İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıktı, tecavüzle gündeme geldi 2022-12-13 11:07:17     HABER MERKEZİ - Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinde etkili rol oynayan İsmailağa Cemaati, Hiranur Vakfı’ndaki taciz ve tecavüzle gündeme gelmesi ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından isim verilmeden “inanç temsilcisi kurum” olarak ilan edildi.    İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi 6 yaşında 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli ile “evlendirmesi”, ülke kamuoyunun ilk gündemi olmaya devam ediyor. Kadınlar başta olmak üzere her kesimin tepkisine neden olan ve sorumluların yargılanması istenilen olayla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tüm delillere rağmen failler için tutuklama tedbiri uygulanmazken, ilk duruşma için 5 ay sonrasına tarih (22 Mayıs 2023) verildi.  Hukukçular ise, faillerin tutuksuz olmasının “delillerin karatılma” şüphesine dikkat çekiyor.    Gümüşel'in adını resmi sitelerindeki “tarihçe” ve diğer birçok bölümünden silen vakıf, 9 Aralık’ta da siteyi erişime kapattı.    İSMAİLAĞA CEMAATİ'NİN BİLDİRİSİ   “Çocuk evliliği” ve çocuğa yönelik tecavüzle birlikte kamuoyunun gündemine gelen İsmailağa Cemaati ise, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı “aile kurumunu yıkmayı hedeflediği” gerekçesiyle başlatılan kampanyanın yürütücüsü aynı zamanda. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 12 Ocak 2020 tarihindeki İsmailağa Vakfı ziyaretinde, cemaatin Trabzon Of doğumlu lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun “halefi” kabul edilen Hasan Kılıç ile görüştüğü medyaya yansımıştı. Ziyarette, AKP iktidarı döneminde Erdoğan’ın öncülüğünde imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden İslami değerlerle savaş olduğu iddiasıyla çekilmesi istendi.   Sözleşmeye karşı devreye giren cemaat, bununla da yetinmeyerek, resmî internet sitesinde 6 Temmuz’da şu bildiriyi yayımladı: "Dünya hayatındaki istikametimizi muhafaza edebilmek, ahlâkî değerlerimizi koruyabilmek, ecdadımızdan tevarüs eden medeniyetimize sahip çıkabilmek ve dinimizin iki cihandaki kurtuluşumuzu temin eden emirlerini yerine getirebilmek için sağlam bir aile yapısına sahip olmamız gerektiği açıktır. Bu sözleşme geçerliliğini koruduğu sürece gelecek nesillerimiz adına güzel cümleler kurabilmemiz mümkün değildir. Bu anlamda ilgili sözleşme evlâdu ahfâdımızın din, iman, takva, iffet, hayâ ve medeniyet gibi olmazsa olmaz değerlerimizi muhafaza ederek yaşayabilmesine potansiyel bir engeldir. Emr-i bi’l-Ma‘rûf ve nehy-i ani’l-Münkeri esas edinmiş bir camia olarak böyle bir yanlıştan dönülmesini ve sözleşmenin feshedilmesini talep ediyoruz. Yetkili makamların bu minvalde gereken adımları atacağına inanıyoruz."   ERDOĞAN: İNANÇ TEMSİLCİSİ KURUM    Dünkü Kabine toplantısının ardından çocuğa yönelik tecavüze ilişkin ilk kez konuşan Erdoğan’ın, İsmailağa Cemaati’ni isim vermeden “inanç temsilcisi kurum” ilan etmesi cemaatin AKP üzerinde etkili gruplardan biri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.     TARİKAT VE CEMAATLERİN İTİRAZLARI    Tarikat ve cemaatler üç temel gerekçeyle sözleşmeye itiraz etti. “Birincisi; toplumsal cinsiyet eşitliği (burada eşcinselliğin teşvik edildiği propagandası yapılıyor), ikincisi; çocuk yaşta (15-18 yaş) evliliklere karşı duruşu, üçüncüsü; kadın-erkek eşitliği.” Bu grupların baskısıyla da kadın ve çocukların yaşam güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi, oluşturulan suni gündemle kaldırıldı.    TEŞEKKÜR MESAJLARI    Sözleşmenin feshedilmesinin ardından AKP iktidarı ve Erdoğan’a, arka arkaya teşekkür mesajları geldi.    İlk “teşekkür” açıklaması ise “Cübbeli Ahmet” diye bilinen İsmailağa Cemaati’nin sözcüsü konumundaki Ahmet Mahmut Ünlü’den geldi. Ünlü, sanal medya hesabından verdiği mesajda, "Dış güçlerin Fetö vasıtasıyla sinsice kurdukları tertiplerden biri daha bozulmuştur. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen tüm yetkililere teşekkür ederiz” dedi.    Diyanet tarafından kadınlara yönelik sözleri nedeniyle işine son verilen İsmailağa Cemaati'nden, İlahiyatçı İhsan Şenocak da, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini sevinçle karşılayanlar arasındaydı. Daha önce kadınlara karşı ayrımcı açıklamalarıyla gündeme gelen Şenocak, sözleşmenin feshinin ardından, "Elhamdulillah... Cinsiyet Eşitliği terkibiyle ahlaksızlığın her çeşidini onaylayan İstanbul Sözleşmesi çöpe atıldı. Yeni sözleşmeyi İslamla yapalım ki hem kadını hem aileyi hem de geleceğimizi kurtaracak adımlar atalım; dağılan aileler yeniden FATİHLER yetiştirecek ocaklara dönsün" ifadelerini içeren bir tweet attı.   NUR CEMAATİ: 6284 DE KALDIRILSIN    Nur Cemaati de sözleşmenin feshini memnuniyetle karşıladı. Cemaatin önde gelen isimlerinden Avukat Ali Kurt, İstanbul Sözleşmesi’nin ardından 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını talep etti.   HÜDA PAR: HAYIRLI OLSUN    Sözleşmenin feshini sevinçle karşılayan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin de şu paylaşımı yaptı: “Hamd olsun... Tebrik ediyorum. Hayırlı olsun... Sosyal ve kültürel emperyalizmin başat kalesi olan #İstanbulSözleşmesi, bir imza ile çöpe gitti. Şimdi ‘sol, aydın ve bunlara öykünen nevzuhur siyasi elitlere’ emperyal projeyi savunmak ve çöpü karıştırmak düştü. İbretle izleyelim...”