Erkek berberliği kursuna katılmak isteyince ayrımcılıkla karşılaştı

  • kadın
  • 10:38 3 Eylül 2020
  • |
img
 
İZMİR - İzmir Karabağlar Halk Eğitim Merkezi'nce açılan erkek berberliği kursuna katılmak isteyen Gönül Aşkın (30), yönetmeliğin aksine “kadın kursiyer almıyoruz" yanıtı aldı. Aşkın, durumu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirmesi üzerine davet edildiği Halk Eğitim Merkezi yöneticisinin “Eğitmenle aranızda özel bir durum mu var?” sorusu ile karşılaştı.
 
İzmir’de yaşayan 30 yaşındaki Gönül Aşkın, ilkokul karnesinde bir kaç kırığı olduğu için ailesi tarafından "Eti senin kemiği bizim" denilerek bir kadın kuaförüne çırak olarak verildiği 12 yaşından bu yana bu işle meşgul. Çırak olarak verildiği işyerinde emeği sömürülüp, tacize uğrayan Aşkın, yaşadıklarını bugün bile ailesine anlatmış değil.
 
2009 yılından beridir kendisine ait kadın kuaför dükkanını işleten Aşkın, Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında bir süre kapalı kalan işyerini "normalleşme" adımları ile berber ve kuaförler yeniden  açılsa da annesinin kronik rahatsızlıklarından dolayı tamamen kapatmak zorunda kaldı.
 
Fakat mesleği ilgili olarak erkek berberliğini öğrenmek isteyen Aşkın, eğitim almak için Karabağlar Halk Eğitim Merkezi’nin sosyal medya hesabından eğitmen E.Ö. ile iletişime geçti.
 
Görüşmelerinde eğitmen E.Ö’nün ‘Kursu kimin için istiyorsunuz?' sorusuna 'Kendim için' yanıtı vermesinin şaşkınlıkla karşılanması üzerine 'Neden, kadın kursiyer almıyor musunuz?' diye sordu ve 'Evet almıyoruz' yanıtı aldı.
Yürürlükte olan yönetmelikte hiçbir eğitim için kadın-erkek ayrımı yapılmamasına rağmen olumsuz yanıt alan Aşkın, karşılaştığı cinsiyetçi yaklaşımı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet etti.
 
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yapılan bu şikayete dair istenen bilgilendirmeye, Karabağlar Halk Eğitim Merkezi tarafından kursa kadınların da katıldığı yanıtı verildi. Akabinde telefonla aranan Aşkın merkeze davet edildi.
 
'EĞİTMENLE ARANIZDA ÖZEL BİR DURUM MU VAR?'
 
Aşkın, gittiği Halk Eğitim Merkezi’nde kendisini karşılayan Müdür Yardımcısı M.Y. ile yaptığı görüşmeyi ise şöyle anlattı: “Kurumun müdür yardımcısının odasına gittim. ‘Erkek berberi olmak isteyen siz misiniz? Siz mi şikayet ettiniz bizi? Eğitmenle aranızda özel bir durum mu var?’ şeklinde art arda sorular sordu. Ben de kendisine şikayet amaçlı değil, böyle bir yönetmeliğin olup olmadığını anlamak üzere Milli Eğitim ile görüştüğümü dile getirdim. Sonrasında müdür yardımcısı, eğitmenin böyle bir ret olayının yaşanmadığını söylediğini aktardı. Hocanın beyanlarının esas alındığını görmem üzere bana karşı sergilenen gayri ciddi tutum karşısında daha fazla konuşmanın bir anlamı olmayacağını düşündüm. Bu yaklaşımlarından beni yeni başlayacak eğitime çağıracaklarını da düşünmüyorum. Halk Eğitim Merkezi ile yaşadığım soruna karşı hukuki süreci de başlatacağım.”
 
SÖZLEŞME UYGULANMALI
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına yönelik tartışmalara dikkat çeken Aşkın, Sözleşme için "aile kurumunu yıkacak" denildiğini hatırlatarak, "Çocuk işçiliğinin, erken yaşta evliliklerinin, ev içi şiddettin, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının bunca yaşandığı bir ülkede korunmak istenen aile bu mu?" diye sordu.
 
Devlet kurumlarının toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadının gelişimine katkı sunması gerekirken, yönetmelikte olmadığı halde keyfi engellemeler çıkararak kadını hiçe saydığını söyleyen Aşkın, “Bizim meslekte erkekler rahatlıkla çalışabilirken, biz engelleniyoruz. Buna zemin hazırlayan erkeklik kültüründen kadın-erkek ayırt edilmeksizin vazgeçilmeli. Eşitliğin varlığı yokluğu hayati önem taşıyor. Bu nedenledir ki bir an önce İstanbul Sözleşmesi tartışılmaksızın uygulanmalı" diye belirtti.
 
KADIN MÜCADELESİNDEN UMUTLUYUM
 
Eşitlik ve özgürlük talebiyle yükselen kadın mücadelesinin kendisini umutlandırdığını söyleyen Aşkın, şunları dile getirdi: "Biliyorum ki kadınlar yan yana gelerek daha güçlenecek, doğanın var ettiği tüm haklarımızı koruyacağız. Hayatın her alanında doğanın bir parçası olduğumuz bilinciyle onurlu bir eşitlik için mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması." 
 
ÇOCUĞA İTİRAZ HAKKI TANINMIYOR
 
Ailelerin çocukları bir meslek sahibi olacak isteği ve güveniyle mahalle esnafına bıraktıklarını belirten Aşkın, çocuklar için tam anlamıyla güvenli olmadığını yaşadıkları üzerinden anlattı: "Ailem beni de ilk kadın kuaförlüğüne verdiğinde benim için güvenli sanıyorlardı. Ancak öyle olmadığını kısa bir süre içinde anladım. Aileler erkek çocuklarını sanayiye, lastikçiye falan teslim ediyor o yaşta. Kız çocuklarını kuaförlere teslim ediyorlar. Çoğu aile çocuğa itiraz hakkı bile tanımadan bunu yapıyor. Çalıştıkları yerde şiddet gören çocuklar ailelerine bunu açıklayamıyorlar."
 
Konuya ilişkin ulaştığımız Karabağlar Halk Eğitim Merkezi yetkilileri, kursiyerler arasında kadın-erkek ayrımcılığı yapılmadığı ifade ederek, iddiaları reddetti.
 
MA / Sevda Aydın