TJA Sözcüsü Gökkan: Birliğe gelmeyen itibar kaybeder 2020-05-15 09:03:37 DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ulusal birlik mesajının "Birlik olmadan yaşam olmaz" anlamı taşıdığını belirten TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, birlik çağrılarını duymayan Kürt partilerinin itibar kaybedeceği uyarısında bulundu.   Özgür Kadın Hareketi (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 21 yılın ardından ilk kez yaptığı telefon görüşmesinde Kürt ulusal birliğine dair verdiği mesajları değerlendirerek, ulusal birliğin hem Kürt kadınları hem de siyasi partiler açısından önemine dikkat çekti.    ÖCALAN'IN 'BİRLİK' MESAJI   Öcalan’ın kardeşiyle görüşmesinin Kürt halkına moral verdiğini, ancak telefon görüşmesinin yeterli olmadığını belirten Gökkan, yıllardır Öcalan'ın haklarının ayaklar altına alındığına dikkati çekti. Gökkan, “Devlet kendi çıkardığı kanunları uygulamıyorsa, bu devletin bittiği anlamına gelir. Devletin bittiğinin resmidir” dedi. Gökkan, Öcalan’ın içinde bulunduğu zor koşullara rağmen ilk gündeminin Kürt ulusal birliği olmasını ise, “Bu mesaj Kürtler için ulusal birlik olmadan yaşam olmaz anlamı taşıyor” sözleriyle açıkladı.    ULUSAL BİRLİĞİN ÖNEMİ   Kürtlerin 4 parçaya dağılmasının nedeninin kendi aralarında birliği sağlayamamasından kaynaklandığını kaydeden Gökkan, Kürtler arası ulusal birliğin kadınların önemine işaret ederek, “Kürt kadınları olarak hiçbir zaman Kürdistan’ın parçalanmasını kabul etmedik. Bu parçalanmış halinin tek nedeni ulusal birliği sağlayamamaktır. Kürtlerin ulusal birliği sağlayamaması demek, Kürt kadınlarının da devletler elinde parça parça olması demektir. Bu parçalanmışlıktan en çok kadınlar etkileniyor. Çünkü Farsların, Arapların, Türklerin, Şiilerin, Sünnilerin kültürlerini alıyorlar. Devletin erkek egemen iktidarı, kadını 8 defa parçalıyor. Bugün Kürdistan’a yapılan saldırılara bakalım. DAİŞ bir yandan saldırıyor, Türkiye bir yandan, kendine laik diyen yönetim bir yandan saldırıyor, AKP-MHP faşist zihniyeti gibi kendine 'Müslümanım' diyen zihniyet başka bir yandan saldırıyor. Yani yönetme şekillerine göre kadınlara saldırıyorlar" diye konuştu.    Tüm bu nedenlerden kaynaklı ulusal birliğin Kürt kadınları için "yaşam ve özgürlük" anlamına geldiğini vurgulayan Gökkan, "O nedenle o zor koşullarda bile Sayın Öcalan Kürtlerin birliğine vurgu yapıyor. Bu vurgu biz Kürt kadınları için çok kıymetli” dedi.    KÜRT PARTİLERİNE ÇAĞRI   Kürt kadınlarının, son yıllarda “Kürt ve Kürdistan’ın menfaatlerinin” mesajlarının öne çıktığı konferanslarda bir araya geldiğini ve kadınların birlik umudundan vazgeçmediğini söyleyen Gökkan, “Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK), Goran ve Kürdistan’ın tüm kurum kuruluşlarının liderleri bunları duymaları lazım. Kürt kadınları tüm Kürtlere çağrıda bulunuyor. Kürt liderleri Kürt kadınlarını dinlemeyecekler de kimi dinleyecekler? Eğer bizi dinlemiyorlarsa, bu bize hakarettir” ifadelerini kullandı.    PARTİLERE ‘İTİBAR' UYARISI    Irak Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki Kürt partilerinin ulusal birliği birinci gündem yapmamaları durumunda itibar kaybedecekleri uyarısında bulunan Gökkan, “Türk devleti, Federe Kürdistan Bölgesini itibarsızlaştırmak ve Kürdü Kürde kırdırmak istiyor. Onun için biz Kürt kadınları olarak çağrılarımızın duyulmasını istiyoruz. Biz kadınlar, bir Kürdün bile itibarsızlaştırılmasını istemiyoruz. Kürt halkının çağrılarına sağır olmaları kabul edilecek bir durum değildir. Kürt kadınlarının sesleri dünyada duyulmuş ve dünya kadınlarına öncülük ediyorlar ve kadın devrimini başlatan kadınlardır. Eğer Kürt liderleri, mücadeleci Kürt kadınlarının çağrılarını dinlemiyorsa, bu Kürt kadınları tarafından kabul edilmez” değerlendirmesinde bulundu.    KÜRTLERİN YÜZYILI   Kürtlerin verdikleri mücadeleyle her yerde örgütlenmeye başladıklarını anımsatan Gökkan, “Eğer dünya düzeni tıkanmışsa ve tıkanıklığın önüne geçmek için Kürtler ile anlaşmak gerekiyorsa, bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılıdır. Eğer Kürt kadınları verdikleri mücadele ile dünya kadınlarına öncülük yapıyorsa, bu yüzyıl kadın özgürlüğünün yüzyılıdır. Kürtlerin özgürlük yüzyılıdır. Özgürlük tohumlarını Sayın Öcalan attı bu topraklara. Öcalan, Kürdistan’da kadın özgürlüğünü, demokrasiyi, ekolojiyi mayaladı ve o maya dünyada tuttu. O zaman bu yüzyıl Kürdistan ve Kürt halkının yüzyılıdır” vurgusunda bulundu.    TECRİT VE DEVLETİN 'UTANCI'     Fikirleri dünyaya yayılan bir liderin tecrit edilmesini “devlet yetkililerinin utancı” olarak niteleyen Gökkan, “Sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda uluslararası devletlerin de utancıdır. Çünkü tecrit devam ettiriliyorsa Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, CPT, hepsi bu utanca ortaktır. Kimse sadece Türkiye tecridi sürdürüyor diyemez. Cesareti uluslararası devletlerden alıp tecridi yürütüyorlar. ‘Tecrit insanlığa karşı işlenen bir suçtur’ diye anlaşmalar imzaladılar. İmzaladıkları protokolleri artık tanımıyorlar. Onun için bu devletler 21’inci yüzyılda güvenini yitirmiş. Bu devletler artık kendilerini değiştirip dönüştürmek zorundadırlar. Eğer bunu yapmazlarsa imzaladıkları anlaşmalar, tüm dünyada itibarsızlaşmalarına yol açar” şeklinde konuştu.    YAVAŞ YAVAŞ KATLEDİYORLAR   Dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınına rağmen Öcalan üzerindeki tecridin devam ettiğine dikkati çeken Gökkan, “Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlığı tehlikede. Yavaş yavaş katlediyorlar. İmralı Adası’nda bir katliam yaşanıyor. Devletin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Zaten zindanlarda yeme, içme ve sağlık şartları bulunmuyor. Zindanlar bu süreçte esir kamplarına dönüşmüş durumda. O zaman devlet bir savaşın olduğunu, zindandakilerin de esir olduğunu ilan etsin. Eğer bu bir savaş ise esir hukukunu yerine getirsinler” diye seslendi.    ÖCALAN’IN FİKİRLERİ   Öcalan’ın kadın özgürlüğüne verdiği önemi de hatırlatan Gökkan, “Sayın Öcalan Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasına bir maya attı, o maya derin bir şekilde tuttu. Öcalan’ın fikir ve düşüncelerini katletmek için saldırılar oluyor. Biz birçok kimliği içerisinde barındıran TJA olarak bu saldırılara hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz. Bizler ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ diyerek, bu sloganı, özgür eş yaşam, eş başkanlık olarak tanımlıyoruz. Hiçbir zaman bu fikir ve düşüncelerimizden geri adım atmayacağız. Boyun eğmeyeceğiz. Direnişimizi bu inançla devam ettireceğiz” mesajı verdi.    KÜRT SİYASETÇİ KADINLAR   Gökkan, Kürt siyasetçi kadınlarının hedef alınmasına da değinerek, “AKP, CHP ve MHP içinde yer alan kadınlar, ‘Kürt kadınları belediye başkanı oluyor, milletvekili oluyor biz neden olamıyoruz’ diyorlardı. Onlara oy veren kadınlar, sesini yükseltmesin diye bize bu denli saldırıyorlar" dedi. Gökkan, “Bugün belediyelere yapılan saldırılar özgür eş yaşam, eşbaşkanlık, eş belediye başkanlığı dediğimiz için yapılıyor. Kadın ve erkeğin bir arada eşit yaşayacağı bir sistem istediğimiz için yapılıyor. Devlet bize saldırdığında bu dinamiklere saldırıyor. Tüm kadınlara öncülük ettiğimizi bahane ediyorlar. ‘İktidarlığımızla oynuyorsunuz’ diyorlar” diye konuştu.    ‘BİRLİK OLALIM’ ÇAĞRISI   Sistem partilerine oy veren kadınların haklarının ayaklar altına alındığını söyleyen Gökkan, son olarak tüm kadınlara birlik çağrısı yaparak, şöyle devam etti: "Biz tek başımıza değil birlik olup, hep birlikte sesimizi yükseltmemiz lazım. Biz Kürt kadınları olarak tecrübe edindik. Hiçbir halk tek başına özgür olamaz. Hiçbir kadın dinamiği de tek başına özgürleşemez. Onun için dinamikleri birlikte güçlendirip sesimizi yükseltmezsek özgürlük olmaz.”    MA / Arjin Dilek Öncel - Fahrettin Kılıç