Efrînli kadınlar saldırı ve ambargoya karşı direniyor

RIHA - Türkiye saldırıları ve Şam ambargosuna karşı Şehba’da yaşam mücadelesi veren Efrînli kadınlar, “Ne kadar sürerse sürsün geri adım atmayacağız” dedi. 
 
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş kısa sürede tüm ülkeye yayılarak, onbinlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve milyonlarca kişinin göç etmesine sebep oldu. Bu süreçte savaşın yaşanmadığı tek yer ise, Efrîn olarak kayıtlara geçti. Savaş yaşanmayan tek kent olan Efrîn, o dönem ülkenin hemen her yerinde süren çatışmalardan kaçan insanların sığındıkları adeta tek limandı. “Huzur kenti” olarak da tanımlanan kent halkın öz gücüyle yönetiliyordu ve Efrînliler, demokratik ulus projesi kapsamında birlik içinde, özgür, eşit ve adaletli bir yaşamı inşa ediyordu.  
 
Efrîn’de inşa edilen ortak yaşam, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sürekli tehdit olarak görüldü. Kente yönelik tehditler takvim yaprakları 20 Ocak 2018 tarihini gösterdiğinde Türkiye ve desteklediği paramiliter güçlerin fiili saldırısına dönüştü. Saldırılar sonucu 300’ü aşkın insan hayatını kaybetti. 400 bin civarında insan yerinden göç etmek zorunda bırakıldı. Göç eden yüzbinlerce kişinin sığındığı Şehba’da kurulan kamplarda yaşayan Efrînliler, topraklarına döneceği günü beklerken, Şam hükümeti sıkılaştırdığı ambargoyla yurttaşların hayati ihtiyaçlarının (çocuk sütü, yakıt, ilaç, gıda vb.) bölgeye geçişini engelliyor. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük alt yapıyı ve sivil yaşam alanlarını hedef alan hava saldırıları işe, kamplarda kalan yurttaşların yaşamını olumsuz etkiliyor. Türkiye ve desteklediği paramiliter güçler, 2023 yılında 8 bin 992 defa Efrîn ve Şehba’ya saldırı gerçekleştirdi. 
 
Geniş bir bölgede yüzbinlerce insana sağlık hizmeti veren, bölgenin tek hastanesi olan Avrîn Hastanesi’nde yakıt sıkıntısı ve elektrik kesintileri sonucu acil ünitesi dışındaki diğer sağlık üniteleri ve hizmetler faaliyet dışı kaldı. Hastalar yakıt sıkıntısından kaynaklı araçların çalıştırılamaması sebebiyle hastaneye ulaşamıyor. Aynı zamanda, hastaların tedavisi için halk ilaç bulamıyor.
 
Türkiye’nin saldırıları ve ve Şam hükümetinin bölgeye yönelik sıkılaştırdığı ambargo içinde yaşayan Efrînli göçmenler ve Şehba halkı, bütün kıt imkanlara rağmen ördükleri yeni yaşam ile büyük bir mücadele yürütüyor. Efrîn’den zorla göçertilen ve Şehba’daki Serdem Kampı’nda kalmak zorunda bırakılan Fidan Mihammed Osman ile Zeynep Mihammed yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı (MA) ile paylaştı. 
 
‘HER GÜN YENİ SALDIRILAROLUYOR’
 
Efrîn’den Şehba’ya 6 yıl önce göç etmek zorunda bırakılan Fîdan Mihammed Osman, “Bütün dünyaya sesimizi ulaştırmaya çalışıyoruz. Kimse bizi görmüyor mu? Kürtlerin haklarını kimse tanımak istemiyor, Kürtler insanca yaşamak istiyor” dedi.  Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarının 6 yıldır aralıksız devam ettiğini belirten Fîdan Mihammed Osman, “Bunun yanında Şam Hükümeti’de her açıdan ambargo uyguluyor. Elektriklerimiz yok. Şehba’ya çıkan bütün yollar kesilmiş durumda. Sağlık açısında bir imkan yok. Herkesin sağlık sorunları var. Bu koşullarda yaşamımız 7’nci yılına girecek. Ne kadar sürerse sürsün biz mücadeleden geri adım atmayacağız. Haklarımıza mücadele ile kavuşacağız. Yeni Lozanlara izin vermeyeceğiz. Bugün belli bir yere kadar kazanımlarımız söz konusu. Biz kürdüz ve bunu hiçbir zaman inkar etmeyeceğiz. Yeni yıla saldırılar altında girdik. Her gün yeni saldırılar oluyor. Efrîn halkının göç edeceği başka bir yeri yok” diye konuştu. 
 
‘HERKES AYAĞA KALKMALI’
 
Kampta çadırda yaşadıklarını dile getiren Fîdan Mihammed Osman, kış aylarında koşulların daha da zorlaştığını belirtti. Fîdan Mihammed Osman, “Kampta insanlar çadırlarda kalıyor ve havalar çok soğuk. Yazın çadırlar çok sıcak, kışın ise çok soğuk. Çadırlarda da kalsak hiç bir güç irademizi kıramaz” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 25 yıldır ağır tecrit altında tutulduğunu kaydeden Fîdan Mihammed Osman, “Yaklaşık 3 yıldır haber alamıyoruz. Sayın Öcalan bütün insanların haklarını savunuyor ama bugün kimse kalkıp bu tecride karşı söz söylemiyor. Herkes ayağa kalkmalı. Biz ne şartlarda kalırsak kalalım Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için elimizden geleni yapacağız. Bizden ne istenirse yapmaya hazırız. Kimse bize bir adım geri attıramaz. Her gün bu uğurda şehitler veriyoruz. Bizi göremeyen, duymayan devletler şunu iyi bilsinler biz teslim olmayacağız. Er geç haklarımıza erişeceğiz. Umudumuz her zamankinden daha çok var. Kimse zorla bize istemediğimiz bir yaşamı dayatamaz” ifadelerini kullandı. 
 
‘KAZANACAĞIZ’
 
“Çözümün anahtarı Sayın Öcalan’ın elinde” diyen Fîdan Mihammed Osman, devamında şunları söyledi: “Ortadoğu’da kaos düğümünü çözmek isteyenlerin gidecekleri adres belli. Sayın Öcalan özgür olmadan, Kurdistan özgür olmaz. Ukrayna’ya karşı savaş açıldığında bütün dünya devletleri ayağa kalktı ve ses çıkardılar. Ama Efrîn 6 yıldır işgal altında kimse sesini çıkarmıyor. Efrîn'de yaşayanların yaşama hakkı yok mu? Dünya alem bilsin ki 6 yıldır direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. Ya kazanacağız ya kazanacağız başka bir yol yok.” 
 
Aynı kampta 6 yıldır yaşam mücadelesi veren Zeynep Mihammed de çadırda yaşamanın zorluklarına değinerek “Kampta çadırlarda yaşamanın birçok zorluğu var. Bunların yanında her gün yeni saldırılar ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye saldırılarına ara vermeden sürdürüyor. Özellikle kış aylarında yaşam koşulları ağırlaşıyor” dedi. Kampta saldırı ve ambargodan kaynaklı ilaç temininde yaşadıkları zorluklara dikkati çeken Zeynep Mihammed, “Çocuklarımız hastalanıyor onları iyileştirmek için ilaç temin edemiyoruz. Çocuklar ilaç olmadığı için hayatını kaybediyor. Her konuda zorluklar var, ancak bunun yanında da bir direnişte var. Kampta yaşayan herkesin güçlü bir iradesi var. İnsanlar direnirken Başkan Apo’nun felsefesinden güç alıyor. Hiçbir zaman saldırılara karşı geri adım atmayacağız. Her geçen gün örgütlülüğümüzü büyüteceğiz. Düşmanın saldırılarından korkmuyoruz” diye konuştu. 
 
‘EFRÎN’E DÖNMEK İSTİYORUZ’
 
“Önderlik (Abdullah Öcalan) biran önce özgür olmalı” diyen Zeynep Mihammed, “İsteklerimiz insani haklarımızdır. Biz Efrîn’e dönmek istiyoruz. Ne kadar sürer bilmiyorum ama eninde sonunda döneceğiz. Kürtler her millet gibi haklarına kavuşacak” şeklinde konuştu. 
 
MA / Emrullah Acar