DAKP: Cins kırımına karşı yasta değil isyandayız 2021-02-01 18:03:37   DİYARBAKIR- Dicle Amed Kadın Platformu, Diyarbakır'da Mehmet Büyük’ün öldürdüğü Süryan Büyük ve artan kadın katliamına dikkati çekerek, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmasını istedi. Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP), Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesine bağlı Hantepe köyünde eşi tarafından katledilen Süryan Büyük ve artan cins kırımına ilişkin Yenişehir ilçesinde bulunan Xezal Parkı’nda basın açıklaması yaptı. “Cins kırımına karşı yasta değil isyandayız” pankartının açıldığı açıklamada konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, “Etkin soruşturmalar yürütün, caydırıcı cezalarla kadına şiddetin insan hakkı ihlali olduğunu kamuoyunda yaygınlaştırın” dedi. ‘KADIN KIRIMIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ’ Olayın 28 Ocak’ta yaşandığını hatırlatan Kaya, Mehmet Büyük’ün Süryan Büyük’ü öldürdüğünü, kız kardeşi Fatma’yı, 18 yaşındaki oğlu Azad’ı ve kendi yeğenini de yaraladığını kaydetti. Yaralı kurtulan Fatma’nın şu anda yoğun bakım ünitesine bağlı ve yaşam mücadelesi verdiğini aktaran Kaya, eylemin faili Mehmet Büyük’ün ise kaçtığını ve hala yakalanmadığını kaydetti. Kendilerine “Hayatta kalanlar” dediklerini ifade eden Kaya, “Çünkü artık biliyoruz ki hepimiz karşı karşıya olduğumuz, sistematik olarak gerçekleşen kadın kırımı karşısında potansiyel olarak ölümle karşı karşıyayız” diye belirtti. ‘10 YIL ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ’ Süryan Büyük’ün sistematik bir şekilde şiddete uğradığına dikkati çeken Kaya, Büyük’ün hikayesini şu şekilde anlattı: “On yıl boyunca eşi Mehmet büyük tarafından şiddete maruz bırakılmış bir kadın. Komşular, köylüler, akrabalar, Köyün Muhtarı, köyün imamı en önemlisi Jandarma dahi bunu bilmesine ve izlemesine rağmen müdahale edilmemiş olması bugünkü katliamın nedenidir. Süryan tam 6 kere Jandarmaya başvurmasına rağmen hiçbir önlem alınmadan evine geri gönderilmiş bir kadın. Defalarca baba evine sığınmasına rağmen her defasında şiddet faili katil Mehmet Büyük’e geri gönderilmiş bir kadın. Öldürülmemek için evinin ahırına saklanmış, katledilmeden önce son kez iki çocuğuyla beraber sığınma evine başvurmuş fakat araya giren ve kendini barış elçisi sanan taraflarca evine geri gönderilen bir kadın.” ‘6284 SAYILI YASAYI UYGULAYIN’ Katilin sadece Mehmet Büyük olmadığına vurgu yapan Kaya, “Süryan’ı korumayan, her defasında şiddet failine geri gönderen, sadece izleyen tüm yetkililer ve herkestir. Muhtar, İmam, Jandarma hiç biriniz barış elçisi değilsiniz. Aylardır haykırıyoruz, çalışmalar, kampanyalar yapıyoruz; İstanbul Sözleşmesini ve 6284 sayılı yasayı uygulayın, uygulatın! Kadına karşı şiddeti önleyici mekanizmaları harekete geçirin. Şiddet karşısında destek alınabilecek acil durum hatlarını etkin ve aktif bir hale getirerek yaygınlaştırın” ifadelerini kullandı. ‘ETKİN SORUŞTUMALAR YÜRÜTÜN’ Kaya konuşmasının devamında şunları söyledi: “Etkin soruşturmalar yürütün, caydırıcı cezalarla kadına şiddetin insan hakkı ihlali olduğunu kamuoyunda yaygınlaştırın. Cezasızlık bir devlet politikasıdır. Bir kadın daha şiddet görmesin diye mücadele eden kadınları tutukladınız. Kadın cinayeti failleri ellerini kollarını sallayıp gezerken, Tacizciler tecavüzcüler ve katilleri serbest bırakırken ‘eşitlik ve özgürlük’ mücadelesi veren kadınları yargıladınız. Bu şiddet üreten sistem karşısında biz hayatta kalan kadınlarız ve ölüme karşı yaşamı savunuyoruz. Öz savunmamızı ve örgütlülüğümüzü güçlendirerek, özgür yaşamı biz kadınlar yaratacağız.” Açıklama, "Erkek vuruyor, devlet kuruyor", "Kadın cinayetleri politiktir", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Jin, Jiyan, Azadi" sloganlarıyla son buldu.