Mahkeme iptal ediyor, bakanlık onay veriyor

img

MANİSA - Alaşehir'de mahkemelerin iptal ettiği JES projelerini, bakanlık tekrar onaylıyor. Bu yöntemle halkın yıldırılarak projelerin önünün açılmak istendiğini belirten Avukat Yıldıray Çıvgın, mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğini belirtti. 

Manisa Alaşehir ilçesinde, 2022'de İdare Mahkemesi'nin iptal ettiği, Danıştay'ın da onadığı Jeotermal Enerji Santrali (JES) için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeniden "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu" kararı verdi. Bakanlık 7 Aralık'ta Sis Enerji Üretim A.Ş. isimli şirket tarafından Türkmen, Baklacı, Akkeçili, Selce, Ilgın ve Işıklar bölgesinde açılmak istenen 5 JES sondaj kuyusu için bu karar verilirken, şirket bölgede 91 adet kuyu için ÇED izni almış durumda. Bunların 9 tanesi mevcutta işletilirken, şirket önünün açılması durumunda geriye kalan 82 kuyuyu daha açmayı planlıyor.
 
Santral ve kuyu alanları, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı haritasına göre, tarım arazisi, sulama alanı ve çayır-mera alanı alarak görünürken, burası için daha önce verilen "ÇED olumlu" kararı Şubat 2022'de Manisa 2'inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Yine şirketin Özmen-3 JES ve 2 adet jeotermal kaynak arama sondaj projesi de Şubat 2024'te aynı mahkeme tarafından iptal edildi.
 
Mahkeme kararında, "Mevcut işletme şeklinin doğaya, toprağa veya tarıma olumsuz etkileri olacak. Ayrıca, sondaj operasyonunda önemli rol oynayan sondaj çamuru havuzlarının kapasitesi olası riskler için yetersiz. Dosyada 'Akışkan kesinlikle alıcı ortama deşarj edilmeyecektir' taahhüdünün gerçekleştirilebilmesi için test sularının yönetimiyle ilgili mühendislik olarak uygulanabilir bir yöntemin sunulmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, proje için verilen 'çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir' kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır" ifadelerine yer verilmişti. 
 
ZORLU'YA DA 'OLUMLU' KARAR
 
Öte yandan ilçede Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. tarafından Alhan ve Şahyar mahallelerinde açılmak istenen “Alkan-II JES" için de 5 Aralık'ta "ÇED olumlu" kararı verildi. 5 adet kuyunun açılması planlanan bölge İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'na göre "tarım arazisi" olarak görünüyor.
 
'KELİME DEĞİŞİP YENİDEN ÖNÜMÜZE GELİYOR'
 
Bakanlığın aldığı kararlara ilişkin konuştuğumuz Ekolojist Avukat Yıldıray Çıvgın, iptal edilen projelerin yeniden ÇED süreci başlatılmasını hem idari makamlarda hem de mahkemelerde sürekli dile getirdiklerini söyledi. Mahkemelerin ciddi gerekçelerle iptal ettiği projelerin çok az değişiklik ya da kelime değişikliği ile yeniden önlerine geldiğini kaydeden Çıvgın, "Bunlara ilişkin tekrar dava açmak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde vatandaş yıpratılıp, yıldırılıp, projelerin önünün açılması ihtimali olduğunu düşünüyorum. Burada önemli olan hukuki mücadeleyi bırakmamak, onun yanında da hem yöre halkının hem de o bölgede yaşan diğer insanların bu mücadelenin asıl özneleri olduğunu hatırlamaları. Protesto haklarını kullanarak fiili mücadeleye destek vermeleridir. Asıl özne halkın kendisidir, mücadele etmesi gereken yöre insanıdır" ifadelerini kullandı. 
 
TARIMA ETKİSİ BÜYÜK
 
JES'lerin bölgede tarımsal üretime etkisinin çok büyük olduğunu sözlerine ekleyen Çıvgın, Manisa'da özellikle Salihli ve Alaşehir bölgesinin 1'inci sınıf marjinal tarım arazisi olarak geçtiğini dile getirdi. Bölgede aynı zamanda yasa gereği mutlak tarım alanlarının fazla olduğunu belirten Çıvgın, "Bunlar, bölgede birinci derece olarak yapılması gereken ilk faaliyetin tarım olduğunu gösteriyor. Tarım dışında bir faaliyet yapılacaksa toprak koruma projesinin bulunması gerekiyor. Şu an için yapılmak istenen JES'lerle ilgili bu projesi olmuyor. Bu olmadığı için mahkemeler iptal ediyor. Nedense valilik ya da bakanlık ise projeleri onaylamaya devam ediyor. Alaşehir bir dönem tütün üretiminde Manisa'da ilk sıradaydı. Şu an Alaşehir'in üreticileri ile konuştuğumuzda artık eskisi gibi tarım yapamadıklarını, üzümün neredeyse bitme noktasına geldiğini söylüyor. Açtığımız davaların bilirkişi raporlarında Ziraat bilirkişileri genellikle tarıma zararının olacağını belirtiyor. Bu nedenle bu ısrarlarından artık vazgeçsinler" diye konuştu.
 
MA / Tolga Güney