CHP PM üyesi Aydınlık: Erkekleri yüceltmeyi bir kıyafet olarak giydik 2019-03-06 09:27:14 URFA - Siyasetin dışına itilen kadınlar olarak bugüne kadar erkekleri yüceltmeyi bir “kıyafet” olarak giydiklerini söyleyen CHP Parti Meclis Üyesi Erbil Aydınlık, değiştirip dönüştürmek için artık kadınlar olarak birlikte hareket etmeleri ve tek ses olmaları gerektiğini ifade etti. Evde, işyerinde, sokakta ikinci sınıf insan muamalesi görüp ezilen, baskıya, şiddete, tacize maruz kalıp, emeklerinin karşılığını alamayan kadınlar, bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi yine hakları için mücadele içerisinde. Gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklerle, söz ve mesajlarıyla dünyayı değiştirmeye çalışan kadınların arka planda tutulmaya çalışıldığı alanlardan biri de politika.   31 Mart yerel seçimlerine doğru gidirken, seçimlere katılan mevcut siyasi partilerin büyük bir bölümünün listelerinden çok az sayıda kadın adaylara yer vermesi bu durumun en somut göstergesi.   Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KA.DER) 5 Şubat’ta açıkladığı verilere göre, iktidar partisi AKP’nin adaylarının yüzde 1.25'i kadınlardan oluşuyor. Partinin gösterdiği bin 297 adayından sadece 24'ü kadın. MHP’nin açıkladığı 750 adaydan ise sadece 14’ü kadın. Tüzüğünde kadınlara yüzde 33 oranında temsil hakkı öngören CHP’nin açıklanan 842 adayından 44'ü kadın oldu. Bu sayı, yüzde 5.23'lük bir orana tekabül etti. Meral Akşener'in genel başkanlığındaki İYİ Parti ise, seçimlerde çıkardığı 122 adaydan yüzde 3.85'i, yani 5'i kadın oldu. Saadet Partisi’nin (SP) gösterdiği 261 aday arasdında yinr sadece 2 kadın yer aldı.   Daha önceki seçimlerde olduğu gibi 31 Mart yerel seçimlerinde en fazla kadın belediye başkanı adayını, eşbaşkanlık sistemi uygulayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) gösterdi. Partinin 290 belediye başkanı adayından 145'i kadın.   Kadınların içerisinde yer aldıkları siyaset partilerce geri planda tutulmalarını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis üyesi Erbil Aydınlık ile konuştuk.   ‘SAHADA ÇALIŞANLAR KADIN, ANCAK KENDİLERİ İÇİN ÇALIŞMIYORLAR’   Gelenekçi toplumlarda kadınların "namus" gibi gerekçelerle ev içine, siyasetin dışına itildiklerini dile getiren Aydınlık, Türkiye’nin de kadınların yok sayıldığı bir arena olduğunu ifade etti. Yerel seçimlerde gösterilen kadın aday sayılarına dikkat çeken Aydınlık, gösterilen adayların ise genelde seçilemeyecekleri yerlerden aday gösterildiğini ifade etti. Aydınlık, “Sahada çalışanlar kadın, ancak kendileri için çalışmıyorlar. Bir erkek egemen güç için çalışıyorlar. Bir erkeğin onları yok saymasını göze alarak destekliyorlar” diye belirtti. Buna karşı mücadele verip, kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi, gerek iş yaşamında, gerek eğitim anlamında, gerekse de siyasette var olması için çabaladıklarını kaydeden Aydınlık, partisinin Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki tek kadın Parti Meclisi üyesi.   ‘TEK BAŞIMA NE YAPABİLİRİM DİYE DÜŞÜNMÜYOR DEĞİLİM’   "Toplumun mevcut yapısına bakınca ben tek başıma ne yapabilirim diye düşünmüyor değilim” diyen Aydınlık, şunları dile getirdi: “Kadınlar sahada olmak istiyor, talepleri de var. Ancak gerek aile, gerek toplum baskısından dolayı hep ikinci plandalar. Bununla hep birlikte, tüm siyasi partiler ve STK'ler olarak birlikte mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar şimdi bir mücadele veriyor. Daha önce varlığımızı gösteremediğimiz noktada, şuan kendi kimliklerimizle mücadele ediyoruz. Bu çok kıymetli."    'ERKEĞİ KIYAFET OLARAK GİYDİK!'   Aydınlık, özellikle Urfa'da kadınların “siyasetin görünmeyen yüzü” olduğu üzerinde durdu. Kadınlar olarak erkekler için bu kadar mücadele vermelerinin çok acı olduğunu söyleyen Aydınlık, “Gerek belediye başkanlığında, gerek meclis üyeliğinde hep yanımızdaki erkek için çalışıyoruz. Bir erkeği yüceltmek için bir çok şey yapıyoruz ama görünen yüz biz değiliz. Renklilikte bundan dolayı olmuyor. Kadın ne yapar? Çocuk doğurur, onu yetiştirir, erkek gelirse onunla ilgilenmek zorunda. Bu gelenekten dolayı yanımızdaki erkeği yüceltmeyi bize bir elbise olarak giydirmişler. Biz kadınlar olarak erkekleri yüceltmeyi bir kıyafet olarak giydik malesef" sözlerini sarf etti.   Yine bugün mevcut iktidarın kendine yakın olmayan herkesi ‘terörist’ ilan ettiği üzerinde duran Aydınlık, kadınların bu durumdan nasıl etkilendiklerini ise şu sözlerle dile getirdi:    "Şuan iktidar harincinde herkes terörist ilan edildiği için, kadınların da koruması gereken bir kimlikleri var, bir aile yapıları var, bu yüzden çekimser yaklaşan bir kesim var. Sokağa çıktığımızda temas ettiğimiz kadınlar çok muzdarip. Çalışmadıkları için kendilerini kötü hissediyorlar. Çocuğunun cebine harçlık koyamayan anneler var. Ev temizliğine giden, gündelik işler yapan, ancak hala sigortası olmayan kadınlarmız var. Bu durumdan herkes şikayetçi ama sesli dillendirme noktasında malesef çekimserler. Çünkü ufak bir tepki ya da muhalif olma konusunda hukuki süreçler kötü ilerliyor."    'TEK SES OLMAMIZ LAZIM'   Bu noktada Ankara’da, gözaltına alınması sırasında polis tacizine maruz kalan Merve Demirel'i hatırlatan Aydınlık, "Görüyoruz kadınlar basın açıklaması yaptığında saçlarından sürükleniyor. Daha geçen gün bir genç kadın poisler tarafından taciz edildi. Babası FETÖ'cü diye servis edildi. Kadınlar malesef bu cinsiyetçi yaklaşımdan dolayı çok da sahada olmak istemiyor. Benim burdan çağrım hep birlikte daha güçlü olabiliriz. Bir el, bir şeyleri değiştirmek için yol açabilir ama değişim, dönüşüm için birlikte hareket etmemiz ve tek ses olmamız lazım" diye belirtti.   MA / Arjin Dilek Öncel