Katledilen Emine Yanıkoğlu’nun davası görüldü

  • kadın
  • 18:19 15 Şubat 2021
  • |
img

ANKARA- Emine Yanıkoğlu’nu katleden Soner Yanıkoğlu, yargılandığı davada, “cinnet” geçirdiğini ve olayı hatırlamadığını ileri sürdü. Dava sonrası açıklama yapan avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısını yineledi.

Ankara'nın Keçiören ilçesine bağlı Yayla Mahallesi'nde 30 Temmuz 2020 tarihinde Emine Yanıkoğlu'nu katleden Soner Yanıkoğlu'nun yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanık Soner Yanıkoğlu, "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor.

Duruşmayı takip etmek isteyen çok sayıda kadın pandemi gerekçesiyle salona alınmazken, duruşmaya Emine Yanıkoğlu’nun aile avukatları, ailesi ile sanık avukatı ve yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmaya sanık Soner Yanıkoğlu da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) ve Ankara Barosu müdahillik talebinde bulundu.

Ardından savunması alınan sanık Soner Yanıkoğlu, “cinnet” geçirdiğini ve olayı hatırlamadığını ileri sürdü. Yanıkoğlu, olay günü üzerinde bulunan av tüfeğini ise başkasına satmak için yanına aldığını iddia etti. Yanıkoğlu ayrıca, Emine Yanıkoğlu'nun kendisini aldattığını ve çocuklarına bakmadığını ileri sürdü.

'3 ARKADAŞIYLA GELMİŞTİ'

Sorgunun ardından Emine Yanıkoğlu'nun babası Temel Durgar, "Kızımın psikolojisinin bozuk olduğunu gördüm. Akşam Soner eve geldi. Emine ile sadece konuşacağını söyledi. İkisi içeride yalnız konuştu. Sonra Soner yanına geldi. Ben de kendisine ‘neden 8 kişi aynı evde yaşıyorsunuz, ayrı eve geçin ben de size yardım ederim’ dedim. Kızım eve gitmek istemiyordu, ben de bunu Soner'e söyledim. Beni tehdit etti. Kızım gitmek istemeyince ben de Soner'i alıp çıktım. Dışarı çıktığımızda Soner'in 3 arkadaşının kendisini dışarıda farklı yerlerde beklediğini gördüm. Kendisinden şikayetçiyim" dedi. Kızı Yanıkoğlu'nun daha önce boşanmak istediğini ve davacı olduğunu belirten Durgar, "Ben boşanmalarını istemedim. Keşke bıraksaydım boşansaydı" diye belirtti.

'KOLLARINDA KESİK İZLERİ VARDI'

Emine Yanıkoğlu'nun annesi Şencan Durgar, "Kızımla çok kavga ederlerdi. Ben de evine gider 'kızım bavulunu hazırla gidelim' derdim. Ama Soner ne yapar ne eder gelmesine engel olurdu. Kızımın kollarında sürekli kesik izleri vardı. Olay gününden önce eşi ve çocuğuyla bendeydiler. Eve geldiğimde kavga ettiklerini anladım ama kızım 'bir şey yok' dedi. Ama iki gün önce geldi. Soner bana, 'Kızını unut kendimi de onu da öldüreceğim' dedi. Kızım daha önce uzaklaştırma kararı almıştı. Adliyede boşanma davası açtık ama bir şekilde kızımı geri eve götürdü. Ya tehdit etti ya da bir şekilde götürdü. Kızım her defasında beni arayıp 'yanına gelsem kabul eder misin' derdi. Onun yanında kalmak istemiyordu" ifadelerini kullandı.

Sanık Yanıkoğlu'nun annesi Asiye Yanıkoğlu tanık olarak dinlendi. Olay gününe dair bir şey bilmediğini belirten Yanıkoğlu, Emine Yanıkoğlu'nu çocuğuna bakmamakla suçladı. Müşteki avukatı Çiğdem Kozan'ın "Oğlunuz, Emine'yi dövdüğünü söylemiş emniyetteki ifadesinde. Dövüyor muydu?" sorusuna, Yanıkoğlu, "Dövse zaten ben izin vermezdim" dedi. Avukat Kozan'ın, "Oğlunuz 'dövdüm' diyor, siz 'hayır' mı diyorsunuz? Dövmeye kalkışıyor muydu?" sorusuna da "Tam olarak öyle olmuyordu ama bazen çok suskundu Emine" şeklinde konuştu.

'AVAZIM ÇIKTIĞI KADAR YARDIM İSTEDİM'

Emine Yanıkoğlu'nun katledildiği sırada yanında olan Nurten Göl, "Eşim Temel Durgar işe gitti. Soner de onunla gitti. 5 dakika geçmeden Soner geri geldi. Yanında sırt çantası vardı. Eve girdi biraz konuştuk ardından Emine'ye 'haydi üstünü giy gidip tatlı alalım' dedi. Ben gitmelerine izin vermedim. Soner tekrar konuşmak istedi Emine'yle. İkisi salona gitti, Soner sırt çantasını aldı. Ben neden sırt çantasını aldığını sorunca, 'Ayakkabılarını getirdim baksın' dedi. Salona geçtiler ve bir süre sonra, Emine benim yanıma yatak odasına geldi, kapıyı kilitledi ve 'Soner'in elinde tüfek var bizi öldürecek' dedi. Ben de pencereyi açıp avazım çıktığı kadar yardım istedim. Sonra katil kapıyı kırdı içeri girdi. Sonra Emine'den 'ah' diye ses geldi. Neye uğradığımı şaşırdım, ben bir yandan yardım istiyordum. Bir ara dönünce Emine'nin vurulduğunu gördüm. Sonra katilin evden çıkarken bize bakıp güldüğünü gördüm" ifadelerini kullandı.

'ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLÜYORDU'

Emine Yanıkoğlu'nun boşanmak istediğini belirten Göl, "Şiddet gördüğünü söylüyordu. Hamileyken Soner'in kendisini tekmelediğini, şiddet uyguladığını söylerdi" diye konuştu.

'KONUŞULMAMASI GEREKEN ŞEYLER'

Tanık ifadelerinin ardından müşteki avukatlardan Neslihan Ceylan, daha önce alınan uzaklaştırma kararına dair bilgilerin istenmesini talep etti. Avukat Çiğdem Kozan da, "Emine hakkında konuşulanların çoğunun burada konuşulmaması gerekirdi. Eşini aldatma ya da çocuğuna bakmamak ancak boşanma davasına konu olabilir. Savcılık da bunu çok iyi belirtmiş zaten. Diğer yandan sanığın akli dengesinin yerinde olmadığına dair beyanlarının doğru olmadığını düşünüyorum. Öyle ki sanık, Emine'yi öldürdükten sonra yardım çağırmalarına engel olmak için beklemiş.  Tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istiyorum" talebinde bulundu.

KCDP’NİN TALEBİ REDDEDİLDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Soner  Yanıkoğlu'nun tutukluluk halinin devamına, duruşmaya gelmeyen tanıkların gelmesi için yazı yazılmasına, Ankara Barosu'nun katılma talebinin kabulüne, KCDP'nİn katılma talebini reddine karar verdi. Duruşma 5 Mayıs’a ertelendi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN’

Duruşmanın ardından Emine Yanıkoğlu’nun ailesi, avukatları ve kadınlar adliye önünde açıklama yaptı. Burada konuşan Neslihan Ceylan, “Kadın cinayetlerinin önlenmesi İstanbul Sözleşmesi’nin idarece uygulanması gerekiyor. Sözleşme uygulanmadığı müddetçe ne yazık ki cinayetlerin önü alınmayacak. Biz her zaman bu duruşmalara katılıp en azından bu suçu işleyenlerin ağır cezalar almasını sağlayacağız” dedi. Avukat Çiğdem Kozan da, “Soner Yanıkoğlu, her kadın cinayeti dosyasında olduğu gibi, akli melekelerinin yerinde olmadığını, eşinin kendisini aldattığını öne sürdü. Bunların hiçbirinin kadınların öldürülmesi için bir sebep olmadığını, hiçbirinin haksız tahrik indirimine konu olamayacağını söylemeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin net bir şekilde uygulanmasını istiyoruz. Uygulanmadığı için kadınlar her gün öldürülüyor, uygulanmadığı için Emine uzaklaştırma kararı aldırmasına rağmen tekrar o katilin yanına döndü. Ayrıca bireysel silahlanmanın bu denli artmış olması da bu cinayetin bir sebebidir” şeklinde konuştu.