İcralık olan binlerce çiftçi mısır ve pamuk ekmeyecek

img

MARDİN – Mardin’de DEDAŞ’ın elektrik kesintilerine ve ağır girdi maliyetlerine tepki gösteren çiftçiler, mısır ve pamuk ekmeme kararı aldı. Binlerce çiftçinin icralık olduğunu belirten Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, sorunun çözümü için yetkilileri göreve çağırdı. 

Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerinde Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından uygulanan elektrik kesintileri ve yüzde 80’e varan zam nedeniyle zorluklar yaşayan çiftçiler, bu koşullarda çiftçilik yapmaktan zorlandıklarını duyurdu. Çiftçi sayısının 5 bini bulduğu bölgede 2019 yılında hasat döneminde bin 500’e yakın çiftçi ile 240 köyün elektriği kesildi. En son yaklaşık 45 köyün elektriğinin 15 gün süreyle kesilmesi bardağı taşıran son damla oldu. 
 
Bir araya gelen Kızıltepe Çiftçiler Derneği, Kızıltepe Ziraat Odası ve Kızıltepe Muhtarlar Derneği yönetici ve üyeleri, DEDAŞ’ın haksız uygulamaları ve girdi maliyetlerindeki artıştan kaynaklı mızı ve pamuk etmeme kararı aldı. 
 
Mezopotamya’nın en verimli toprakları arasında olan Mardin Ovası’nda her yıl yaklaşık 900 bin dönümde mısır ve 100 bin dönümde de pamuk ekimi yapılıyor. Türkiye’nin mısır üretiminin yaklaşık yüzde 11’inin karşılandığı bölgede 57 bin tonun üzerinde de pamuk hasadı yapılıyor. Ancak bunun yanında sayısı tam olarak bilinmemekle beraber binlerce çiftçi elektrik borcu başta olmak üzere ağır girdi maliyetleri nedeniyle icralık konulmuş durumda. 
 
‘ÇİFTÇİ CANINDAN BEZDİ’
 
Çiftçilerin durumunu ve alınan kararları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, girdi maliyetlerinin çiftçilere başka bir yol bırakmadığını söyledi. Yaklaşık 30 yıl önce temeli atılan ve bölge çiftçisine her dönem büyük vaatlerle tanıtılan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) bir türlü bitirilmemesi nedeniyle bölge çiftçisinin yeraltı suyu kullanmak zorunda olduğunu dile getiren Erbeyi, “Çiftçilerimiz bu suyu yer altından çıkarmak için enerji kullanmak zorunda. Şirket özelleştirildikten sonra artan fiyatlar ve denetimsizlik beraberinde sorunlar çıkarmaya başladı. Çiftçi artık canından bezdi. 200-300 bin TL’lik faturalar çıkarılmaya başlandı. Çiftçi bir trafodan bu kadar kazanıyor mu” diye sordu. 
 
‘ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINDA’
 
Mevcut enerji fiyatı ile yazın sıcağında mısır ve pamuk üretemeyeceklerini dile getiren Erbeyi, bölgede yağmura bağlı olarak sadece buğday ekmeyi çiftçilerin daha uygun görmeye başladıklarını ifade etti. “Çiftçi mağdur edilmeyecekse çiftçi ekimine devam edecektir” diyen Erbeyi, Mardin’de insanların tek gelir kaynağı çiftçiliktir. Organize Sanayi Bölgesi’nin gelir kaynağı çiftçiliktir. Esnafın geliri çiftçilik üzerindendir. Şu an çiftçi zaten borç batağındadır. Traktör almış, kredi ile almış, kredi çekmiş. Geçen yıl aşırı yağmurdan dolayı buğdayda zarar gördü, pamuk da haşereler nedeniyle zarar gördü. Mardin çiftçisi hem borç ertelemede hem de yapılandırmada birinci sırada. Çiftçi zaten zor durumda. O nedenle biz bu kararı aldık. Biz kazanamıyorsak, ekmeyeceğiz. Gübreyi de mazotu da borçla alacağız. Yarın elektrik kesilirse biz bu ilaç, tohum parasını nasıl ödeyeceğiz” ifadelerini kullandı.   
 
‘TARIM BAKANLIĞI YETKİLİLERİ SAHAYA İNSİN’
 
Binlerce çiftçinin icralık olduğunu kaydeden Erbeyi, çiftçinin varsa, araba ve traktörüne el konulduğunu söyledi. Aldıkları kararı uygulayıp, uygulamamakta çiftçilerin serbest olduğunu da sözlerine ekleyen Erbeyi, hükümete “Çiftçinin boğazından elinizi çekin. Çiftçiye yardımcı olun” çağrısında bulundu. 
 
Çiftçilerin sorunlarına geçici değil kesin bir çözüm bulunması gerektiğini dile getiren Erbeyi, şöyle devam etti: “Çiftçi köyden şehre göç etmek zorunda kalıyor. Onun için bu süreçte makul bir çözüm bulunmalıdır. Aksi halde çiftçi tıkanacaktır. Başka bölgede alternatifler nasıl üretildi ise burada da yapılmalı. Şirket sahaya çiftçilerle iletişim kurmak için inmedi. Paranın arkasına düştüler. Zorla alacağım mantığı ile sahaya indirler. Bugün çiftçi kaybederse siz de bu ülkenin vatandaşısınız, çiftçi de bu ülkenin vatandaşı. Sahaya Tarım Orman Bakanlığı’nın yetkilileri insin. Hesap kitap yapsın. Bir trafo ne kadar enerji tüketiyor. Bir dalgıç, su pompası ne kadar su çıkarıyor. Çıkan su ne kaç dönüm arazi suluyor. Bu arazi ne kadar verim veriyor. Bu arazinin girdi maliyeti ne kadardır. Bu araziden gelen verim ne kadardır, kaça satılıyor. Hesap kitabını Bakanlık yapsın. Eğer çiftçide şirkete verecek para kalıyorsa, çiftçiye kar kalıyorsa biz ödeyelim.” 
 
MA / Ahmet Kanbal