çıkarılabilinirken bu gün bakıldığında bu sesin tamamen kısıldığını, bunu fırsat bilen iktidar sahiplerinin ise sağlık politikalarını daha da kötü bir hale soktuğunu görüyoruz” dedi.

 

‘BASKILAR ÖRGÜTLÜLÜĞÜ ERNGELLEMEYE DÖNÜK’

 

Bu tablo karşısında tek çarenin sağlık çalışanlarının örgütlenmesinden geçtiğini vurgulayan Saraçoğlu, gerek hastane idareleri, gerekse Sağlık Bakanlığı’nın örgütlemenin önünde engel olduğunu söyledi. Saraçoğlu, sağlık iş kolunda bulunan diğer sendikaların ise bu anlamda iktidara yedeklenmekten başka yaptıkları herhangi bir faaliyetin olmadığını kaydetti. 

 

‘GİZLEMEK ZORUNDA KALIYORLAR’

 

Urfa’da her 2 sağlık çalışanından birinin mobinge maruz kaldığını belirten Saraçoğlu, ihraç edilme korkusundan kaynaklı mobinge maruz kalan sağlık çalışanlarının olayı gizlediğini ifade etti. SES olarak gerek mobing uygulamalarına karşı, gerekse de sağlık çalışanlarına dönük şiddetin son bulması için gerekli çalışmalar içinde olduklarını ifade eden Saraçoğlu, yaşanan bu sorunların çözümün sağlık çalışanlarının örgütlü mücadelesinden geçtiğini belirtti.