Ege’de kadınlar şiddeti tartıştı

  • kadın
  • 17:17 20 Kasım 2022
  • |
img

İZMİR – Ege’nin farklı illerinde şiddete karşı bir araya gelen kadınlar, şiddetin kapitalist sistemden kaynaklandığını belirterek, mücadele yöntemlerini konuştu.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Kadın Meclisi, “Haklarımız, yoksulluk ve mekânsal eşitsizlik” konulu paneli Mimarlar Odası İzmir binasında düzenledi. Etkinlik salonuna “Saçımızın teline, haklarımıza, özgürlüğümüze sahip çıkıyoruz. Direnişimizi büyütüyoruz” pankartı asıldı. Çok sayıda kadının katıldığı panelde konuşmacı olarak Barış Akademisyeni Melek Göregenli ve Feminist Avukat Şenay Çöte yer aldı.

‘KADIN YOKSULLUĞU ARTIYOR’

Etkinlikte ilk olarak konuşan Akademisyen Melek Göregenli, yoksulluğun kapitalizmin doğal bir sonucu olduğunu vurguladı. Fakat farklı gruplar arasında yoksulluğun etkilerinin değiştiğini söyleyen Göregenli, “Kadınlar daha fazla ve farklı bir yoksulluk yaşıyor. Erkek egemen toplumsal cinsiyet yaratan sistem nedeniyle kadınlar daha zayıf halka olarak daha az kaynağa sahip. Ailenin kutsal olarak yüceltilmesiyle kadınlar daha marjinal güvencesiz işlere uluşabiliyor. Eğitim imkânlarına ulaşması çok daha zorlaşıyor. Bu hayatın normal akışı gibi görülüyor. İstihdamda pozitif ayrım talep etmemiz lazım. Yine erkeklerle kadınlar arasında niteliksel farklarda bulunuyor. Toplumun büyük çoğunluğu aile olarak yaşıyor. Yalnız yaşayan kadın sayısı çok az. Devletin sosyal devlet gereği yapması gereken yardımlar aile bazlı yapıldığı için genelde erkeğin kontrolünde oluyor. Bu durum kadının yoksulluğunu arttırıyor ve ihtiyaçlarını gidermesine engel oluyor” diye belirtti.

İKİLİ HUKUK SİSTEMİ

Ardından konuşan avukat Şenay Çöte ise Türkiye’de patriyarkanın tek adam rejiminin inşasıyla birlikte İslami yaşam şeklini kadınlar üzerinden hayata geçirmeye başladığını söyledi. CHP’nin başörtüsü teklifi sonrası gündeme gelen Anayasa değişikliğine değinen Çöte, “İktidar sözcülerinin söylemleri bu taslak hakkında ipucu vermeye başladı. Biz artık neoliberal sistemin şekillendirdiği patriyarkal sistemin daha ileri boyutuna gelme aşamasındayız. Eğer ki anayasada meclisten geçirirlerse ikili hukuk istemine doğru gidiyoruz. Yasalarda olacak değişiklikler ülkemizi İran olma yolunda ilerletiyor. İran’da katledilen Jina Emini başını örtmediği için değil iktidarın istediği biçimde örtmediği için katledildi. Türkiye’de de anayasada yapılacak değişiklikler hukuk tekniği açısından değişikliklere neden olacak. Bu tehlikeli ve karşı çıkmamız gereken bir hamledir. İktidar 2016’dan bu yana gericileşme dayatması yapıyor. Asıl dokunmak istedikleri yer ise aile kavramı. Onlar kadını çalışma yaşamı, sosyal hayatın dışına çıkarmak, kendilerini geliştirmesini engellemek ve aile içine hapsetmek istiyorlar. Yapılmak istenen hayatta uyguladıkları pratikleri yasalara dönüştürmek” diye konuştu.

Panel soru-cevap kısmıyla sona erdi.

İKP’DEN KADIN BULUŞMASI  

İzmir Kadın Platformu (İKP) ise Fuar içinde bulunan Gençlik Tiyatro Salonu’nda kadın buluşması gerçekleştirdi. Etkinlik salonuna “Eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya için isyandayız” ve “Güvenceli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik için aşağı bakmayacağız” pankartları asıldı. Buluşma kadınların şiddete karşı yaptıkları sinevizyon gösterisiyle başladı.

KADIN DİRENİŞİ

İKP adına konuşma yapan Hülya Baran Ulaşoğlu, “Türkiye’de de biz kadınlar defalarca önümüze getirdikleri çocuk istismarına af tasarısını geri çektirdik, OHAL koşullarında bile taleplerimizi söylemekten geri durmadık, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını belki engelleyemedik ama vazgeçmedik de. İntihar gibi gösterilen kadın cinayetlerinin üzerindeki kirli örtü biz kadınların mücadelesiyle kalktı. SF Trade, Farplas, ETF, Lezita’da olduğu gibi sendika hak ve özgürlükler için verilen direnişlerde en ön saflarda yer alıyoruz. Bugüne kadar kazandığımız hiçbir şey, bizlere egemenler tarafından bahşedilmedi. Hepsini yaşamlarımız pahasına mücadele ederek kazandık. Şimdi bizleri tahakküm altına alan erkek egemen kapitalist düzene karşı tüm dünyada olduğu gibi İzmir’de de 25 Kasım’da eşitlik, özgürlük, laiklik için sokakta olacağız” diye konuştu.

‘KAN DÖKÜLSÜN İSTEMEYİZ’

Ardından söz alan Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz ise, bütün kadınların aynı kaygıları ve kederi taşıdığını belirtti. Jina Emine’nin Kürt bir kadın olduğu için katledildiğini kaydeden Poyraz, “Mücadelesi ve annesi önünde boynumu eğiyorum. Deniz de savunmasız katledildi,  bir karıncayı dahi incitmemişti. Anneler hep katlediliyor biz katledilmek istemiyoruz herkes gibi yaşamak istiyoruz, yaşamak kadınların da hakkıdır. Ne mutlu bize bir kadın kaldırırken ödleri kopuyor. Ben bir anneyim evim hala göz hapsinde, nereye gitsem takip ediliyorum. Biz kadınlar kan dökmek istemdik, istemeyiz. Jin jiyan azadi” dedi.

Etkinlikte son olarak İranlı ve İzmirli kadınların dans performansı, Ekmek ve Gül müzik grubunun dinletisi ve kadınların taleplerini içeren bir mizansen sergilendi.

MUĞLA’DA DA PANEL DÜZENLENDİ

Bodrum Kadın Platformu ise, “Erkek ve devlet şiddetine karşı isyandayız” şiarıyla Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezi’nde panel düzenledi. Panelde Hakların Demokratik Partisi eski milletvekili Çağlar Demirel, Bodrum Kadın Platformu üyesi Derya Uysal, İranlı gazeteci Şakavik ve yazar Zekiye Yüksel konuşmacı olarak katıldı.