Wan’da 8 Mart etkinliklerinin startı verildi

  • kadın
  • 15:07 26 Şubat 2024
  • |
img
WAN - TJA, 8 Mart kapsamında Wan'da yapacağı eylem ve etkinliklerin startını verdi. DEM Partili kadın belediye eşbaşkan adaylarının da katıldığı açıklamada, 31 Mart seçimlerine işaret edilerek, "Kadınların yerellerde değiştirici, dönüştürücü gücü ile demokratik siyaseti ve eşitlikçi yaşamı inşa edeceğiz" denildi.
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne yaklaşırken kutlamalar günler öncesinden başladı. Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA), Wan’da 8 Mart kapsamında yapacakları eylem ve etkinliklerin startını yaptıkları açıklama ile verdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamada Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile DEM Parti Wan Kadın Meclisi üyeleri, Wan Kadın Platformu ve Star Kadın Derneği (Star-Der) yöneticileri ve üyeleri yer aldı.
 
DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Neslihan Şedal ile ilçe belediye kadın eşbaşkan adayları da açıklamada yer aldı. Üzerinde “Em jin bi hevra li dijî tecrîdê azadiyê, li dijî şer aşitî diparêzin” (Biz kadınlar tecride karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı savunuyoruz” yazılı pankart açan kadınlar, ellerinde katledilen ve kaybedilen Kürt kadınların fotoğrafları ile “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” ve “İmralı tecridine son” yazılı dövizler taşıdı.
 
Açıklamanın yapıldığı alana yine 4 Ekim 2022’de Federe Kurdistan Bölgesi’nin Silêmanî (Süleymaniye) kentinde katledilen Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi Gazeteci-Yazar Nagihan Akarsel’e ait “Çağın duygu ve düşünce çağlayanına çağıran bir sese ihtiyacımız var… Eskil, arkaik olduğu kadar şimdiyi anlatan bir ses’e… Evrende yalnız olmadığımızı hissettiren, enerjimizi bütünleyen bir söze” cümleleri ile “Nagihan yoldaşı, sevgi ve sonsuz bir özlemle anıyoruz” ifadelerinin yer aldığı bir pankart asıldı.
 
ULUSAL KIYAFELERLE HALAYA DURDULAR
 
Açıklamaya ulusal kıyafetleriyle katılan kadınlar, açıklama öncesi arbane eşliğinde kendi seslendirdikleri Kürtçe stranlarla uzun süre halay çekti. Bu anlarda sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana zindana”, “Bijî serok Apo” sloganları atıldı.
 
Sonrasında yapılan açıklamada hazırlanan basın metnini TJA üyesi Evin Öklü okudu.
 
Sözlerine kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınları anarak başlayan Öklü, Kurdistan ve dünyada 8 Mart’ı yine savaşların, ekonomik krizlerin, kadın, ekolojik katliamların ve aynı zamanda da kadınların ataerkil politikalara karşı yürüttükleri mücadele ve direnişle karşıladıklarını dile getirdi. Başta Rojava olmak üzere bütün Ortadoğu coğrafyasında çok yönlü yürütülen savaşların kadının öz değerlerine dönük olduğunu belirten Öklü, “Kaynağını kadın düşmanlığından alan savaş, en çok da Kürt kadınları hedef almaktadır. Kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden Nagihan Akarsel’i Süleymaniye’de, Evîn Goyî’yi Paris’te, Firyal Silêman Xalid’i Kerkük’te katledenler bilmelidir ki, kadınların özgürlük mücadelesi mutlaka başaracaktır” dedi.
 
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Kürdistan’daki özel savaş politikalarına da dikkat çeken Öklü, şunları söyledi: “Remziye Apaydın, Deniz Poyraz, Firdevs Babat, Sakine Kültür; devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları sonucu hayatını kaybeden onlarca kadından sadece birkaçı. Aynı politikalar üniformalılar eliyle genç Kürt kadınlara karşı; siyasal islamın dinci-gerici kurumları eliyle topluma karşı; kayyumlar eliyle kadın kurumlarına ve Kürdistan halklarının iradesine karşı da yürütülüyor. Aynı zamanda tüm kurumlarda ve toplumun bütün alanlarında ‘erkeklik’ hortlatılıp kadına kölelik dayatılıyor. Ajanlaştırma, uyuşturucu ve fuhuşun ideolojik savaş aygıtı olarak kullanılması ve tecavüz dâhil çocukların her türlü istismarı bu politikaların bir diğer boyutudur. Kürt kadınların bedenini, dilini, kültürünü, kimliğini, özcesi varlığını; hedefi haline getiren bu militarist anlayışı kabul etmiyoruz.”
 
Kadınlara dönük saldırıların, katliamların cezasızlıkla sonuçlandığına işaret eden Öklü, buna karşın kadınların ise her gün sistematik halde tutuklandığını ve yargı şiddetine maruz kaldığını kaydetti. Öklü, bu tür saldırılara karşı kimliklerine ve kazanımlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
 
ANADİLİNDE EĞİTİM İÇİN MÜCADELE KARARLILIĞI
 
Kürtlerin anadilinin, kimliğinin inkâr edildiğine ve kültür-kırım politikaları ile toplumsal varlıklarının yok edildiğini ifade eden Öklü, “TJA olarak; anadilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşamsal kılmak için, Kürt kadınlar başta olmak üzere bütün kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırıyor ve başta Kürtçe olmak üzere bütün dillerin eğitim dili olması ve anayasada tanınması için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz” diye kaydetti.
 
DEMOKRATİK SİYASET VE EŞİTLİKÇİ YAŞAM
 
Sonrasında 31 Mart yerel seçimlerine değinen Öklü, yerel yönetimleri “erkek egemen zihniyetlerin doğal alanları” olmaktan çıkarma noktasında kararlı olduklarını vurguladı. Öklü, “Kadınların yerellerde değiştirici, dönüştürücü gücü ile demokratik siyaseti ve eşitlikçi yaşamı inşa edeceğiz. Eş başkanlık ve eşit temsiliyetle, yaşamın bütün alanlarında kadın iradesini güçlendirmeye, demokratik yerel yönetim anlayışını toplumsallaştırmaya kararlıyız. Başardık kazandık. Şimdi başarımızı kazanımlarımızı yeniden büyütme zamanı” diye konuştu.
 
İMHA VE İNKARA KARŞI ABDULLAH ÖCALAN’IN PARADİGMASI
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Öklü, bu tecridin başta kadınlar olmak üzere toplumun her alanına sirayet ettiğini belirtti. Barışçıl çözümün muhatabının Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayan Öklü, “İmha ve inkâr siyasetine karşı Sayın Öcalan’ın geliştirdiği ‘Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü’ toplum paradigması, barışçıl bir yaşama ve demokratik bir topluma giden yolun en önemli adımıdır. Bu paradigmanın yaşamsal kılınmasının biricik yolu da kendisinin koşulsuz bir şekilde fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır” dedi.
 
Öklü, PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorunun çözümü talebiyle Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ile tutsak yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbetlerine de işaret ederek, taleplerin hemen yerine getirilmesi çağrısında bulundu.
 
 Öklü, “Kürt kadınlar başta olmak üzere, bütün kadınları faşizme ve erkek egemenliğine karşı direnişi büyütmeye çağırıyoruz” diyerek, tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı.
 
ŞEDAL: KÜRT KADINLARININ MÜCADELESİ ONLARIN POLİTİKASINDAN DAHA BÜYÜK
 
Akabinde söz alan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Neslihan Şedal ise, Kürt kadın mücadelesini yükselten kadınlara selam gönderdi. Mücadeleci kadınların yıllardır erkek zihniyetine karşı başkaldırdığını belirterek, bu yolda yaşamını yitiren kadınları anan Şedal, Kürt kadınlarının mücadelesinin her yerde örnek olduğunu ifade etti. Şedal, her yerde bu mücadeleyi yükseltemeye devam edeceklerinin altını çizdi. 
Kadınların özel savaş politikalarıyla hedef alındığını, katledildiğini, tutuklandığını söyleyen Şedal, bu politikalara büyük bir mücadeleyle yanıt vereceklerini belirtip, sözlerini “Kürt kadınlarının mücadelesi onların politikasından daha büyük” diyerek noktaladı.  
 
 Şedal’ın konuşmasının ardından kadınlar 8 Mart’ı halay çekerek kutladı.