Kadınların gündeminde itaat yok, direniş var

img

ANTALYA - İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını “iktidarın kadın korkusu” olarak değerlendiren Antalya’daki kadınlar, “Fesih kararının Meclis’te durdurulmasını beklemek gibi bir niyetimiz ya da gündemimiz yok. Meydanlarında örgütlenerek, direneceğiz” dedi.

 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi başta kadınlar olmak üzere birçok kesiminden tepki yağdı. Kadına yönelik her türlü şiddetin yaşandığı, günde ortalama 3 kadının katledildiği ülkede, kadınlar karara karşı mücadelede kararlı. Antalya'daki kadınlar, kazanılmış haklarını koruyacaklarını ve bunun için mücadele edeceklerini vurguladı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya İl Kadın Meclisi Sözcüsü Tülin Üçdal, sözleşmenin bütün kadınlar için şiddete karşı güvence olduğunu belirterek, devlete sorumluluk yüklediği için hedef alındığını söyledi. Sözleşmenin 2011 yılında imzalanmasına rağmen AKP iktidarı tarafından gerekli adımların atılmadığını hatırlatan Üçdal, “Gitgide artan kadına yönelik şiddeti önlemek şöyle dursun aksine şiddet uygulayanları cesaretlendiren iktidar, cezasızlık politikası ve erkek faillere indirim gibi uygulamalarla daha da artmasına neden olmaktadır. İktidarın gerici politikaları, kadını aile içine hapseden, şiddete ve toplumsal baskıya maruz bırakan bir anlayıştır” dedi. Kadınların sosyal alanda var olmasına tahammül edilmediğini dile getiren Üçdal, İstanbul Sözleşmesi’nin kadın mücadelesinin kazanımı olduğunu ve “tek adam”ın isteğiyle yok edilemeyeceğini vurguladı.
 
HUKUKEN YOK HÜKMÜNDE
 
Antalya Feminist Kolektif adına konuşan Avukat Aylin Onursev, sözleşmenin toplumsal bellekte erkek lehine örülmüş tüm eşitsizliklerin, cinsiyet kalıp yargılarının giderilebilmesini sağlayacak en önemli hukuksal güvencelerden biri olduğunu belirtti. İktidarın toplumsal cinsiyetten kaynaklanan eşitsizliklerden de güç aldığını dile getiren Onursev, “Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı kararı hukuken hükümsüzdür, sözleşme halen yürürlüktedir. Bu karar Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. Karar, Anayasa’nın başlangıç ilkelerinin, değiştirilemez hükümlerinin ve Türkiye’nin imzacısı olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası düzenlemelerin ihlalidir. Şimdiye kadar seçme ve seçilme hakkını elde etmek de dâhil olmak üzere tüm kazanımlarımızı (mirastan pay alma, doğurganlığa, doğum kontrolüne dair haklar ve daha birçok hak) nasıl mücadele ederek elde ettiysek burada da aynı mücadele ve dayanışmayı göstererek geri adım atmayacağız, kazanımlarımızı kaybetmeyeceğiz, buradayız bir yere gitmiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
İKTİDARIN KADIN KORKUSU 
 
Antalya Halkevci Kadınlar adına konuşan Ebru İntibay da, iktidarın biat etmeyenlere yaşam hakkı tanımadığını belirterek, kadınlar her gün öldürülürken, tecavüze uğrarken, tacize ve hak gaspına maruz bırakılırken, yok sayılıp yoksullaştırılırken sahip oldukları her haklarını sonuna kadar koruyacaklarını ifade etti. Kadınların AKP'ye biat etmeyenler arasında hem en direngen hem de en kalabalık kitleyi oluşturduğuna dikkati çeken İntibay, “İktidarın İstanbul sözleşmesi’ne karşı ‘aileyi dağıtıyor’, ‘İslam'ı ayaklar altına alıyor’ gibi söylemlerle kendi kitlesini ikna etmek için çabalıyor ama kendi kitlesi olarak gördüğü muhafazakar kadınlar içerisinde bile karşılık bulamadı. İstanbul Sözleşmesi’ni bu kadar kafaya takmasının altında yatan neden bir türlü parçalayamadığı, kitleden koparamadığı kadın hareketinin korkusudur aslında. Feshedilme kararının Meclis’te durdurulmasını beklemek gibi bir niyetimiz ya da gündemimiz yok. Kentlerin meydanlarında örgütleneceğiz, atölyelerin içerisinde, evlerin kapı önlerinde, kadının kadına değebileceği her alanda İstanbul Sözleşmesi için örgütlenecek ve direneceğiz. Hakları gasp edilmiş öfkeli ve inatçı kadınların yeri direniştir, sokaktır” diye konuştu. 
 
MÜCADELEYE DEVAM 
 
İlerici Kadınlar Meclisi Antalya Sorumlusu Ayfer Güneşhan ise, kadın ve Lgbti+’ları hedef alan iktidarın şiddet ve kadın cinayetleri faillerinin yanında olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek, şöyle dedi: “İstanbul Sözleşmesi, haklarımızın ve hayatlarımızın teminatıdır. Katiller, tecavüzcüler sürekli serbest bırakılırken, adaletin bile sosyal medyadan belirlendiği bir ülkede, uluslararası bir kazanım olarak elde ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Cumhurbaşkanın bu kararını tanımıyoruz. Biz İlerici Kadınlar Meclisi olarak, katilleri koruyan bu düzene karşı hayatımızın hiçbir alanında mücadeleyi asla bırakmayacağız.” 
 
MA / Ömer Akın