Sınır nöbetindeki yurttaşlar: Özgürlüğün yolu Rojava'dan geçer

MÊRDÎN - Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara karşı Qamişlo-Nisêbîn sınırında nöbet tutan yurttaşlar, Rojava'ya sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, "Özgürlüğün yolu Rojava'dan geçer" dedi. 

Türkiye ve ona bağlı Suriye Millî Ordusu'nun Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamişlo sınırındaki nöbet eylemi 7'nci gününde devam ediyor. Her gün Kürdistan'ın farklı kentlerinden kitlesel bir şekilde ziyaret edilerek desteklenen nöbette direniş şarkıları ve halaylarıyla Rojava'ya dayanışma gösteriliyor. 
 
'SAVAŞ SÜRDÜĞÜ MÜDETTÇE BURADAYIZ'
 
 
Saldırılara karşı 5 gündür nöbete katılarak tepkisini gösteren Nuriye Tarlak, saldırılar sürdüğü sürece eylemde olacaklarını ifade ederek, "Rojava, Nisêbîn'dir. Nisêbîn, Rojava'dır. Rojava'da savaş sürdüğü müddetçe burada olacağız, çünkü eve gitsek bile gözlerimize uyku girmiyor. Çocukları ve hastanelerde bulunan hastaları nasıl katlettiklerini televizyonlardan izliyoruz. Bu hak mıdır? Rojava orada yaşayanların toprağı ve evidir. Kimsenin Rojava üzerinde bir hakkı yok. Çocukları, kadınları katledip tecavüz ediyorlar. Herkes Kürt topraklarına göz dikmiş ve parçalamak istiyor. Bizler barış anneleri olarak barış istiyoruz ve barış elini tutuyoruz. Çocuklarımızın cenazeleri geliyor, barış diyoruz. Çocuklarımızı cezaevlerine koyuyorlar, barış diyoruz. Neresi için olursa olsun oraya gidip barış diyeceğiz. Kimsenin öldürülmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
 
Nöbete katılanlardan Hacer Avşin, akan kanın bir an önce durması gerektiğini söyledi. Hacer Avşin, "Kimsenin öldürülmesini istemiyoruz. Barış istiyoruz. Bu kanın artık dökülmesini istemiyoruz. Cezaevlerinde bulunan tutsakların özgürleşmesini istiyoruz. Kalbimiz Rojava ve Suriye halkları için çarpıyor. Onlar için buraya geldik. Savaşın bir an önce durmasını istiyoruz" dedi.
 
BASTONUYLA SINIRDA 
 
 
Yaşlılık nedeniyle yürüme yeteneği zayıflayan ve baston yardımıyla yürüyebilen Feriha Akbulut, ilerleyen yaşına, yürüme güçlüğüne rağmen nöbetteki yerini alarak, "Kaç yıldır bastonumu kullanıyorum ve her insanın bu şekilde yaşlanacağını düşünüyorum. Fakat ben buna rağmen bastonumla mücadele ediyorum. Barış gelene dek elimden geldiğince mücadele edeceğim. Anneler olarak savaşa karşı olduğumuzu söylemek istiyoruz. Acılı bir anne olarak ve burada bulunan anneler adına, diğer annelerinde bizimle el ele vermelerini ve savaşın durmasını haykırmalıyız. Çünkü anneler savaşı değil barış istiyor. Bugün vicdanımız rahat olmadığı için buradayız, mücadele ediyoruz. Yaşamak direnmektir" diye konuştu. 
 
'ÇÖZÜM İMRALI KAPILARININ AÇILMASIYLA MÜMKÜN'
 
 
Yurttaşlardan Abdurrahman Erkan, bu sürecin varlık ve yokluk süreci olduğuna söyleyerek, "Yıllardır ezilen bir halk gerçekliği var. Bu halk şehit verdi, köyleri boşaltılıp yakıldı, zindanlarda kaldı. Bugünü varlık yokluk mücadelesi olarak görüyoruz. Rojava halkı için son damlamıza kadar mücadele edeceğiz. Başımız dik. Rojava'da çözüm gerçekleşmezse burasıda çözümsüz kalır. Özgürlük İmralı kapılarının açılmasıyla mümkündür. Tüm halkımızın genç, yaşlı, çocuk demeden bu eyleme destek vermeleri gerekiyor" şeklinde konuştu. 
 
'SORUN MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜLMELİ'
 
 
Kendisine 'Kürt'üm' diyen herkesin bu saldırılara karşı ses çıkarmaya davet eden Hüseyin Gök, "Kürtler sadece burada değil, dünyanın her yerinde barış için bir araya gelmeli ve dayanışmalılar. Biz de bir kimliğiz. Bu açıkça bir zulümdür. Uluslararası devletlerin bu soruna el atmaları gerekiyor. Şam'da kurulan yeni hükümetin de dostça yaklaşan düşmanlarını görmesi gerekiyor. Dikkat edilmezse tekrardan bataklığa dönüşecek. Yeni hükümetin barışçıl yollara başvurması ve Kürtlerle sorunlarını müzakere ve diyalog temelinde çözümler üretmelidir. Kürtlerle oluşabilecek bir çözümsüzlük noktasında kendileri de zarar görür" diye belirtti. 
 
 
Rojava halkıyla dayanışmak amacıyla sınırındaki nöbet eylemine katıldığını ifade eden yurttaşlardan Muhammet Gündüz, "Kendisine yurtseverim diyen herkesin buraya gelmesi gerekiyor. Yakındır, mutlaka başaracağız. Bir önceki saldırılarda nasıl ki mücadele ettiysek bugünde aynı şekilde bu saldırıların karşısında durmalı ve mücadele etmeliyiz. Bu bir varlık yokluk meselesidir" dedi. 
 
'BU SORUN MUHATAPLARLAR ÇÖZÜLÜR'
 
 
Bugünlerin tarihi günler olduğunun hatırlatan Abdulvahap Akay, Rojava'da ki savaş krizinin çözümünün de İmralı'dan geçtiğine işaret etti. Akay, "Aksi bir durumda herkes zarar görür. Bunun için Sayın Abdullah Öcalan'la temas halinde olunmalı ve Rojava üzerinde görüşmeler yaşanmalı. Ancak bu şekilde çözüm bulunur. Bu sorun siyasetle ve muhataplarla çözülür" diye kaydetti. 
 
 
Sınırdaki nöbet eylemine ilk günden bu yana destek veren Halime Kaya, "Rojava ile dayanışmak amacıyla buraya geldik. Rojava'da bulunan halklar akrabalarımızdır. Özgürlüğün yolu Rojava'dan geçer. Kürtlerin bir olması ve hep birlikte Rojava'ya destek olması gerekir. Rojava ruhumuzdur" dedi. 
 
MA / Ahmet Kanbal