Erkeklerden 8 Mart mesajı: Kadın özgürleşmeden sorunlar çözülmez 2022-03-07 09:01:04 DİYARBAKIR - 8 Mart dolayısıyla Diyarbakır sokaklarında mikrofon uzattığımız erkekler, ülkenin asıl meselesinin özgürlük ve insan halkları olduğunu belirterek, “Önce özgür olacaksın. Ancak kadın özgürleşmeden toplum da özgürleşmez” dedi.  Erkek egemen devletçi sistem ve zihniyetin hakim olduğu dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar, toplumsal cinsiyet ayrımı temelli baskı, şiddet, cezasızlık ve farklı biçimlerde kendisini gösteren sömürü politikalarının hedefinde. Buna karşı mücadelelerini ısrarla sürdüren kadınlar ise, seslerini her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde meydanlara taşıyarak, özgürlük kararlılıklarını yineliyor.    Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde bu yıl “Dem dema azadiya jinan e” (Kadın özgürlük zamanı) şiarıyla eylem ve etkinliklerin startını Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in memleketi Mardin'in Dargeçit ilçesinde 25 Şubat’ta veren Kürt kadınların direnişini ve 8 Mart’ı Diyarbakır sokaklarında mikrofon uzattığımız erkeklere sorduk.     EŞİTLİK YOK   Türkiye’de, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmadığını vurgulayan Mehmet Kadri Kayhan, erkeklerin sokaklarda istediği gibi dolaşırken, kadınların bunu yapamadığını söyledi. Kadın ve çocukların artan tecavüz olayları karşısında korku içinde olduklarını belirten Kayhan, “Bundan dolayı kadınlar biraz daha geri planda tutuluyor. ‘Evde kalsın, çocuklara baksın’ zihniyeti ile yaklaşılıyor” dedi.    Ülkede ne kadınların, ne de erkeklerin özgür olmadıklarına dikkat çeken Cuma Kanat, yaşanan kadın cinayetlerinin politik olduğunu kaydetti.   TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ     Kadına yönelik işlenen suçlarda devlet politikasına işaret eden Baver Kaya, bu konuda ailelere düşen sorumluluğa da vurgu yaptı. Kaya, “Aileler, erkek çocuklarını eğitmelidir. Aileden iyi eğitim alınırsa bu toplum için de kadın için de daha iyi olur” ifadelerini kullandı.   CEZALAR YETERSİZ   Yurttaşlardan Hüseyin Tiryaki, şiddet uygulayan erkeklere verilen uzaklaştırma cezalarının yetersiz kaldığına dikkat çekti. “Caydırıcılık yok, aynı suçu tekrar işliyorlar. Ağır cezalar çıkmalı ki caydırıcı olsun. Şimdiki cezalarla herkes suçu işlemeye devam eder” diyen Tiryaki, kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin yerini bulması gerektiğini söyledi.   ASIL MESELE ÖZGÜRLÜK    Türkiye’de yaşanan tüm meselelerin ekonomiye bağlandığını ancak sorunun ekonomi sorunu olmadığını dile getiren Abdurrahman Bakır, şunları söyledi: “Bu ülkenin meselesi ekonomi değil. Bu ülkenin asıl meseleleri özgürlük, insan haklarıdır. Sadece ekonomik alana odaklanılırsa toplum sürüleşir. Önce özgür olacaksın. Ancak kadın özgürleşmeden de toplum da özgürleşmez. Ülkedeki sorunlar da çözülmez.” Kadın özgürlüğünde Kürtlerde bir ilerleme kaydedildiğini belirten Bakır, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde üzerinde düşünülmesi gereken konuların başında Kürt kadınının mücadelesi ve verdiği bedelin gelmesi gerektiğini söyledi.    “Kadınlar üzerinden yürütülen savaş, çok derin ve tarihseldir. Özgürlük hareketi sayesinde Kürt kadınları kendilerine bir yer edindi” diyen Bakır, dünyanın 8 Mart’ta yaşadıkları tüm zorluklara rağmen her alanda seslerini yükselten Kürt kadınlarına kulak vermesi ve mücadelelerini örnek alması gerektiğini ifade etti.    Aslan Ayrıç da, Kürt kadınının verdiği mücadeleye değinerek, “Hala feodal bir sistemin etkisi altındayız. Bu sisteme karşıyız. Kadınların üzerinde, özellikle Kürt kadınların üzerinde çok zulüm var” diye belirtti.    KÜRT VE KADIN SORUNU    Yaşanan her sorun gibi kadın sorununun da altında Kürt sorununun yattığını belirten Tahsin Oral ise, şunları söyledi: “Hangi taşı kaldırırsan altından Kürt sorunu çıkar. Ülkenin gerçekliği Kürt sorunudur. Erkeğin, kadını öldürmek gibi bir hakkı yok. Kürt kadını Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı savaştı. DAİŞ, Kürtler sayesinde güç kaybetti. Ama yine de ‘DAİŞ’e destek olalım, kadınları öldürelim’ diyorlar. Neden öldürüyorsunuz? Bu coğrafyada Kürt sorunu çözülürse bütün sorunlar da kendiliğinde çözülür.”    MA / Ceylan Şahinli