Ankara ile Bağdat arasında 15 Ağustos'ta "güvenlik mutabakatı" imzalandı. PKK'ye karşı ortak bir koordinasyon merkezinin kurulmasının kararlaştırıldığı mutabakat sonrası bölgeye hava saldırıları arttı. Sadece son iki hafta içerisinde yaşanan saldırılarda aralarında 2 gazetecinin de olduğu 7 kişi katledildi. Gazeteci Argeş Şengalî, yaşanan saldırıları değerlendirdi.  

 

'BÖLGE SAVAŞ ALANINA ÇEVİRİLMEK İSTENİYOR'

 

Türkiye’nin 2015 yılından sonra Federe Kurdistan Bölgesi'ne dönük saldırılarını arttırdığına dikkati çeken Şengalî, "Federe Kurdistan Bölgesi hükümeti, bu saldırılarda öncü rol oynadı. Şu an bölgenin doğası Türkiye’ye teslim edilmiş durumda” dedi. Şengalî, "Türkiye daha önce HPG’lilerin bulunduğu alanlara işgal saldırısı gerçekleştiriyordu. Ancak son dönemde bölgenin tamamı savaş alanına çevrilmek isteniyor" dedi. 

 

'BAZI MADDELER AÇIKLANMADI'

 

Şengalî, Türkiye'nin "işgal planlarını" tek başına hayata geçiremediği, bu nedenle Suriye'den paramiliter grupları bölgeye taşıdığı, ancak bunun da sonuç vermediğini söyledi. Şengalî, Türkiye'nin planlarının başarıya ulaşamaması üzerine Irak hükümetiyle böylesi bir mutabakat imzalama gereği duyduğuna işaret ederek, "Bu anlaşmanın bazı maddeleri açıklanmadı. Gazeteci ve sivillerin mutabakat sonrası hedeflenmesinin de tesadüf olmadığını söyleyebiliriz. Mutabakat metni iki gazetecinin hayatını kaybettiği saldırı ile hayata geçirildi. Tabi burada gazetecilerin özellikle hedef alındığını biliyoruz. Çünkü gazeteciler bölgede yaşayan hakikati, gerçekliği kamuoyuna duyuruyor. Bundan yaşanan rahatsızlık sonucu bu saldırılar gerçekleşti” ifadelerini kullandı. 

 

'SALDIRILAR IRAK'I SAVAŞA SÜRÜKLÜYOR’

 

Türkiye saldırıları nedeniyle bölgenin "savaş alanına" dönüştüğünü söyleyen Şengalî, saldırıların sürmesi ve genişlemesi durumunda Irak’ta bir iç savaşa çıkma riskinin olduğunu kaydetti. Şengalî, "Türkiye Misak-ı Milli sınırlarını yeniden oluşturma amacında. Irak hükümeti bu mutabakatlardan geri adım atmazsa, Türkiye devleti Irak’ı bir iç savaşa sürükleyecek. Türkiye’nin buradaki varlığı, Ezîdîler başta olmak üzere tüm halkların varlığını tehdit ediyor. KDP’nin bu saldırılar karşısındaki sessizliği, Türkiye ile yürütülen işbirliğinin bir sonucudur. Irak hükümeti saldırılara karşı sessiz kalırsa Türkiye genişlemeye devam edecek. Duhok’un sınırlarına kadar gelindiğini görüyoruz. Bu da Kurdistan Bölgesi topraklarının Türkiye’ye satıldığını gösteriyor” şeklinde konuştu.