'Cinsel saldırı 'savaş silahı' olarak kullanılıyor'

img
URFA - Mülteci kadınların yaşadıkları hak ihlallerinde birey, toplum, sivil toplum örgütleri ve devletin sorumlulukları olduğunu belirten Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Mihriban Çelik, cinsel saldırının “silah” olarak kullanıldığını söyledi.
 
Urfa İl Kadın Platformu, kentteki mülteci kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Urfa Şubesi’nde yapılan açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bileşenleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Urfa Barosu, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve  Yaşamevi Derneği üyesi kadınlar katıldı. 
 
Platform adına konuşan Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Mihriban Çelik, mülteci kadınların karşı karşıya kaldığı psikolojik, ekonomik, fiziki ve cinsel şiddetin farklı biçimlerinin yok olması için bireylerin, toplumun, sivil toplum örgütleri ile devlet organlarının bütün olarak sorumlulukları bulunduğunu hatırlattı.
 
CİNSEL SALDIRI
 
15 Mart’ta Urfa-Akçakale karayolu üzerinde Suriyeli Fetum Alhamadi’ye ait olduğu belirtilen bir kadın cenazesinin bulunduğunu hatırlatan Çelik, “Türkiye’deki 4 milyon Suriyeli sığınmacı arasındaki kadınların payına ayrımcılık,  yabancı düşmanlığı, yoksulluk, ucuz işgücü, taciz, istismar, erken yaşta evlendirilme, ikinci bir eş olarak evlenme, seks işçiliğine zorlanma, fiziksel ve cinsel saldırı ile ölüm  düşüyor” diye belirtti. Cinsel saldırının “silah” olarak kullanıldığını söyleyen Çelik, kadınların hukuki yardımdan faydalanma oranının çok düşük olduğunu, özellikle Urfa’da mülteci alanında faaliyet gösteren bazı dernek, baronun adli yardım ve kadın hakları merkezine 2021 itibariyle yaklaşık 50 kadının ulaştığını paylaştı. 
 
Başvuran kadınların bir çoğunun “medeni halin değişmesi” veya “boşanma” işlemleri için başvuru yaptıklarını belirten Çelik, “Başvuru alınırken yapılan görüşmelerde ikinci eş olarak evlendikleri ve aile içi şiddet gördükleri, maddi imkansızlıklar sebebiyle de fuhuşa zorlandıkları aktarılmıştır” diye belirtti. 
 
HUKUKİ DESTEK
 
Türkiye genelinde Suriyeli kadınlarla yapılan görüşmelerde kadınların; herkes tarafından hırsız olarak yaftalandığını, aile bireyleri ve çevrenin zorlamasıyla fuhuşa sürüklendiklerini dile getiren Çelik, şunları söyledi: “Sığınmacı kadınlar özelinde tüm kadınları yaşadıkları bu sorunlar için sessiz kalmayarak; kolluk kanalıyla veya baroların ve sivil toplum örgütlerinin sundukları hukuki yardım ile şikayette bulunmaları sağlanmalıdır. Bu eylemleri gerçekleştiren kişilerin ayrım yapılmadan gerekli işlemlerinin yapılarak cezalandırılması için sığınmacılara tercüman ve hukuki desteğe ulaşacakları yolların artırılması, var olan mekanizmaların da işlevsel hale getirilerek çalıştırılması gerektiğini yineliyoruz.”