'Karakola başvuran kadınlar vazgeçirilmeye çalışılıyor'

  • kadın
  • 09:05 22 Kasım 2020
  • |
img
VAN - KHK ile kapatılmasının üzerinden 4 yıl geçen VAKAD’ın kurucularından Zozan Özgökçe, bu süre zarfında kadınların yaşadıkları sorunların arttığını ve karakola gidenlerin “niye geldin” sorularıyla karşılaştıkları belirtti. 
 
Van ve çevre illerde yıllarca şiddet gören ve mağdur edilen kadınlara destek sunan Van Kadın Derneği’nin (VAKAD) Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapısına kilit vurulmasının üzerinden 4 yıl geçti. Derneğin kapatılmasına karşı Meclis’te kurulan Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru reddedilirken, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru ise halen sonuçlanmadı. Derneğin kimi üyeleri, bu süre zarfında bireysel olarak şiddet gören ve mağdur edilen kadınlara destek sunmaya çalıştı. Derneğin kurucularından Zozan Özgökçe de söz konusu çalışmayı yürüten kadınlardan birisi. 
 
Derneğin kapatılmasına karşı başlatılan hukuki süreç içerisinde de yer alan Özgökçe ile kentte kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin konuştuk. 
 
4 YILDIR ÇALIŞMA SÜRÜYOR
 
KHK’ler ile kadın derneklerinin kapatılması sonrası kentte kadına yönelik şiddetin arttığına dikkati çeken Özgökçe, kurumsal kimlik olmadan verdikleri desteğin yetersizliğine değindi. VAKAD için 4 yıl başlattıkları hukuksal mücadelenin devam ettiğini belirten Özgökçe, bu süre boyunca derneğin üyelerinin hedef haline getirildiği ve sürekli yargı kıskacına alındığını ifade etti. 4 yıllık süre zarfında kadın mücadelesinden asla vazgeçmediklerini ve kadınlara yardımcı olmaya çalıştıklarını aktaran Özgökçe, kendilerine ulaşan kadınlarla teker teker ilgilendiklerini kaydetti. 
 
Özgökçe, “Kurumsal kimlikle kadınlarla ilgilenmek ve destek zemini oluşturmak çok farklıydı. Örneğin geçen gün mülteci bir kadın bana başvurdu. Bir erkek tarafından ciddi bir şekilde şiddete maruz kalmış. Evli olan erkek, kadının pasaportunu almış, şiddet uygulamış ve tehdit ediyor. Bu kadın dernek kapatılmadan önce geldiğinde, psikososyal destekten tutun da hukuksal desteğe ve kalacak yerine kadar destek oluyorduk. Şimdi çok zorlanıyoruz” diye konuştu. 
 
‘EKSİKLİKLER VAR’
 
Dernek kapatılmadan önce bölgede ve kentte yaşanan her kadın cinayetinden haberdar olduklarını dile getiren Özgökçe, öldürülen kadınların aileleriyle dayanıştıklarını ve davaları takip ettiklerini hatırlattı. Özgökçe, şu an bunu yapmak imkanlarının ortadan kalktığına işaret ederek, “Maalesef şuan kurumsal olarak bunları yapamadığımız için kentte kadınlar yönelik eksiklik var. Çünkü biz argümanlarla politika üretiyorduk. Kadınların kazanımları açısından önemliydi. Bütün bu zeminleri ayağımızın altında çekip aldılar. Bu da kadınlar için çok kötü oldu” dedi. 
 
KARAKOLLARDA YAŞANAN SORUNLAR 
 
Dernek kapatıldıktan sonra karakollara başvuran kadınların yaşadıkları sorunların arttığını söyleyen Özgökçe, “Önceleri dayanışma merkezi ya da sığınma evine gelen kadınların yaşadıklarını dinleyip, kurumlar hakkında bilgi alıyorduk. Hangi kurum kadınlar için ne yapıyor ya da hangi kurum kadınlara nasıl yaklaşıyor? Bunları öğrenip ona göre bir yol çiziyorduk. Orada bir nevi gözlemciydik. Basın açıklamaları ve eylemler yapıyorduk. Bundan dolayı mücadelemizden korkuyorlardı. Şuan sivil toplum ve kadın örgütlerinin Van’da olmaması büyük bir sorun” dedi. 
 
Özgökçe, daha önce kadınların hangi şartlarda karakollarda ifadelerinin alındığını ve ifade odalarının durumu benzeri konuları takip edebildiklerini, ancak derneğin kapatılmasıyla birlikte bunun da ortadan kalktığına değindi. Özgökçe, “Kadınlar bu dönemde karakola gittiğinde uzun saatler bekletiliyor ve vazgeçirilmeye çalışılıyor. İstismara maruz kalan kişinin bir kez ve bir yerde ifade vermesi gerekiyor ve uzmanların bu ifadeyi alması gerekiyor. Ancak şuan karakola giden bir kadına ‘niye geldin’ diye soruluyor. Böyle bir şey olamaz. VAKAD varken bunlara müdahale ediyorduk ve birçok şeyi değiştirmiştik. Şimdi karakollarda çalışan herkes değişti ve uygulamalar yine eskisi gibi devam ediyor” sözleriyle yaşanan sorunları anlattı.  
 
KADINLARA ÇAĞRI
 
Tüm bu sorunlar karşısında kadınların daha çok örgütlenmesi ve dayanışma halinde olması gerektiğine vurgu yapan Özgökçe, şöyle devam etti: “Her kadının kendine inanması, kendini ezdirmemesi ve haklarını fark etmesi gerekiyor. Bir apartmanda 3 kadının kendi arasında örgütlü olması çok önemli bir durum. Örgütlenirsek kadına yönelik şiddeti de çözebiliriz.”
 
MA / Özlem Yayan