İHD Dêrsim Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın sürece doğrudan katılım şartları sağlanmalı

DÊRSIM -İHD Dêrsim Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Öcalan’ın doğrudan katılım şartlarının sağlanması gerektiğin belirterek “Çözüm için yasal düzenlemeler yapılmalı” dedi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından, PKK önce ateşkes ilan etti. 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12'nci Kongresi'ni gerçekleştirdi. PKK, 12 Mayıs'ta ise kamuoyu ile paylaştığı kararlarıyla çalışmalarını sonlandırdığını duyurdu. PKK'nin attığı bir dizi adıma karşılık, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl bir zeminde çözümünün ilerlemesi için devletin de adım atmasına yönelik beklentiler de arttı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, PKK'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı temelinde sürece yaklaştığını belirterek şimdi ise devletin ve hükümetin adım atması gerektiğini ifade etti. 
 
'DEVLET ADIM ATMALI'
 
İHD'de olarak her zaman barış için haykırdıklarını ifade eden Nurşat Yeşil, "Çatışmalı sürecin sona ermesi çok kıymetli. Bu aşamada Sayın Öcalan'ın çağrısı bunun akabinde örgütün kongresini toplayıp kendini feshetmesi çok değerli ve kıymetli. Ama tabiî ki buna da bilmek gerekiyor ki PKK bir sonuç olarak ortaya çıktı. Bu nedenler ortadan kaldırılmadığı müddetçe farklı arayışlara girilmesi mümkündür. Bunun için anadil hakkının kabul edilmesi, Kürt halkının varlığının anayasal güvenceye alınması, tekçi bir anlayıştan ziyade bu coğrafyadaki bütün renkleri kabul eden, değer atfeden bir anayasanın ortaya çıkması ve en önemlisi demokratik bir cumhuriyet inşa edilmesi gerekir. Bu aşamada PKK kendi üzerine düşeni yaptı. Bundan sonraki aşama devletin ve hükümetin adımlarıyla olacaktır" ifadelerini kullandı. 
 
DEMOKRATİKLEŞME İÇİN SORUMLULUKLAR 
 
Yüzyıllık inkar siyasetinin ardından gelinen süreçte, demokratikleşme için herkese sorumluluklar düştüğünü belirten Nurşat Yeşil, "Bu yönden ülkede yaşayan insanlara, dernekler, sivil toplum örgütlerine ve siyasetçiler büyük görevler düşüyor. Var olan taleplerin sadece bir örgütün ya da siyasi partinin bir talebi olarak değil de bu taleplerin halkın talepleri olduğunu gündeme getirmek gerekiyor. Anadil talebi elbette bir kesimin değil, bütün bir halkın talebidir. Bunu en yüksek şekilde halkın, sivil toplum kuruluşlarının ve sendikaların dinlendirmesi gerekir. Eşit yurttaşlık hakkı elbette sadece bu coğrafyada yaşayan Kürtler için değil, bu coğrafyada yaşayan bütün halklar için eşit yurttaşlık hakkının anayasal güvence altına alınması gerekir" diye konuştu.  
 
Nurşat Yeşil, hasta tutsaklar ve infazı ertelenen tutsakların serbest bırakılmasının devletin atacağı ilk adımlardan olabileceğini kaydetti. 
 
'ANAYASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI'
 
Barış sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için anayasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini söyleyen Nurşat Yeşil, "Zaten cezaevleri ile ilgili çalışmalarımız vardı, belki bu süreçte bunu artırarak sürdürmemiz gerekecek. Bir de bu sürecin büyük mimarından biri olan Abdullah Öcalan'ın ve uzun zamandır cezaevine olan siyasi tutsakların umut hakkı sağlanmalı. AİHM karalarından da umut hakkı bir haktır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza atmış bir ülke. Bu kapsamda umut hakkını da bir an önce yaşama geçirilmesi gerekiyor. Bu sürecin daha sağlıklı ilerleyebilmesi için de Sayın Öcalan'ın şartlarının oluşturulması ve sürece doğrudan katkısının sağlanması gerekiyor. Bunula beraber bütün anayasal düzenlemeler yapılmalı" şeklinde konuştu. 
 
Ülkenin demokratikleşmesinin tüm halklar için bir kazanım olacağını söyleyen Nurşat Yeşil, "Demokratik bir ülkede bağımsız bir yargı olduğunda, işçi hakkı da olacaktır, kadın cinayetleri caydırıcılık söz konusu olacak. Bu demokratikleşme bunun için önemlidir. Bütün halkın elini taşın altına koyarak bu sürece destek olması ve bu ülkeye barışı getirmesi gerekir" dedi. 
 
MA / Şilan Şirvan Çil - Heval Önkol