Tutsak Ezîzî: 'Jin, jiyan, azadî' yaşam felsefesidir

  • kadın
  • 11:10 16 Eylül 2024
  • |
img

HABER MERKEZİ - "Jin, jiyan, azadî” direnişinin yıl dönümü dolayısıyla cezaevinden mektup gönderen gazeteci Pexşan Ezîzî, “Jin, jiyan, azadî felsefesi bir ölüm değil, yaşam felsefesidir" diye belirtti. 

İran rejimi tarafından idam cezası verilen gazeteci Pexşan Ezîzî, Rojhilat ve İran’daki “Jin, jiyan, azadî” direnişinin ikinci yıldönümü dolayısıyla Evin Cezaevi’nden bir mektup gönderdi. Rojnews’te yer alan mektubunda yaşamını yitirenleri anan ve mücadeleyi büyütme sözü veren Ezîzî, “Jin, jiyan, azadî felsefesi, bir ölüm değil, yaşam felsefesidir” diyerek, halkların özgürlük talebinde kararlılıkla direndiklerini vurguladı. 
 
‘AHLAKİ-POLİTİK MÜCADELE ŞART’
 
Kadının toplumdaki öncü rolüne dikkati çeken Ezîzî, erkeğin toplumsal rolünün yeniden tanımlanması gerektiğini belirtti. Kadın ve erkek eşitliği sağlanmadıkça gerçek bir mutluluk ve özgürlüğün yanılsama olacağını ifade eden Ezîzî, toplumsal cinsiyetçiliğin iktidarın bir aracı haline geldiğini ve bu cinsiyetçiliğe karşı ahlaki-politik bir mücadelenin şart olduğunun altını çizdi. 
 
21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olacağını kaydeden Ezîzî, bu devrimin içeriğini PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın bilimi olarak geliştirdiği Jineolojî ile şekilleneceğini belirtti. 
 
‘HALKLAR ÖZGÜRLÜKTE ISRARCI’
 
Mevcut sistemlerin reforme edilmesinin özgürlüğü sağlamak için yeterli olmayacağını ifade eden Ezîzî, bu sistemin köklü bir şekilde değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kadın devriminin bir reform hareketi değil, radikal, teorik ve bilimsel bir eylem olduğuna işaret eden Ezîzî, kaos ve savaş ortamına rağmen halkların özgürlüğe olan inancının sarsılmadığını ifade etti. Kadınların ortak bir akıl ve dil geliştirdiğinde ataerkil zihniyet ve merkezi otoriteye karşı güçlü bir direniş ortaya koyacağını belirterek köklü ve kapsamlı değişikliklerin mümkün olacağını belirten, Ezîzî, bu değişimin formülü olarak ise ‘Jin, jiyan, azadî’yi işaret etti.
 
Kadının yok sayılmasının ideolojik bir yaklaşım olduğunu ve buna karşı güçlü bir ideolojik mücadele verilmesi gerektiğini belirten Ezîzî, cinsiyetçilik, bilimcilik, dincilik ve milliyetçilik üzerinden kadının ve toplumun hedef alındığını, bu kavramların eleştirisinin yapılmadığı sürece kadının doğası ve kimliğinin tam anlamıyla anlaşılamayacağını kaydetti.
 
‘YAŞAM FELSEFESİ’
 
Ezîzî, devamında mektubunu şu sözlerle sonlandırdı: “Jin, jiyan, azadî felsefesi bir ölüm değil, yaşam felsefesidir. Jineolojînin hayata geçirildiği bilimsel bir devrimdir. Halkın etrafında toplandığı ve sahiplendiği bu felsefenin saptırılmasına asla izin vermemek gerekir. ‘Jin, jiyan, azadî’, devrim şehitlerimizin kanının yerde kalmaması için demokratik aileyi oluşturan, kültürünü koruyan ve devrimci bilince sahip bir toplumu geliştirmemiz gereken bir yoldur.”