Gazeteciler davası: Adli kontrol şartı kaldırıldı, yeni soruşturma açıldı

img
İSTANBUL - Gazeteciler Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve Erdoğan Alayumat'ın yargılandığı davada, adli kontrol şartı kaldırıldı. Aslan ve Alayumat hakkında yeni soruşturma başlatıldı. 
 
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve Gazeteci Erdoğan Alayumat hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Aslan, duruşmaya Ankara'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken diğer gazeteciler ve avukatları duruşmada hazır bulundu. 
 
Hakkındaki iddialara karşı savunma yapan Aslan, iddianamenin yaptığı haberlerden oluştuğunu ifade ederek, "Dosyada benimle ilgili suçlama konusu yapılan 41 haber var. Bu haberlerin büyük kısmı ya belge ya da söyleşidir. Gazetecinin çok yorumu olmaz, bizde de yok. Ancak fezlekede özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve İmralı ile ilgili haberler suç olarak yazılmış. Orada asıl suç olan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ailesiyle görüşmemesidir. Çünkü Öcalan'dan yaklaşık olarak 4 yıldır haber alınamıyor" dedi. 
 
'GAZETECİLİK FAALİYETLERİMİZ ÜZERİNDEN SUÇLANIYORUZ'
 
Kendisine yönelik benzer suçlamaların daha önce de yapıldığını vurgulayan Aslan, "Biz özgür basın çalışanları olarak hiç kimseden herhangi bir baskı ve talimat almadan kendi isteğimizle haberlerimizi yapıyoruz. Haberlerimiz açık hepsinin altında imzamız da var. Anayasaya, kanunlarına uygun şekilde basın faaliyetleri çerçevesinde yaptığımız gazetecilik faaliyetlerimiz üzerinden suçlanıyoruz. Buna benzer suçlamalar daha önce de oldu ve beraat ettim. Bana yönelik suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. 
 
Aslan'ın avukatı Şevin Kaya, müvekkili hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi. 
 
'HABERLERİMİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM'
 
Hakkındaki iddialara ilişkin savunma yapan gazeteci Esra Solin Dal, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılandığını ifade ederek, "Kadın cinayetlerine dair haberlerim suçlama konusu yapılmış. Ama burada her gün kadın cinayetleri yaşanmaya devam ediyor. Onlara dair haberler yapmaya devam edeceğim ve bu suç değildir. Yine SMA’lı olan binlerce çocuk var. Ve o ailelerle görüşmem ve onları haberleştirmem suçlama konusu yapılmış. Buna ilişkin telefon konuşmalarım suçlama yapılmış" diye konuştu. 
 
'ABDULLAH ÖCALAN ÇÖZÜMDE KİLİT ROLDÜR'
 
Çeşitli alanlarda çok sayıda habere imza attığının altını çizen Dal, "Kadın cinayetleri, ekoloji gibi binlerce haberim var. Ama ne hikmetse sadece 65 haberim suçlama konusu yapılmış. Nedeni de haberlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilgili olmasıdır. Biliyorsunuz, PKK Lideri Abdullah Öcalan, Kürt sorununun çözümünde kilit roldedir. Bu haberleri yapan kişiler suçlu olmaz, tam tersine gazetecilik başarısıdır. Dediğim gibi ben bir gazeteciyim herkesi arayabilirim. Haberlerim imzalıdır ve açıktır" şeklinde konuştu.  
 
'SÖZDE DEĞİL ÖZDE TECRİT'
 
Dal’ın avukatı Şükrü Alpsoy iddianamede konunun tamamen tecrit olduğunu belirterek, iddianamede "sözde tecrit" denildiğini vurgulayarak, "Ancak bu özde bir tecrittir. 4 yıldır ailesi ile görüştürülmeyen biri var. Kürt sorunun en önemli aktörü Abdullah Öcalan'a dair haberler yapılmıyorsa orada özgür basın yoktur" dedi. 
 
Alpsoy, müvekkili hakkındaki adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi.
 
'SADECE BEN YAPMIYORUM'
 
Gazetecilerin kamu yararını gözeterek haber yapmaya dair basın meslek etiğine işaret eden gazeteci Erdoğan Alayumat, gazetecilerin halka karşı sorumlu olduğunu belirtti. İddianamede geçen tecrit konulu haberleri kendisinin yaptığını söyleyen Alayumat, "Abdullah Öcalan ve tecrit geçtiği için bu dava açıldı. Ancak ben çok sayıda farklı haberler yaptım. Bunun dışında Abdullah Öcalan ile ilgili haberleri sadece ben yapmıyorum. Örneğin Mehmet Ali Birand, Fatih Altay gibi isimler birebir yüz yüze Abdullah Öcalan ile görüştü. Doğu Perinçek onunla görüşüp bunu kitaplaştırmıştır. Yine Çözüm Süreci'nde de onunla görüştü. Bir devlet yetkilisi olan Bülent Arınç, 'Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir' demişti. Bunların hepsi arşivlerde mevcuttur" diye belirtti. 
 
'İMRALI'DA SIRAYA GİRERLER'
 
Alayumat, şöyle devam etti: “Benim olmayan, altında imzam olmayan bazı haberler benimmiş gibi gösterilmiş. Son olarak Türkiye'de T24, Demirören Haber Ajansı (DHA) bugünlerde bile Abdullah Öcalan'la ilgili haber yapıyorlar. Bunlara herhangi bir soruşturma yapılmış mı, yok. Bu haberlerim suç konusu değil. Bugün İmralı kapıları açıldığında dünyadaki bütün gazeteciler İmralı'da sıraya girer. Bu yüzden mesleğimizi yaptık, faaliyetlerimiz de suç değildir."
 
Alayumat'ın avukatı Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Biriminden Emine Hasar, haberlerin suç unsuru oluşturmadığını belirtti.
 
‘ÖCALAN İLE İLGİLİ HABER YAPMAK SUÇ DEĞİL’
 
MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, soruşturma aşamasının hukuksuzluk olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "İddianame sakattır, hukuki metin değildir. Anayasa Mahkemesi bir kararında 'Sadece yazıları dolayısıyla kimse suçlanamaz' yazıyor. Savcılık, sadece Öcalan ve tecrit haberleri görüp hakim önüne koymuşlar. Burada hakime algı yapılıyor. Sanki sadece Öcalan üzerine haber yapılmış gibi gösteriliyor. Erdoğan her alanda haber yapıyor. Ki Öcalan ile ilgili haberler yapmakta suç değil."
 
'ÖCALAN'LA HABER YAPMAM DİYEN GAZETECİLİĞİ BIRAKSIN'
 
Ok, savunmasını şöyle tamamladı: "Seversiniz sevmezsiniz Abdullah Öcalan haber değeri yok mudur, elbette vardır. Eğer 'Abdullah Öcalan ile haber yapmam' diyen biri varsa gazeteciliği bıraksın gitsin. Yine tecridin kelime anlamı soyutlama demektir. Öcalan dış dünyadan soyutlanmamış mı? Ben eminim, Öcalan ve devlet konuşursa herkes gider ne konuştu diye bakar. Son dönemlerde açın haberleri A haber bile Öcalan'dan bahsediyor. Ama niye savcı onlar için soruşturma yapmıyor. Bu yüzden bunlar suçlama konusu yapılamaz."
 
2 GAZETCİ HAKKINDA YENİ SORUŞTURMA
 
Savunmaların ardından mahkeme, tüm gazeteciler hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verdi. 
 
Mahkeme, Alayumat ve Aslan hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yeni bir soruşturma açıldığını ve gizlilik kararı bulunan dosyanın sonucunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 11 Şubat 2025'e erteledi.
 
Mahkeme, dosyayı erteleme kararında belirttiği gerekçe ile gazeteciler Aslan ve Alayumat, kendileri hakkında yeni bir soruşturma açıldığını öğrendi.