İşletmeci Altun: Kar etmeden ayı kapatıyoruz

  • kadın
  • 09:07 14 Mayıs 2024
  • |
img
ÎDIR - Evde yaptığı yemekleri satarak çalışma yaşamına atılan Nefise Altun, “Vergi, kira ve giderler derken kar etmeden ayı kapattığımız oluyor. Ama bir kadın işletmeci olarak ayakta durmak zorundayım” dedi. 
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre; çalışma çağındaki toplam 65 milyon 683 bin kişinin 33 milyon 175 binini kadınlar oluşturuyor. Ancak buna karşılık çalışma çağındaki kadınların sadece 11 milyon 894 bini işgücüne katılıyor. Türkiye, kadının iş gücüne katılımda Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en son sırada yer alıyor. 
 
KADIN İSTİHDAMI GÜN GEÇTİKÇE DÜŞÜYOR
 
Erkeklerde yüzde 66,7 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 31,4’e düşerken, aktif iş arayanlara göre erkeklerde yüzde 8,9 olan işsizlik oranı, kadınlarda yüzde 12,3’e çıkıyor. 2023’ün son çeyreği itibarıyla 10 bin 546 olan çalışan kadınların 1 milyon 864 bini tarımda, 8 milyon 682 bini tarım dışı alanlarda istihdam ediliyor. Ancak “çalışıyor” gözüken kadınların 1 milyon 371 bini tarımda olmak üzere toplam 1 milyon 618 bini, gerçek bir istihdam şekliyle ilgisi olmayan “ücretsiz aile işçisi” konumunda. 
 
Özellikle çalışan kadınlara istihdam alanlarının açılmaması ve kadın işletmecilerin desteklenmemesi kadınların kısa bir süre sonra iş yaşamından vazgeçmesine neden oluyor. 
 
Îdir’da yaşayan Nesife Altun da (28), kendi işletmesini ayakta tutmak için amansız bir mücadele veren kadınlardan sadece biri. Qers Qaxizman doğumlu Altun, Sağlık Kurumları İşletmeciliği mezunu ancak atanamadığı için mesleğini yapamadı. 
 
Evlendiği erkeğin “ortak yaşam” sorumluluklarını yerine getirmediği için anlaşmalı boşanma kararı alan Altın, ikinci çocuğuna hamileyken çocuğu ile birlikte kendisine yeni bir yaşam kurma kararı aldı. 
 
Geçinebilmek için evde meze, kek, çörek, börek benzeri atıştırmalıklar yaparak satmaya başlayan Altın, “Talepler güzeldi, insanlar yaptığım yemekleri beğeniyordu. Birikim yaptım ve 6 yıl önce bir işletme açtım. Zamanla işletmeyi büyüttüm, yanımda çalışan iki kadın arkadaş daha var. Daha çok özel günlerin hazırlıklarını yapıyoruz, evlere sipariş yapıyoruz.  En azından kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek bir güce sahibim” dedi. İş yaşamında kadın kimliğinden ötürü toplum baskısına maruz kaldığını ifade eden Altun, “Kadını eve mahkûm eden zihniyeti mahkum ettim” diye belirtti. 
 
Kadınların birbirinden güç alarak zorlukları aşabileceklerini söyleyen Altun, “Toplumun yarısı bir kadının çalışmasını iyi bulurken, diğer yarısı ise ‘kadın özgür olursa tehlikelidir’ bakış açısına sahip. Kadının kendi ayaklarının üzerinde durmasından bile korkan bir toplum gerçekliği var” ifadelerini kullandı. 
 
İŞLETMESİNİ AYAKTA TUTMAK İÇİN MÜCADELE EDİYOR
 
Boşanmış bir kadın olarak yaşamının zorluklarına da değinen Altun, toplumda boşanan kadınlara karşı algının hala değişmemiş olmasını eleştirdi. 
 
Altın, “Katkı maddesi kullanmadan organik ürünler yapıyorum. Maliyet yüksek oluyor ve yaptığımız işin karşılığını alamıyoruz. İnsanlar gidip kafelerde hazır dondurulmuş bir ürüne ne kadar para verdiklerini umursamazken, buradan el yapımı ürünleri almıyorlar, fiyatı çok buluyorlar. Ürünlerimiz sağlıklı, çocukların da rahatlıkla tüketebileceği ürünlerdir. Vergi, kira, gider derken çoğu zaman kar etmeden ayı kapatıyoruz. Ama bir kadın işletmeci olarak ayakta durmak zorundayım" diye belirtti. 
 
MA / Ruken Polat