Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu, 675 Sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile 10 bin 131 kamu emekçisinin ihraç edilmesinin 3’üncü yılı nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Şube binasında yapılan açıklamaya çok sayıda kurum temsilcisi katılırken KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel, konuştu. Yüksel, OHAL’in ismen kalkmış olsa da uygulamalarının kalıcılaştırılarak bir yönetim biçimi haline getirildiğini vurguladı.

 

Halkların, emekçilerin ve işçilerin kendi haklarındaki kararların öznesi olacağı bir cumhuriyet idealini savunmaya devam edeceklerini aktaran Yüksel, “Halk 1980 darbesini katbekat aşan bir süreçle karşı karşıya kaldı. Özellikle tarihi boyunca darbelerle mücadele eden KESK, DİSK, TMMOB, TTB hedefe konularak binlerce üyesi ihraç edildi. Bu durum aslında darbenin asıl amacını ortaya koyuyordu. Amaç muhalifleri susturmak yeni rejimi dizayn etmek çünkü var olan sistem artık demokrasi güçlerinin yönetime katılımını engelleyemiyordu” diye konuştu. 

 

AKP'nin toplumu kutuplaştıran yöntemlerden vazgeçmesi gerektiğini dile getiren Yüksel, OHAL komisyonu kaldırılarak KHK’lilerin işlerine maddi ve manevi haklarla birlikte iade edilmesini istedi. Cumhuriyetin 96’ncı yılında AKP ve tek adamın politikalarıyla gittikçe anti-demokratikleşen ülkenin demokratikleşmesinin daha da yakıcı bir ihtiyaç haline geldiğini ifade eden Yüksel, “Bunun için görüntüyü kurtarmaya, imaj tazelemeye yönelik 'yargı reformu paketleri' değil; tek adam rejimine son veren, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik yeni bir anayasa derhal gündeme alınmalıdır” dedi.