TJA kadınlarla buluşuyor: Mesajımız direniş 2021-01-20 09:05:05 İSTANBUL - “Em xwe diparezin” kampanyası kapsamında İstanbul’da 5 bin kadınla buluştuklarını belirten TJA aktivisti Suna Kaymaz, “Tüm saldırılara cevabımız net; direniş” dedi.  Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad-TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik İmralı’da yürütülen tecride, siyasi soykırıma, tacize, tecavüze, anadile ve inançlara yönelik saldırılara karşı 15 Eylül 2020 tarihinde “Em xwe diparezin” (Kendimizi savunuyoruz) sloganıyla başlattığı kampanya dördüncü ayında. Marmara bölgesinde de farklı eylem ve etkinliklerle süren kampanya kapsamında birçok çalışmaya imza atıldı. Kadınlara yönelik bilinçlendirme çalışmalarına yoğunluk verilirken, karma atölyelerle cinsiyetçi bakış da açığa çıkartıldı.    Yine mahalle ve ev ziyaretleriyle, kadınların yaşadıkları sorunlara çözüm bulunmaya çalışıldı.    5 BİN KADINLA BULUŞULDU   Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen devam edilen çalışmalar kapsamında İstanbul’da yaklaşık 5 bin kadınla bir araya gelindi. Kentin 30 ilçesinde atölyeler düzenlendi. Pandemi nedeniyle atölyelere sınırlı sayıda kişi katılırken, ilçe yerellerinde gerçekleştirilen atölyelerde yüz yüze yürütülen tartışmalarla eril zihniyet sorgulandı.   TJA aktivisti Suna Kaymaz ile Marmara Bölgesi’nde yürütülen çalışmalar, çıkan sonuç ve kadın gündemini konuştuk. Kampanya ile kadınların yaşadıkları toplumsal sorunları ele aldıklarını ve bunu açığa çıkartmaya çalıştıklarını belirten Kaymaz, çalışmaları ilçe, mahalle ve evlerde yürüttüklerini söyledi.   ERİL ZİHNİYET TEŞHİR EDİLİYOR   Kampanya çalışmalarında birçok önemli hususun özelikle de atölye çalışmalarında cinsiyetçi bakış açısının açığa çıktığını vurgulayan Kaymaz, buralarda eril zihniyeti teşhir ettiklerini aktardı. Kaymaz, çalışmalar sonucunda katılımcı kadın ve erkeklerde zihinsel anlamda bir yoğunlaşmaya gidildiğini ve çelişkilerin açığa çıktığını ifade ederek, bununla değişime büyük ihtiyaç olduğunu belirtti.    KENDİNİ TANIMA VE İRADELEŞME   Kadınlarda kendini tanıma ve iradeleşme noktasında büyük bir eksikliğin fark edildiğini dile getiren Kaymaz, yine özsavunmayı geliştirme noktasında ciddi eksikliklerin yaşandığını vurguladı. Özelikle kendisini politik olarak tanıtan erkeklerde ise, sürekli öne çıkma ve hakim olma anlayışının bariz şekilde kendisini bir kez daha gösterdiğini belirten Kaymaz, bununla birlikte kendilerini görme ve bunu aşma noktasında yoğunlaşmaya tabi tutulduklarını söyledi. Bu anlamda atölyelerin iyi sonuç verdiğine dikkat çeken Kaymaz, “Yoğunlaşmasını yaşayan kişiler değişim dönüşümde bir çaba veriyor. O nedenle bu çalışmalarımıza yoğunluk vereceğiz” dedi.    KADINLAR NE İSTİYOR?   Görüştükleri kadınların en çok dile getirdikleri sorunların başında yaşam alanlarının tamamıyla daraltılması olduğunu kaydeden Kaymaz, “Ekonomik kriz ve işsizlik en çok kadınları etkiliyor. Kadınlar artık bilinçlenmek istiyor. Bu tür çalışmalara yoğunluk verilmesini istiyor. Çünkü bilinçlendikçe, kendisini tanıdıkça, özgür bir yaşamı inşa edebileceklerinin farkındalar, bizde bu çalışmalarda onu gördük” diye belirtti.    TEMEL GÜNDEM TECRİT   Kampanya kapsamında önlerine koydukları planlamayı da paylaşan Kaymaz, öncelikli gündemlerinin İmralı tecridinin kaldırılması ve siyasi tutukluların başlatmış olduğu açlık grevi eylemleri olduğunu söyledi. Kaymaz, bunun yanı sıra yoksulluk, ekonomik kriz, kadın katliamları, şiddet, ekolojik tahribata karşı mahalle çalışmalarına yoğunluk vereceklerinin bilgisini paylaştı.    Bütün bu başlıkların Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığının altını çizen Kaymaz, şöyle dedi: “O nedenle Öcalan şahsında kadınlar ve halklar üzerindeki tecrit öncelikli gündemimiz olacaktır. Tecrit işsizlik, yoksulluk ve kadın katliamlarına neden oluyor. Bizde buna karşı çıkmak için önce tecridin kaldırılması için mücadele edeceğiz."    ÖZSAVUNMAYLA DİRENİLİYOR   Kampanyanın yanı sıra güncel gelişmeleri de değerlendirerek, artan kadın katliamları ve şiddete işaret eden Kaymaz, "Kadınlar kendilerine biçilen rolleri artık kabul etmiyor.  Ataerkil sisteme boyun eğmiyor. Kadınların bu çabaları saldırıları artırıyor. Kendisini var eden kadınlar katledilerek, şiddete maruz bırakılıyor. Sistem kadını eve hapsederek, tecrit altına alma çabası içerisinde. Buna karşı kadınlar da direnişi büyüterek, kendi örgütlülüğünü açığa çıkartma özüyle, özsavunmasıyla kendisini var etme çabasıyla direniyor. Bu nedenle katliam ve şiddet her gün artıyor" ifadelerini kullandı.    YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN   Kadınların saldırılara özsavunmayla karşılık verdiğini vurgulayan Kaymaz, son günlerde özsavunmanın artmasını şu şekilde yorumladı:  “Özsavunma meşru ve temel bir yaşam hakkıdır.  Özsavunmasını gerçekleştiren kadınlara verilen ceza ve tutuklamaları kabul etmiyoruz. Kendilerini savunan kadınların tutuklanması erkekleri güçlendiriyor, egemen zihniyeti besliyor. Kadının kendisini savunması cezalandırılıyor.  Kadınlar toplumsal alanlarda yok edilmeye mahkum ediliyor. Özsavunmasını gerçekleştiren kadınların yanındayız. Yalnız olmadıklarını hissettireceğiz. Özsavunmasını yapan kadınlar cesaret veriyor. Kendimizi var etmek ve yaşatmak istiyorsak özsavunmamızı geliştirmeliyiz. Kadının kendisini savunması toplumun ve yaşamın savunmasıdır. O nedenle özsavunma temel bir ihtiyacımız olmalıdır.”    ‘MAKUL’ KADIN HEDEFİ   AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından sık sık dile getirilen Kadın Üniversitelerinin Resmi Gazete’de yayınlanmasına da dikkati çeken Kaymaz, “Kadını toplumsal alandan çekme ve tecrit altına alma politikasının bir parçasıdır. Kadınları yalnızlaştırma politikası olarak ele alıyoruz. Kadınlara katacağı hiçbir şey yoktur. Aksine Ortaçağ zihniyetiyle kadına şekil vermek, ‘makul’ kadını yaratmaya yönelik olduğunu biliyoruz. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Karşı çıkacağız” dedi.    KADIN YÜZ YILIN RESMİDİR   Kadınlara ve kazanımlarına yönelik her geçen gün artan saldırılara karşı mesajlarının net olduğunu dile getiren Kaymaz, “Saldırıların bu denli artmasının temel nedeni dayatılan yaşamı kabul etmeme, hayatına dair karar alma ve öz gücünü açığa çıkartma kararlılığıdır. Var olan örgütlülük, önümüzdeki sürecin kadın yüzyılının resmidir. Kadınlar olarak ortaklaşarak bütün saldırılara cevabımız net; direniş” diye belirtti.    MA / Semra Turan