Rosa Kadın Derneği: Faaliyetlerimizin arkasındayız 2020-06-01 12:59:33 DİYARBAKIR - Rosa Kadın Derneği, üyelerine dönük tutuklamalara ilişkin yaptıkları açıklamada, soruşturmaya "delil" gösterilen eylem ve etkinliklerinin yasal olduğunu vurgulayarak, "Her faaliyetin arkasındayız. Haklarımızı kullandığımız için kimseden özür dilemeyeceğiz" mesajı verdi.  Rosa Kadın Derneği, 22 Mayıs'ta derneklerine dönük yapılan baskın ve üyelerinin tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Dernek binası önünde yapılan açıklamaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri ile çok sayıda kadın katıldı.    FALİYET RAPORUNU PAYLAŞTILAR   Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Av. Gözde Engin, soruşturma kapsamında tutuklanan 12 kişiye yöneltilen suçlamalara dair, "Bu isnatlar ve dosyada delil olarak yer alan bilgiler ile bırakın tutukluluk kararını, ifadeye çağrılmak dahi abesle iştigaldir” dedi. Soruşturmaya neden olan eylem ve etkinliklerinin tamamının valilik onayı ile yapıldığına dikkati çeken Engin, derneğin bir yıl içinde yaptığı faaliyetleri açıkladı.   Çalışmalarının yasal prosedüre uygun biçimde gerçekleşen faaliyetler olduğunu vurgulayan Engin, “İçerisinden sırf toplumun bir kesiminde aksine algı yaratmak amacıyla bazı eylem ve etkinler cımbızla seçilmiş ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etme amacıyla kurulmuş olan Rosa Kadın Derneği’nin çalışmaları illegalize edilmeye çalışılmıştır. Bizler bugün, açıldığımız günden itibaren yapmış olduğumuz bütün faaliyetlerin raporunu kamuoyuna açıklayarak hem yaptığımız her bir çalışmanın arkasında olduğumuzu deklare ediyor hem de iddia makamını, CMK madde 160/2 gereği görevi olmasına rağmen yerine getirmediği ‘Lehe ve aleyhe bütün delilleri toplama’ konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.    160 KADIN BAŞVURU YAPTI   Engin, çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve savaşın tahribatına dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri eylem ve etkinlerini sıralayarak, kuruldukları günden bu yana şiddete maruz kalan 160 kadının derneklerine başvuru yaptığını paylaştı. Engin, 160 kadından 44 kadının başvurusunun pandemi sürecinde gerçekleştiğini de ekledi.    ‘276 KADINA ULAŞTIK’   Kadınların talebi doğrultusunda hukuki ve psikolojik destekler için yönlendirmeler yaptıklarını ve can güvenliği tehlikede olan kadınların “koruma ve tedbir kararı” alındıktan sonra kadın sığınaklarına yönlendirilmelerinde öncülük yaptıklarını ifade eden Engin, “Çocuk ihmal ve istismarı başvurularında ise ilgili kurumlara yönlendirmeler yapıyoruz. Pandemi sürecinde geçimini gündelik olarak ev temizliğiyle sağlayan 76 kadın emekçiyle telefonda görüşerek yapmış olduğumuz anket çalışmasının sonuçlarını raporlaştırarak kamuoyu ile paylaştık. Yine pandemi sürecinde 276 kadına dayanışmak amacıyla telefon üzerinden ulaştık. Karantina sürecinde, kadınların yalnız olmadığını ve her koşulda dayanışma içerisinde olacağını bu çalışma ile ortaya koyduk” şeklinde konuştu.   BİLGİLER MUHAFAZA EDİLİYOR   Derneğe yapılan baskın sonrası başvurucuların kişisel bilgilerine el konulduğuna dair söylentilere açıklık getiren Engin, başvurucu kadınların bilgilerinin üçüncü kişilerin erişimlerinin olmayacağı şekilde muhafaza edildiği bilgisini paylaştı.   ‘TÜZÜKTEN HABERDAR DEĞİLLER’   "Dernek tüzüğünde belirtilen amaçlar dışında yapmış olduğumuz tek bir faaliyet bulunmamaktadır" diyen Engin, "Şu anda bize neden “Kadınlar Barış İstiyor” başlıklı basın açıklaması yaptınız diye soranlara dernek tüzüğümüzün üçüncü maddesini tekrar okumalarını tavsiye ediyoruz. Keza okudukları ve uygun buldukları tüzükten dahi haberdar değiller görünen o ki. Bizler bu tüzüğün üçüncü maddesinde derneğin temel ilkelerini (Ayrımcılığa karşı olmak, her türlü şiddetle mücadele etmek, eşitliği savunmak, barışı savunmak, demokrasiyi savunmak ve ekolojik bir toplum için mücadele etmek) olarak belirlemiş bir derneğiz. Tabi ki barışı savunacağız” vurgusu yaptı.    MORAL BOZUKLUĞUNDAN ÖRGÜT ÜYELİĞİNE   Derneklerinin Diyarbakır’da belediyelere atanan kayyımlara ilişkin açıklamalarının “örgüt üyeliği” dosyasında delil olarak yer aldığını aktaran Engin, “Dinlenen bir telefon kaydında arkadaşının nasılsın sorusuna 'Moralim bozuk, uyanır uyanmaz sosyal medyada savaş haberleri gördüm' demiş olmakla yargılanıyor dernek başkanımız. Şu anda devam eden yargılamalar sonrasında herkese dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz açıkçası. Neye moralinizin bozulduğuna dikkat edin zira bu ülkede bazı şeylere moralinizin bozuluyor olması dava dosyanıza delil olarak eklenebilir, hatta bir de Kürtseniz bu moral bozukluğu sizin örgüt üyeliği ile yargılanmanıza bile sebep olabilir” dedi.   ‘ÖZÜR DİLEMEYECEĞİZ’   Derneklerine yönelik baskıları, "infaz yasası öncesi kadınların sesini kısmaya yönelik bir operasyon" şeklinde yorumlayan Engin, şöyle devam etti: "Tabi ki iktidar her zamanki gibi önce Kürde vurayım dedi. Ama bu defa yanıldı. Bu defa Türkiye’nin her yerinden kadın dayanışmasının sesini yükselten yoldaşlarımızın sesi iktidarın sesini bastırdı. Biz Rosa Kadın Derneği olarak yapmış olduğumuz her faaliyetin arkasındayız. Anayasal haklarımızı kullandığımız için de kimseden özür dilemeyeceğiz. Arkadaşlarımızı değil, tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini yargılayın. Belki o zaman, her gün başka bir kadın cinayetine uyanmayız, belki o zaman bu kadar eylem yapmamıza da gerek kalmaz. Bizler şu anda kadar yaptığımız ne varsa yapmaya devam edeceğiz.”   Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla son buldu.