Özgürlükle tanışan Sevim’in hikayesi 2021-01-28 09:07:34 DİYARBAKIR - Sevim Biçici, baskılar nedeniyle 14 yaşında evlendirildi, 15 yaşında anne oldu, 19 yıl boyunca şiddet gördü. Kadın mücadelesiyle tanıştıktan sonra boşanarak şiddete başkaldırdı, daha sonra kadın mücadelesinin aktivisti oldu.  Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüze karşı Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad-TJA) başlattığı, “Em xwe diparêzin” (Kendimizi savunuyoruz) kampanyası sürerken, kampanyanın yürütücüleri arasında yıllarca şiddet görüp, kadın mücadelesiyle tanıştıktan sonra şiddetten kurtulan kadınlar da var.   Bu kadınlardan biri 41 yaşındaki Sevim Biçici. Henüz 14 yaşındayken zorla evlendirilen Biçici, 15 yaşında anne oldu. Çocuk yaşından ötürü “annelik bilinci” oluşmadan ikinci çocuğuna hamile kalan Biçici, art arda 4 çocuk doğurdu. 21 yaşına geldiğinde evli olduğu erkek tarafından fiziki şiddet başta olmak üzere, şiddetin her türlüsüyle tanışan Biçici’nin boşanma girişimleri ise bazen ailesinin baskısı, bazen de çocuklarıyla tehdit edilmekle sonuçsuz kaldı.    19 yıllık evliliği şiddetle geçen Biçici’nin hayatı, kadın hareketiyle tanışmasıyla değişti. Biçici, dayanışmanın verdiği destek ve kadın hakları konusunda edindiği bilgilerin verdiği güvenle şiddet gördüğü erkekten boşandı ve kendi gibi şiddet gören kadınların hayatına dokunmak için kadın mücadelesinde yer aldı.    Biçici, “hapis” olarak tanımladığı kadın mücadelesiyle tanışmadan önceki yaşamını anlattı.    FİZİKİ VE PSİKOLOJİK ŞİDDET    İlk gördüğü şiddetin psikolojik şiddet olduğunu söyleyen Biçici, “Psikolojik şiddeti fark etmiyordum, bilinçsizdim. Maruz kaldığım şiddetler gittikçe artamaya başladı. Yaşadıklarımı çevreye anlattığım zaman da öyle normal karşılanıyordu ki bana kendimi suçlu hissettiriyorlardı. Fakat bu durum arayışı da beraberinde getiriyordu. Ben de hep kurtulmak için bir arayış içerisindeydim” ifadelerini kullandı.   Psikolojik şiddetin yanı sıra yıllarca fiziki şiddete maruz kalan Biçici, şiddete karşısında birçok kez darp raporları alıp boşanmaya çalıştığını ancak her seferinde aile baskısı ve çocuklarının elinden alınması tehdidiyle durdurulduğunu söyledi.    İSYAN ETTİ    Uğradığı şiddetten kurtulmak için sürekli bir güç aradığını dile getiren Biçici, “Bu gücün aile ve çevrenin olmadığı kesindi. Öyle bir güç bulmalısınız ki sizi tümüyle yeniden yaratacak bir güç olmalı ve ben de bunun arayışına geçtim. Okumalara başladım, özgürlük hareketini tanıdım. Kadın mücadelesini okudum ve isyanım başladı. Bu geleneksel isyanlardansa bir bilinç ve irade ortaya koyma isyanıydı. Tüm engellemelere rağmen parti çalışmalarına katıldım. Bu konuda kadın hareketinin çok büyük desteğini gördüm, hep yanımdaydılar” diye konuştu.   KÖLELİĞİN BİR AYAĞI   Kadın mücadelesiyle tanıştıktan sonra yaşamının farklılaştığını ve bakış açısının değiştiğini sözlerine ekleyen Biçici, “Suçlu olarak hep annemi görürdüm fakat sonra kadına yüklenen rolleri, yetiştirilme tarzını anlıyorsunuz. Bunun sonucunda anneme olan yaklaşımım değişti. Hem siyasi çalışma yürütüyordum hem de evdeki devlet zihniyetiyle mücadele ediyordum. Ben köleliğin bir ayağını yaşıyordum fakat topluma da öncü olmaya çalışıyordum, bu çelişkiye son vermek istiyordum” diye belirtti.    KÖLELİĞE SON VERDİ    Tekrar boşanmak için girişimlerde bulunan Biçici, siyasi parti çalışmalarından ötürü tutuklandı. Bir yıl Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Biçici, kaldığı süre boyunca kadın mücadelesi üzerine yoğunlaştığını söyledi. Biçici, şunları söyledi: “Sayın Öcalan’ın düşüncelerini okudum. Cezaevinden çıktıktan sonra yapacak ilk işimin kölelikten kurtulmak olduğunu bir kez daha anladım. Güçlü bir şekilde boşanma davası açtım ve boşandım. Diğer boşanma davalarımda geri adım atabiliyordum bilincim yoktu fakat artık bilinçliydim. Şunu anladım, geçmiş seferlerdeki güçsüzlüğüm örgütsüzlüğümmüş.”   ÖRGÜTLÜLÜK VE GÜÇ    Kadın mücadelesine katılmasıyla güçlendiğini vurgulayan Biçici, “Siz örgütlü olduğunuz sürece güçlüsünüz. Karşı taraf da sizdeki bu örgütlü gücü gördüğü zaman bir şey yapamayacağını anlıyor. O günlerde boşanmama üzerinden nasihatler veren çevreniz bugün ciddi bir saygı duymaya başlıyor. Özellikle ailelere seslenmek istiyorum: Genç yaşta evlilik yolunu açmayın, çok ciddi yaralar açıyorsunuz” uyarısında bulundu.    ‘HER KADININ YANINDAYIZ’   Örgütlü mücadeleyle tanışmasıyla yaşama yeniden tutunduğunu dile getiren Biçici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşam hikayemden yola çıkarak söylüyorum, en büyük güç örgütlülüktür. Bir gün boşanıp da tek başıma yaşayacağımın hayalini bile kuramamıştım ama bugün bu düzeydeyim. Boşandım ve hayata yeniden tutundum. Yaşım 41 ama asla kendimi o yaşta hissetmiyorum. Çünkü bir mücadeledeyim ve gençleştiğimi hissediyorum.”    TJA’nın kampanyasıyla yeni hayatlara dokunduklarını ve her kadında kendi hikayesini anımsadığını ifade eden Biçici, “O profilleri gördüğümde geçmişimi hatırlıyorum. Ancak kimse kendini yalnız hissetmesin, TJA olarak her kadının yanındayız. Şiddet gören kadını devlet anlamaz ancak biz anlarız” dedi.    MA / Eylem Akdağ