‘Kadınlar Abdullah Öcalan’ın perspektifiyle kendi gerçekliğine ulaşıyor’

  • kadın
  • 09:04 12 Şubat 2023
  • |
img
WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edildiğinde, “Yarım kalan yaşam projem” dediği kadın özgürlük mücadelesine dikkat çeken Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi Dilan Yıldız, “Binlerce kadın ‘Jin, jiyan, azadî’ perspektifiyle kendi gerçeğine ulaşıyor” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti’yle 23 Şubat 2013’te yaptığı görüşmede, kadını özgür olmayan bir halkın özgür olma şansının olmadığını belirterek, “Kadını özgür olmayan bir halk, özgür olamaz. Kadının tam özgürleşmiş hali tanrısallıktır” ifadelerinde bulundu. Kadın özgürlüğüne büyük önem atfeden Abdullah Öcalan, tarihten bu yana kadın etrafında şekillenen bilginin ters düz edilmesine karşı da, kadının bilgisini yeniden açığa çıkartacağı, üstüne daha fazlasını koyacağı ve bu bilim etrafında bir yaşamı örgütleyeceği “Jineoloji’yi” önerdi. 
 
Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi Dilan Yıldız, reel sosyalizimde kadın özgürlüğüne verilen öneme bir eleştiri olarak Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğünü her şeyin önüne koyduğunu belirterek, Öcalan’ın kadın özgürlüğüne giden yoldaki rolüne değindi. 
 
‘İLK SÖMÜRGE KADINDIR’ TESPİTİ
 
Abdullah Öcalan’ın “ilk sömürge kadındır” ifadelerini anımsatan Yıldız, “Sayın Öcalan bu tespitiyle bugüne kadar cinsiyetçilik ve sömürgeciliğin de temelinin kadının sömürülme süreciyle başladığını söylüyor. İlk sömürgeleştirilen erkeğin, himayesine aldığı ulus, kadın ulusudur. Baktığımızda tüm iktidar ideolojilerinin temeli, kadın sömürgeciliğine dayanıyor. Toplum kırımını yaratan tüm olguların temelinde kadın sömürgesi var. Örnek verecek olursak, kadından koparılıp erkeğin eline geçen bilim ile ortaya çıkan silahlar/kimyasal silahlarla, insanlar katledilmeye başladı. Bilimin tekrar kadınla buluşmasıyla, bilimin toplum hizmeti için kullanıldığına şahitlik edeceğiz” dedi. 
 
KARANLIK TARİHİN AYDINLATILMASI: JINEOLOJİ 
 
PKK Lideri Öcalan’ın, sosyal bilimlere eleştiri olarak Jineoloji’yi önerdiğini hatırlatan Yıldız, bugüne kadar var olan sosyal bilimlerin toplumu kaosa sürüklediğini söyledi. Yıldız, “Kadın etrafında şekillenen hiçbir sosyal bilim yoktu. Sosyal bilimin etrafında onlarca sorun topaklanmıştı ama çözecek herhangi bir alternatif de yoktu. Öcalan, bu sorunlara bir eleştiri olarak kadınlara Jineoloji’yi önerdi. Jineoloji ile karanlıkta bırakılan bir tarihi aydınlatıyor, kendi gerçeğine ulaşıyor. Yani Jineoloji, hakikate gitmek için bir yoldur. 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacak asıl perspektiflerden biri de budur” diye konuştu.
 
ÖCALAN’IN FELSEFESİNİ SAHİPLENME
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın perspektifine dikkat çeken Yıldız, bu perspektiflerin en güncel olanın, “Jin, jiyan, azadî” perspektifi olduğunu söyledi. “Binlerce kadın bu perspektifle buluşuyor, kendi gerçeğine ulaşıyor” diyen Yıldız, perspektifin bir felsefeye, bir yaşam biçimine döndüğünü kaydetti. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edildiğinde “yarım kalan yaşam projem” dediği kadın özgürlük mücadelesine dikkat çeken Yıldız, kadınların Abdullah Öcalan’ın ve düşüncelerini savunduğunu ifade etti. Yıldız, “Kürt kadın mücadelesi etrafında tek yürek olabiliyorsak, bu Öcalan’ın felsefenin somutlaştığını gösterir. Kadınlar sadece perspektifi değil, PKK Lideri’ni sahipleniyor. Öcalan’a uygulanan tecride karşı kadınların ön saflarda yer almasının nedeni, tecrit kalkarsa PKK Lideri’nin ‘yarım kalan projem’ dediği projenin tamamlandığını göreceğiz. Kadın özgürlüğü önündeki engellerin kalktığını göreceğiz” şeklinde konuştu.
 
Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin yayılmasını engellemek için tecrit politikalarının derinleştirildiğine dikkat çeken Yıldız, “Ağır tecrit politikası uygulanmasına rağmen onun felsefesinin yaşam bulduğunu görüyoruz. Tecrit ne kadar yoğunlaşırsa yoğunlaşsın, fikir yaşıyorsa kişinin üzerindeki tecrit politikası  amacına ulaşmamış demektir. Belki de tecridi derinleştiren güçleri korkutan, öfkelendiren de budur. Felsefeyi en çok sahiplenen kadınlar olduğu için, kadınlara yönelik bu kadar baskı var” ifadelerini kullandı. 
 
15 Şubat uluslararası komplonun yıldönümüne doğru giderken, tecrit politikalarının son bulması için başta kadınlar olmak üzere, toplumun her türlü mücadeleyi yürütmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “tecridin kaldırılması gerek” dedi. 
 
ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL... 
 
İran’da Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan serhildan sürecine değinen Yıldız, eylemcilerin PKK Lideri’nin konuşmalarını Farsça’ya çevirerek dinlediğini anımsatarak “İran’da büyüyen eylemler Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından gelişti ama bunun bir yol yönteminin olması gerekiyordu. Devrime götürecek yolun Sayın Abdullah Öcalan’dan geçtiğinin farkına vardılar. Eylemlerin, ‘Jin, jiyan, azadî’ ile başlaması da bu durumun tespitidir. Her devrimin bir perspektife ihtiyacı vardır” diye konuştu.  
 
Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması için her türlü eylemin öncelenmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Buna her yönüyle yoğunlaşmak gerekiyor. Önümüzdeki süreçte her zaman her an her yerde ağırlaştırılmış tecride karşı eylemlerin büyütülüp dile getirilmesi gerekiyor. Halkın her kesiminde buna karşı bir tepki var bunu kanalize ederek bir yerde birleştirirsek tecrit sona erer” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Berivan Kutlu