EŞİK üyesi Özgül Kapdan: Şiddete karşı ortak mücadele etmeliyiz

  • kadın
  • 09:24 7 Aralık 2024
  • |
img

İSTANBUL - Meclis’te kadına yönelik şiddete karşı çalışacak komisyonun başına bir erkek getirilmesine tepki gösteren EŞİK üyesi Özgül Kapdan, “Şiddete karşı amasız ve fakatsız bir dayanışma ortaya koymamız şart” dedi.

İktidarın erkek şiddetini teşvik eden politikaları nedeniyle her gün kadınlar katlediliyor. Ayrıca erkek şiddetini meşrulaştıran iktidar, her fırsatta şiddete maruz kalan kadınları suçluyor. Geçtiğimiz günlerde Ali Yerlikaya “Koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi, ikazımıza uymadan, kapıya adam gelince açmış” diyerek erkekler tarafından katledilen kadınları suçladı.
 
ERKEK ŞİDDETİ KOMİSYONUNA ERKEK BAŞKAN
 
Kadına yönelik erkek-şiddetine karşı Meclis’te tüm partilerin ortak önergesiyle kurulan ve 22 üyeden oluşan “Kadınların Her Türlü Şiddet ve Ayrımcılığa Maruz Kalmalarının Önlenerek Bu Alandaki Mevcut Düzenlemelerin Gözden Geçirilmesi ve Alınması Gereken Ek Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” başkanlığına AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu getirildi. 
 
 
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) üyesi Özgül Kapdan, kurulan komisyonun başına bir erkeğin getirilmesini ve şiddete karşı neler yapılması gerektiğine dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘BU KAÇINCI KOMİSYON’
 
Özgül Kapdan, iktidarın erkek şiddetini kendi yöntemleriyle çözmeye çalıştığını ancak bu noktada samimi davranmadığını belirterek “Bütün toplumu sindirmek üzere politikalar uygulayan bir iktidar zihniyetinin kadınları da bunun içine katmadığını düşünmek saflık olur. EŞİK Platformu, bir önceki komisyon kurulduğunda ‘Bu kaçıncı komisyon’ diye başlık atmıştı. O komisyona baktığımızda veri olmadığı için, ‘şu iyileşme olmuş’ diyebileceğiniz sağlam bir bilgiye, güvenilir bir veriye ulaşamıyoruz” dedi. 
 
6284’e YÖNELİK SALDIRILAR
 
Komisyonun divan üyelerinin de erkeklerden oluştuğuna dikkat çeken Özgül Kapdan, erkek şiddetine çözüm olmayacak bir durumla karşı karşıya olunduğunu belirtti. Adalet Bakanlığı’nın komisyona yönelik yaptığı sunumu hatırlatan Özgül Kapdan, “Sunumu incelediğinizde bu ülkede bir tane bile kadın cinayeti olmaması gerekiyor diyorsunuz. Yasaları, alınan önlemleri sıralamışlar. Hatta 6284'ün koruma kararına, tedbir kararlarına uymayan faillerle ilgili bir zorla hapis cezasına vurgu yapılıyor. Bununla ilgili de komisyon kurulduğunu, bunun takip edildiğini yazmışlar. Halbuki, tedbir olarak bir tane bile hapis cezası uygulanmadı. Adalet Bakanlığı da 6284'ün bu hükmünü kaldırmak istemişti. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararının doğrudan devletin kadına şiddetle mücadele görevini bırakması anlamına geldiğini vurgulayan Özgül Kapdan, “İç hukuk yeterli ve 6284 var diye kendileriyle çelişen açıklamalar yapıyorlar. İç hukuk yeterli değil. Uygulamanın da ötesinde bir durumdan bahsediyorum. 6284, İstanbul Sözleşmesi'ne paralel yapılmıştır. İstanbul Sözleşmesi geliştirilmiş en önemli şiddetle mücadele yol haritasıdır. Devletin istediği; kadınların ev içindeki şiddetten şikayet etmemesi ve itaat etmesidir” diye belirtti. 
 
EŞİTSİZLİK ŞİDDET DOĞURUYOR
 
EŞİK Platformu, şiddetin altında yatan sebebin kadınların erkeklerle eşit olmamasından kaynaklı olduğuna işaret ettiğini söyleyen Özgül Kapdan, “Şiddetle mücadeleyi topluma yaymak istiyoruz. Bu anlamda başarılı politikalar geliştirdik. Kadının kıyafetiyle ilgili düzenleme yapmak istediklerinde çok ciddi bir kampanya ortaya koyduk ve o teklif geri çekildi. Yani, ‘Anayasayı uygulamayanlar anayasa yapamaz’ sloganı EŞİK’e aittir. Nafakanın kaldırılmasına ve soyadı kanununda yapılmak istenen değişikliğe karşı mücadelemiz oldu” ifadelerini kullandı. 
 
‘ORTAK MÜCADELE ŞART’
 
Kadın örgütlerinin politikaları yönlendirecek bir veri sistemine ihtiyaç olduğunu belirten Özgül Kapdan “Birlikte mücadele için öncelikle ortak dil geliştirmek gerekiyor. Koşullarımız gerçekten zor. Her gün önümüze yeni bir baskı biçimi çıkıyor. Mücadeleyi hedef anlamında bir kanalda toplamak için birlikte hareket etmek zorundayız. Herkesin bu konuda sorumluluğu var. Politik dayanışma artık ekmek ve su kadar gereklidir. O yüzden tekrar tekrar ortak mücadeleyi önümüze koymamız gerekiyor. Şiddete karşı amasız ve fakatsız bir dayanışma ortaya koymamız şart” dedi. 
 
MA / Yeşim Tükel