Kadınlar Kasım'da da alanlarda olacak 2019-11-02 09:01:05 VAN - Kadın cinayetleri, kültürel soykırım, çocuk istismarı ve doğa talanına karşı başlattıkları “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” kampanyası kapsamında birçok eylem ve etkinlik yapan TJA üyeleri, Kasım ayında da alanlarda olacak.  Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad/TJA), “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” sloganıyla başlattığı 6 aylık kampanya dördüncü ayına girdi. TJA üyesi kadınlar, geride 3 aylık bu süreçte Van’da kadın buluşmaları, halk toplantıları, dengbej dinletisi, mülteci kadınlarla dayanışma, göçmenleri ziyaret ve doğa talanına dikkat çekmek gibi bir dizi eylem ve etkinliğe imza attı.   Dördüncü ayı kampanya çalışmalarına devam eden TJA üyesi kadınlar, “Kadına Yönelik Şiddetle Karşı Mücadele Günü”nü barındıran Kasım ayında da çeşitli eylem ve etkinlikler organize etme hazırlığında. TJA üyeleri düzenleyecekleri panel, tiyatro, seminer, Jineoloji atölyesi ve ziyaretlerle kentteki tüm kadınlara ulaşma amacında.   ALANLARDA OLMAYA DEVAM   Kampanyalarının Temmuz'dan bu yana devam ettiğini hatırlatan TJA Üyesi Rojbin Bor, geride kalan süre zarfında Van'ın neredeyse tüm mahallerine ziyaretler düzenlediklerini, mülteci kadın ve çocuklarla görüşmeler alarak sorunlarına çözüm bulmaya çalıştıklarını dile getirdi.   Kadınlar olarak alanlarda olacaklarını ve yaşamın her alanında seslerini yükselteceklerini söyleyen Bor, "İddiamız sadece kadını özgürleştirmek değil, aynı zamanda erkeği de dönüştürmek. Kasım ayında da Kadına Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bu anlamda etkinlikler gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz aylarda onlarca kadın intiharı ve kadın cinayeti gerçekleşti. İnsan haklarını savunan bir çizgide olacağız. TJA olarak yaptığımız etkinlikler bu şekilde sürecek" dedi.     'ERKEKLER DE DÖNÜŞÜME KATILMAK İSTİYOR'    Ekonomik özgürlüğü bulunan kadınların da, ev emekçisi olan kadınların da eril zihniyetin mağduru olduğunu vurgulayan Bor, şunları belirtti: "Eril tahakküm gerçeği var. Kadını yok sayan, ezen, görmeyen profil oluşturuluyor. Aslında birçok alanda daha farklı sorunlar görüyoruz. Mülteci kadınları ziyaret ettiğimizde kendilerine hiçbir alanda muhatap bulamadıklarını, sağlık sorunlarının bile prosedürlere bağlandığını,  bu yüzden çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını söylediler. Kadınların yaşadıkları bu sorunlar  iktidar problemidir. En son Van'da gerçekleşen Figen Keremoğlu cinayetinin nedenini bilmiyoruz. Kadını öldürmeyi kendinde hak gören bir eril erkek zihniyeti var.  Son bir ayda 5 kadın intiharı gerçekleşti. Erk cinayeti dediğimiz, kadın intiharı yoktur, erkek tetikleyicisi vardır. Zeminde yatan sebep her zaman bir erkekten besleniyordur. Bunu dışında sosyal yaşama dahil olamayan, kendi sesini yükseltemeyen, sürekli bastırılan ve görünmez kılınan kadınlar var.  Bu noktada TJA aslında kadınların seslerini yükseltmeleri gerektiğini söylüyor. Aslında birçok sorun kadının manevi olarak çöküşüyle ilgili. Atölyelerimizde artık sadece kadınlar değil, erkeklerde bu dönüşüme katılmak istiyor."    'BASKILAR CAYDIRICI DEĞİL'   Bor, yürüttükleri her çalışmada polis baskısı ve engellemesiyle karşı karşıya kaldıklarını da aktardı. “Taziyeye, hasta ziyaretine, HDP parti binasına gittiğimiz zaman kesinlikle bir tacizle karşılaşıyoruz. Kadın yürüyüşleri gerçekleştirdiğimiz zaman önümüzü kesen araçlarıyla sesimizi bastıran, sürekli müdahale edeceklerini söyleyen, sanki olağan bir şey gerçekleşiyormuş imajı yaratan bir polis gerçeğiyle karşı karşıyayız” diyen Bor, bu durumun kendilerini çalışmalarından caydıramadığını kaydetti.    Bor, “Kayyum politikalarıyla kadın merkezlerini kapatan eril zihniyete karşı biz yine mücadele edeceğiz. 'Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk, özünü ve kendini korumak için sen de ayağa kalk, onurlu bir barış için sen de ayağa kalk' diyoruz. Bunu bütün kadınlar için söylüyoruz. Erk zihniyetle, erk devletle ve erk vicdanla baş etmek zorunda kalan bütün kadınlara söylüyoruz. Dayanışarak bunun üstesinden geleceğimize inanıyoruz" diye konuştu.   VANLI KADINLARA ÇAĞRI    TJA Üyesi Havar Derya da yürüttükleri çalışmalarla tüm kadınlara temas etmeye çalıştıklarını ifade etti. Bir araya geldikleri kadınlarla fikir alışverişinde bulunduklarını belirten Derya, "'Özsavunma haktır' şiarıyla gerçekleştirdiğimiz programlar çok verimli geçti. Bilindiği gibi Anayasa'da da 'Her insanın meşru müdafaa hakkı' vardır. Kadınlar olarak erkek egemen zihniyete karşı özsavunmamızı nasıl gerçekleştirebiliriz? Sosyal, ekonomik konuları gibi konuları birçok alanda tartıştık. Kadınlara sadece fiziki olarak değil, ekonomik ve psikolojik, sosyal olarak her anlamda bir şiddet söz konusu olduğu için buna dönük nasıl bir refleks geliştirebiliriz bunu konuştuk. Tekrar güçlü bir şekilde kadınlarla birlikte, destek ve dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz” dedi.   25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Vanlı kadınlarla bir araya gelmeyi sürdüreceklerini söyleyen Derya, “Kadın cinayetlerine, şiddete, çocuk istismarına karşı eylem ve etkinliklerimizi düzenleyeceğiz. 1 Kasım'dan 25 Kasım'a kadar çeşitli etkinlikler gerçekleştireceğiz. Kadın mücadelesini anlatan kültürel etkinlik, panel, seminer ve tiyatrolar gerçekleştireceğiz. Tüm kadınları bir arada, şiddete karşı alanlarda olmaya bekliyoruz" çağrısında bulundu.