6 yıl hapis cezasıyla yargılanan Alaca: Kadının gücü rahatsız ediyor

img

ANKARA - Yerine kayyım atandıktan sonra eşbaşkanlık faaliyetlerinden dolayı hakkında 6 yıl hapis cezası istenen Kars Belediyesi Eşbaşkanı Şevin Alaca, “Kadın temsiliyetinin çözüm gücü rahatsızlık yaratıyor” dedi. 

Kadını, yaşamın her alanında görünür kılan ve irade olarak yönetim süreçlerine katan, eşit, demokratik bir yönetim anlayışını ortaya çıkaran eşbaşkanlık sistemi, erkek egemen devlet zihniyeti eliyle ortadan kaldırılmak isteniyor. Kadının karar süreçlerine katılımını engellemeye çalışan zihniyetin temsilcisi AKP Hükümeti, önce eşit temsiliyet modelini pasifleştirmek için kayyım atadı, daha sonra “eşbaşkanlığın” suç olarak gösterilmesi için harekete geçti. 
 
32 EŞBAŞKAN HALA TUTUKLU 
 
Bakanlar Kurulu kararıyla 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameler’in (KHK) yayımlanmaya başladığı 11 Ekim 2016’dan bu yana 32 belediye eşbaşkanı ülkenin farklı cezaevlerinde tutuklu yargılanıyor. 
 
KHK’lerle kadın sistemine olan tahammülsüzlük, belediyelere siyasi operasyon, gözaltı ve tutuklamalarla sirayet etti. DBP’nin 106 belediyesinden 96’sına kayyım atandı. 96 belediyenin eşbaşkanları ya gözaltına alındı ya da tutuklandı. Bu süreçte görevden alınarak, gözaltına alınan yahut tutuklanan eşbaşkanlardan 9’u kadın 26’sı hala tutuklu bulunuyor. Yerel yönetimlerden kadının adını silmeyi kendine görev bilen zihniyetin saldırı konsepti, sonraki yıllarda da devam etti. 19 Ağustos 2019’da yapılan operasyonlar sonrası HDP’li 65 belediyenin 48’sine kayyım atandı, 72 belediye eşbaşkanı gözaltına alındı, 20’si kadın 39’u tutuklandı. Hala 2’si kadın 6 eşbaşkan cezaevinde tutuluyor. 
 
SOYLU’DAN TALİMAT 
 
2016 yılının Kasım ayına gelindiğinde ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından eşbaşkanlık hakkında idari ve cezai sürecin başlatılması talimatı verildi. Soylu’nun imzasıyla 81 il valiliği, kamu kurum ve kuruluşları ile merkez ve merkeze bağlı belde belediye başkanlarına 11 Kasım’da gönderilen yazıda, eşbaşkanlık sistemi “suç eylemi” olarak gösterilerek, eşbaşkanlar hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi için sürecin başlatılması istendi. Yazıda ayrıca, eşbaşkanların imzasıyla belediyelerden kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen yazıların işleme konulmadan iade edilmesi talimatı da verildi. 
 
Belediye meclisleri tarafından kabul edilen “Belediye eşbaşkanlığı çalışma yönetmeliği”, Van ve Diyarbakır valiliklerinin itirazıyla idare mahkemelerine taşındı ve yürütme durduruldu. Danıştay’a yapılan itiraz da reddedildi ve idare mahkemelerinin kararı onaylandı. Gerekçelerde ise “Eşbaşkan olarak tabir edilen kişinin belediye başkanı sıfatıyla yapacağı iş ve işlemlerin usulsüz ve geçersiz olacağı, bunun da idari işleyişte ileride telafisi güç ya da imkansız zararları ortaya çıkaracağı açıktır” denildi. Eşbaşkanlar hakkında hazırlanan iddianamelerde, “eşbaşkanlık” tabirinin geçtiği haberler, ziyaretler, kurum işleyişleri ve diplomatik heyetlerle yapılan görüşmeler dahi suç olarak gösterildi. 
 
2 Ekim 2020’de kayyım atandıktan sonra gözaltına alınarak, tutuklanan Kars Belediyesi Eşbaşkanı Şevin Alaca ile sistemin illegalize edilmek istenmesini konuştuk. 
 
KADIN TEMSİLİYETİ RAHATSIZ EDİYOR
 
Eşbaşkanlık görevini yürütürken gözaltına alınarak tutuklanan Alaca, 6 Nisan 2021’de hakkında açılan davada “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 10 hapis cezası verilerek, tahliye edildi. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde 6 ay tutuklu kalan Alaca, “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığını ancak kendisine yönetilen suçlamaların tamamının eşbaşkanlıkla ilgili olduğunu belirtti. “Eşbaşkanlık sisteminin örgüt talimatıyla yerel yönetimlerde uygulandığı iddia ediliyordu” diyen Alaca, “Bildiğimiz üzere eşbaşkanlık Siyasi Partiler Kanunu’nda var ve mevcut genel merkezimiz düzeyinde uygulanıyor ancak yerel yönetimlerde ve ilçe örgütlerimizde de fiilen uygulanıyor. Bizim parti tüzüğümüzde olan ve tamamen kadın temsiliyetini önemseyen devrim niteliğindeki bir uygulamadır. Siyasi partilere baktığımızda kadın temsiliyetinin düzeyini çok rahatlıkla görebiliyoruz. HDP eşbaşkanlık uygulamasıyla beraber kadınların temsiliyet düzeyinin ön plana çıkması açısından bir çığır açmıştır. Kadın temsiliyeti bu anlamda rahatsızlık yarattığı için hedef alınmıştır. Belediyelerde özellikle kadın eşbaşkanlar daha çok hedef alınmış ve genellikle bu belediyelere yapılan operasyonlar da kadın eşbaşkanlar üzerinden kurgulanmıştır. Kars’ta da bunu bu şekilde yaşadık” diye belirtti. 
 
HEDEF ALINAN ÇÖZÜM GÜCÜ
 
Alaca, iktidarın kadın bakışını bildiklerini ve yılların birikimiyle elde ettikleri kazanımlarının tek tek yok edilmeye çalışıldığını dile getirdi. Önemli kazanımlardan birinin de seçme ve seçilme hakkı olduğunu belirten Alaca, “Kadınlar bunu mücadeleleriyle kazandı. Dolayısıyla siyasi partilere baktığımızda aslında kadınlar partilerin en önemli bel mekanizmalarında yer alıyor, çalışıyorlar ama maalesef görünebilen kısımlarda yoklar. Yönetimsel kadrolarda yoklar. HDP’nin uyguladığı eşbaşkanlık sistemiyle kadının emeği görünür olmaya başladı. Toplumda kadının sorgulanması, ötekileştirilmesi aslında bizim çok uzun yıllardır yaşadığımız sorunlardır. Siyasi partilerde bir takım kotalarla kamusal alanlarda, siyaset alanında sınırlamaya tabi tutulmuşlar. Siyasi partilerde kadın kolları kurulması gibi düzenlemeler getirilmiş ama bu tabi ki kadın mücadelesi için yeterli olmamıştır. Çünkü kadınların yaşadığı birçok sorun var. Bunların çözümünde de en önemli dinamik bizleriz, şiddet gördüğümüz taraftan çözüm beklemek çok doğru değil, çözümü kendimiz üretmeliyiz. Böyle olunca da aslında daha çok hedef oluyoruz” dedi. 
 
TOPLUMUN ÖNCÜSÜ KADIN 
 
Tüm alanların erkek üzerinden kurgulandığını söyleyen Alaca, toplumsal eşitsizlik nedeniyle kadınların daha çok geri planda tutulduğunu ve bunu karşı açığa çıkan iradenin ise rahatsız ettiğini söyledi. Eşbaşkanlığın matematiksel bir sistem olmadığını ifade eden Alaca, şöyle dedi: “Biz kadın-erkeğin fiilen yan yana görünmesi olarak değerlendirmiyoruz, fiziki anlamda da görünür olmak çok önemli değil. Ama kadının kendi düşüncesi ve rengiyle yönetim kadrolarında yer alması, hizmetlerde baş dinamik olarak yer alması çok önemli. Kadınların yerelde yaşadığı sorunları en iyi biz biliyoruz.  Bizlerde aynı sorunları yaşayarak buralara geliyoruz. Bu anlamda o mekanizmanın beyni olmak çok önemli. 
 
Çünkü toplumun öncüsü kadındır. Kadın ne kadar gelişir, ilerlerse arkasından gelecek toplumda o gelişir. Dünya değişiyor, bilim ve teknolojinin en fazla geliştiği çağdayız. Ama maalesef hala kadına yönelik şiddetle mücadele ediyoruz. Her gün okuduğumuz haberlerde kadınlarımız hunharca katlediliyor ve bunlara karşı bir cezalandırma uygulanmıyor. Erkekler mahkemelerde takım elbiseler giyip, ‘iyi hal’ indirimleri alıyor. Dolayısıyla hem bu şiddetin alt metnini ortaya çıkarma hem de bunları nasıl önleyebiliriz adına kadın mücadelesi çok önemli. Bundan dolayı da kadınlar hep iktidarın hedefinde olmuştur. Çünkü kadının gücü iktidarları değiştirecek boyuttadır. Bu da bilindiği için kadına yönelik saldırılar hız kesmeden, özellikle HDP de olunca da bu katlanarak, devam ediyor. Bu tabi ki hiçbir şekilde kadın mücadelesini kesintiye uğratmayacaktır. Mücadele ilk başladığı andan bugüne gelene kadar hep bu saldırılara maruz kalmıştır. Buna rağmen hiçbir zaman geri adım atılmamıştır. Çünkü kazanılan her şey emekle, mücadeleyle ve bedellerle kazanılmıştır. Kolay kolay da kaybedilmeyecektir.”
 
ÇALIŞMALAR YARIM KALDI 
 
Kültürel yapısıyla farklı bir kent olan Kars’ta kısa süren belediyecilik deneyimlerinde etkili birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Alaca, hayata geçirdikleri projelerle ilgili şunları aktardı:  “HDP’nin yerel yönetim politikalarının kök salması için çok elverişli bir kent. Çünkü birçok rengi ve kimliği barındırıyor ve bu kimlikler içinde de birçok farklı görüşleri barındıran kadınlar var. Bu kadınların yaşadığı birçok sorun söz konusu. Kars bir sınır kenti ama maalesef sınırda olmanın ona sağlayacağı artı değerlerden faydalanamıyor. Yıllarca ötekileştirilmiş, hizmetlerde geri planda tutulmuş bir kent. Dolayısıyla bundan da en çok etkilenen kadınlar. Birçok plan ve projemiz vardı. Mesela belediyede bir kadın müdürlüğü yoktu. Kadın hizmetleri, kadına yönelik hizmetler, özel kalem müdürlüğü altında yürütülüyordu. Bu da ne kadar yürütebiliyorsa. Bizim dönemizde Kars Belediyesi bünyesinde Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kuruldu. Burada kadına yönelik çalışmalar yapıldı. Kadınların sorunlarının başında ekonomik geliyor. Kadınlar ekonomik hayatta ikinci planda tutulmuş. Kars zaten işsizliğin en yoğu n olduğu bir kent. Kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına yönelik neler yapabiliriz? Bunun üzerinden yoğunlaştık. Kadın çalıştayı düzenledik. Kadınların fikirlerini aldık. Bu yönde de ilk planda Mor Kafe açtık. Mor Kafe, Kars’ın yöresel ürünlerinin satıldığı ve orada kadınların çalışabildiği bir yerdi. Yine kadınların ürettiği çeşitli ürünleri satabileceği ve buradan ekonomik gelir elde edebilecekleri bir yerdi. Çok da ilgi gördü. Kadın Emek Pazarı vardı. Bu anlamda kadınlar kendi ürünlerini satarak, kazanç sağlayacaklardı. Sonrasında pandemi koşulları pazardan istediğimiz seviyede verim alamadık. Kadın Danışma Merkezi kurduk. Burada sosyal hizmet uzmanı bir arkadaşımız görev yapıyordu. Kadınların şiddete uğraması, çocuk yaşta evlilik meselesine ilişkin çalışmalar yapıyordu. Biz bu çalışmaları Kars Belediyesi olarak diğer kurumlarla da ortaklaşarak, yapma amacındaydık. Bu anlamda da aradaki ağı örme açısından ciddi çabalarımız olmuştu. Mor Hattı devreye koyduk. Belediye ve yerel yönetimlere dair sorunlara ilişkin bir danışma hattı vardı. Ancak kadınların kendi sorunları ve taleplerine ilişkin Mor Hattı devreye soktuk. Bunlar hızlıca devreye koyduğumuz projelerdi.”
 
Bunların yanı sıra hayata geçiremedikleri projelerinin de olduğunu söyleyen Alaca, “Daha fazla yapmak istediklerimiz vardı. Özellikle kadınların sağlıkla, bedenleriyle ilgili çalışmalarımız vardı. Kayyım atanmasıyla birlikte çalışmalarımız yarım kaldı. Kayyımların göreve gelmesiyle birlikte her yerde olduğu gibi Kars’ta da ilk olarak kadına yönelik merkezler kapatıldı” dedi. 
 
KARSLILAR SİSTEMİ SAHİPLENDİ 
 
Kars’ın yerel yönetimler bazında ilk kazandıkları ve eşbaşkanlık sistemin ilk kez uygulandığı bir kent olduğunu dile getiren Alaca, şöyle devam etti: “Bu anlamda çok önemliydi. İlk başlarda eşbaşkanlığın zihinlerde oturması için bir takım problemler yaşadık ama çok kısa sürede bunu aştık. Kadınlar bunun kendilerine getirisini fark ettiklerinde çok güzel sahiplendiler. Kars’a gittiğimde de bunu çok net gördüm. Kars halkına yapılan bir haksızlık vardı. Kars halkı alacağı hizmetlerden mahrumdu. Kars, çok farklı etnik kimlikten oluşan ve uzun yıllardır birlikte yaşamın inşa edildiği bir yerdi. Kars Belediyesi de bunun bir yansımasıydı. 5 siyasi partinin temsiliyeti vardı. Kars Belediyesi’nde kararlar ya ortak oy çokluğuyla ya da oy birliğiyle alınıyordu. Birlikte ortak yaşam, halkın yönetime dahil edilmesi, şeffaf belediyecilikle Kars halkının tanışması oldukça önemliydi. Tabi ki bir noktadan sonra kaybedilmesi Kars halkında üzüntü yarattı. Ama ben inanıyorum ki Kars halkı bir sonraki seçimlerde yine iradesini gösterecektir.”
 
MA / Pınar Ural - Berivan Altan