'SGK iş cinayetleri verilerini neden açıklamıyor?'

img

DİYARBAKIR – 2012 ila 2017 yıllarında arasındaki iş kazalarında 8 bin 23 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Esra Çiçek Mercan, SGK'nın 2018 ve 2019 yıllarına ait iş cinayetleri verilerini neden açıklamadığını sordu. 

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü’ne ilişkin Maden Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya, TMMOB İKK bileşeni odalar, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK),  İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi temsilcileri katıldı. 
 
Açıklamayı TMMOB İKK adına okuyan Maden Mühendisleri Odası Şube Eşbaşkanı Esra Çiçek Mercan, Zonguldak Kozlu Kömür Ocağı’nda meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 işçiyi anarak, aradan yıllar geçmesine rağmen iş güvenliğine ilişkin alınmayan önlemler nedeniyle her gün 5 işçinin yaşamanı yitirdiğine dikkat çekti. Mercan, "İşyerlerinde insanlar halen ölüyor, işverenler ve devlet ölümleri seyrediyor" dedi.
 
'5 YILDA 1 MİLYON 375 BİN İŞ KAZASI GERÇEKLEŞTİ'
 
2012 ila 2017 yıllarında arasında toplam 1 milyon 375 bin iş kazasında 8 bin 23 işçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Mercan, SGK'nin 2018 ve 2019 yıllarına ait iş cinayetleri verilerini halen açıklamamasını eleştirerek, “Bu verilerin açıklanmamasının sebebi nedir?” diye sordu.
 
'İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI TUTUKLANIYOR'
 
Mercan, 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasasında, "İşyerlerinde iş sağlığı güvenliğinin sağlanması, işvereninin yükümlüğündedir" denmesine rağmen, her kazadan sonra iş güvenliği uzmanlarının gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı.
 
'İŞ KAZALARI, MESLEK HASTALIKLARI 'KADER' DEĞİLDİR'
 
İş cinayetlerinin artmasında 4857 sayılı yasa ile getirilen esnek çalışma koşullarının önemli bir payı olduğunu dikkat çeken Mercan, "İş kazaları, meslek hastalıkları 'kader' değildir. İş kazalarını 'mesleğin doğal bir sonucu' olarak görülmesi yeni iş cinayetlerine davet çıkarmaktadır” dedi. İş cinayetlerinin bir diğer nedeni olarak sendikal hakların baskı altında tutulması olduğuna işaret eden Mercan, "Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
 
"Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir" diyen Mercan, insan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkı için mücadele çağrısında bulundu.
 
ADANA 
 
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Adana Barosu ve Adana Tabip Odası, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü’ne ilişkin Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) binasında basın toplantısı düzenledi. 
 
TÜRKİYE İLK SIRADA 
 
Toplantıda konuşan TMMOB Adana İL Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Salman, Avrupa Birliği (AB) verilerine göre Türkiye’nin ölümle sonuçlanan kazalar bakımından Avrupa’da ilk sırada yer aldığına değindi. Salman, ülkedeki işyerlerinin güvensizliğinin ve bunu düzenleyen mevzuatın yetersiz olduğunu belirtti.  
 
'24 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ'
 
Daha sonra kurumlar adına ortak basın metnini okuyan Maden Mühendisleri Odası (MMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Yılmaz, iş güvenliği önlemi almayanlara yaptırım uygulanmadığını kaydetti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin derlediği bilgilere göre 2019 yılı içerisinde en az bin 736 kişinin iş cinayetlerinde hayatın kaybettiğini ifade eden Yılmaz, "AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana iş cinayetlerinde hayatını kaybeden emekçilerin sayısının 24 bine yaklaşmış durumda” dedi.  Sosyal Güvenlik Kurumu'nun istatistik bilgilerini paylaşmasını isteyen Yılmaz, "Denetim ve düzenlemelerin Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yanı sıra Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir” dedi.  
 
'SESSİZ ÇIĞLIKLARI OLACAĞIZ'
 
Adana Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Miyesser Ersalan Önenli ise, iş cinayetlerinde emekçilerin hayatını kaybetmemesi için demokrasi ve hukukun üstünlüğünün önemine değindi. Önenli, iş cinayetinde hayatını kaybedenlerin "sessiz çığlığı" olmaya devam edeceklerini belirtti. 
 
KESK Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel de, işçi sağlığı ve güvenliğini ilke edinmiş bir konfederasyon olduklarını, 15 Mart’ta SES ve Tabip Odası olarak şiddete karşı düzenledikleri Beyaz Miting’e çağrı yaptı.